Sual: İtikâf nedir? Kadınlar evde itikâfa nasıl girer?
CEVAP
Ramazan ayının son on gününde, gece gündüz bir camide kapanıp ibadet etmeye, itikâf denir.
Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir. Ancak itikâf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikâfa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur. Bu bakımdan imkanı olanlar itikâfa girmelidir! İtikâf eden kimse camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İtikâfta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.) [İbni Mace]
(İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur) [İbni Mace]
(Bir devenin iki sağımı kadar itikâf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.) [Tenvir]
(Ramazanda on gün itikâf eden, 2 defa [nafile] hac yapmış gibi sevap kazanır.) [Beyheki]
(Allah rızası için bir gün itikâf, insanı Cehennemden çok uzaklaştırır.) [Taberani, Hakim]
Sünnet iki türlüdür: Sünnet-i hüda ve sünnet-i zevaid. Camide itikâf etmek, ezan okumak, ikamet getirmek ve cemaat ile namaz kılmak sünnet-i hüdadır. Bunlar, İslam dininin şiarıdır. Bu ümmete mahsustur. (Hadikat-ün-nediyye)
İTIKAF ÜÇE AYRILIR:
a. Vacip olan itikâf: Adak olan itikâf vaciptir. Bu, en az bir gün olur ve gündüz oruçla geçirilir. Hz. Ömer, Resulullah (s.a.s)'den, "Cahiliyye devrinde Mescid-i Haram'da bir gece itikâfta bulunmayı adamıştım; ne yapayım" diye sormuş Resulullah (s.a.s); "Adağını yerine getir" buyurmuştur (Buhârı, i'tikâf, 16; Ahmed b. Hanbel, ll, 10).
b- Sünnet olan itikâf: Ramazan'ın son on gününde itikâfa girmek sünnettir. Hz. Âîşe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s) orucun farz kılınmasından ömrünün sonuna kadar Ramazan aylarının son on gününde itikâfa girmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129). Bir yerleşim merkezinde bulunan müslümanlardan birisi bu sünneti yerine getirirse, diğerleri üzerinden bu görev düşer. Bu duruma göre, her yerleşim birimi için itikâf sünnet-i kifâye hükmündedir. Bir kişinin bunu yapması o beldedeki diğer müslümanları sorumluluktan kurtardığı gibi Cenâb-ı Hakk'ın, itikâf yapanın ecrini diğer belde müslümanlarına da vereceği umulur.
c- Müstehab (mendub) olan itikâf: Vacip ve sünnet olan itikâfların dışında itikâfa girmek müstehabdır. Bunun belirli bir vakti yoktur. Hatta mescide giren kimse çıkıncaya kadar itikâfa niyet ederse orada kaldığı sürece itikâfta sayılır. Bu itikâfda oruç şart değildir.
Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Mirac gecesi, beşinci göğe geldiğimde, Osman’ın suretini gördüm. Bu mertebeye ne ile eriştin dedim. Mescidde itikâf etmekle dedi.) [Menakıb-ı Cihar Yâri Güzin]
İtikâf; oruç, namaz gibi adak olunur. Çünkü başlı başına bir ibadettir. Hastam iyi olursa, itikâfa gireceğim denmez. Hastam iyi olursa, Allah rızası için, şu kadar gün itikâfa gireceğim demek adak olur. (S.Ebediyye)
İtikâf gibi başlı başına ibadet olan bir şeyi nezredenin, bunu yerine getirmesi gerekir. (Dürer)
Kadınlar camide itikâf yapmaz. Evde ise şarta bağlıdır. Eğer mescit olarak kullandığı bir oda varsa, o odada itikâfa girebilir. Yemek yapmak, temizlik gibi ev işlerinin hiç biri yapılmaz. Sadece ibadetle uğraşılır. Abdest gibi zaruri işleri yapmanın mahzuru olmaz.
Ramazanın son on gününde olanı sünnet-i kifayedir. Az itikâf da yapılabilir. Bir gün veya birkaç saat gibi. İtikâfa girenin oruçlu olması şarttır. Sadece Şafii mezhebinde oruçlu olma şartı yoktur. Diğer üç mezhepte oruçlu olmak şarttır. İmkanı olan kadınların evde itikâfa girmesi, unutulmuş bu sünneti ihya etmesi ve sünneti ihya etme sevabına kavuşmaları çok iyi olur.
CEVAP
Ramazan ayının son on gününde, gece gündüz bir camide kapanıp ibadet etmeye, itikâf denir.
Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir. Ancak itikâf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikâfa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur. Bu bakımdan imkanı olanlar itikâfa girmelidir! İtikâf eden kimse camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İtikâfta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur.) [İbni Mace]
(İtikafta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliği işlemiş gibi sevaba kavuşur) [İbni Mace]
(Bir devenin iki sağımı kadar itikâf eden, bir köle azat etmiş gibi sevap kazanır.) [Tenvir]
(Ramazanda on gün itikâf eden, 2 defa [nafile] hac yapmış gibi sevap kazanır.) [Beyheki]
(Allah rızası için bir gün itikâf, insanı Cehennemden çok uzaklaştırır.) [Taberani, Hakim]
Sünnet iki türlüdür: Sünnet-i hüda ve sünnet-i zevaid. Camide itikâf etmek, ezan okumak, ikamet getirmek ve cemaat ile namaz kılmak sünnet-i hüdadır. Bunlar, İslam dininin şiarıdır. Bu ümmete mahsustur. (Hadikat-ün-nediyye)
İTIKAF ÜÇE AYRILIR:
a. Vacip olan itikâf: Adak olan itikâf vaciptir. Bu, en az bir gün olur ve gündüz oruçla geçirilir. Hz. Ömer, Resulullah (s.a.s)'den, "Cahiliyye devrinde Mescid-i Haram'da bir gece itikâfta bulunmayı adamıştım; ne yapayım" diye sormuş Resulullah (s.a.s); "Adağını yerine getir" buyurmuştur (Buhârı, i'tikâf, 16; Ahmed b. Hanbel, ll, 10).
b- Sünnet olan itikâf: Ramazan'ın son on gününde itikâfa girmek sünnettir. Hz. Âîşe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s) orucun farz kılınmasından ömrünün sonuna kadar Ramazan aylarının son on gününde itikâfa girmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129). Bir yerleşim merkezinde bulunan müslümanlardan birisi bu sünneti yerine getirirse, diğerleri üzerinden bu görev düşer. Bu duruma göre, her yerleşim birimi için itikâf sünnet-i kifâye hükmündedir. Bir kişinin bunu yapması o beldedeki diğer müslümanları sorumluluktan kurtardığı gibi Cenâb-ı Hakk'ın, itikâf yapanın ecrini diğer belde müslümanlarına da vereceği umulur.
c- Müstehab (mendub) olan itikâf: Vacip ve sünnet olan itikâfların dışında itikâfa girmek müstehabdır. Bunun belirli bir vakti yoktur. Hatta mescide giren kimse çıkıncaya kadar itikâfa niyet ederse orada kaldığı sürece itikâfta sayılır. Bu itikâfda oruç şart değildir.
Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Mirac gecesi, beşinci göğe geldiğimde, Osman’ın suretini gördüm. Bu mertebeye ne ile eriştin dedim. Mescidde itikâf etmekle dedi.) [Menakıb-ı Cihar Yâri Güzin]
İtikâf; oruç, namaz gibi adak olunur. Çünkü başlı başına bir ibadettir. Hastam iyi olursa, itikâfa gireceğim denmez. Hastam iyi olursa, Allah rızası için, şu kadar gün itikâfa gireceğim demek adak olur. (S.Ebediyye)
İtikâf gibi başlı başına ibadet olan bir şeyi nezredenin, bunu yerine getirmesi gerekir. (Dürer)
Kadınlar camide itikâf yapmaz. Evde ise şarta bağlıdır. Eğer mescit olarak kullandığı bir oda varsa, o odada itikâfa girebilir. Yemek yapmak, temizlik gibi ev işlerinin hiç biri yapılmaz. Sadece ibadetle uğraşılır. Abdest gibi zaruri işleri yapmanın mahzuru olmaz.
Ramazanın son on gününde olanı sünnet-i kifayedir. Az itikâf da yapılabilir. Bir gün veya birkaç saat gibi. İtikâfa girenin oruçlu olması şarttır. Sadece Şafii mezhebinde oruçlu olma şartı yoktur. Diğer üç mezhepte oruçlu olmak şarttır. İmkanı olan kadınların evde itikâfa girmesi, unutulmuş bu sünneti ihya etmesi ve sünneti ihya etme sevabına kavuşmaları çok iyi olur.