Herkese selam,
Dini konular uzmanı biri değilim, tesettür konusunda kafama takılan sorular. O yüzden sorular sormak istiyorum. Baştan söyliyeyim amacım tartışmadan ziyade fikir alıp kendime göre yorumlamak. Dolayısıyla ne insanları ikna için burdayım ne de ikna olmak için, sadece okuyup yorumlamak istiyorum.
Nette arama yaparken sitedeki şu konuyu buldum :
http://www.islamiyet.gen.tr/forum/viewthread.php?forum_id=39&thread_id=18101
Oradaki bilgiler zaten belli. Bu konuda en temel iki şey Kuran'da geçen iki ayet. Bunlardan birisi Nur suresi 31. ayet diğeri de Azhab suresinin 59. ayeti.
Nur suresi genel olarak kadın-erkek ilişkini ele alan sıklıkla zinadan bahseden ayetlerden oluşur. Sure ya da ilgili ayet yaşanan bir olaydan sonra indirliyor. Hikayesini kabataslak anlatacağım. Peygamberimiz eşiyle beraber kervanla beraber yola çıkıyor. Nasıl oluyorsa eşi bir şekilde geri kalıyor. Sanırım yolculuk ettiği havyanda bir sorun çıkıyor. Bu yüzden peygamberimiz geceyi başka biryerde eşi başka bir yerde geçirmek zorunda kalıyor. Ertesi gün durum anlaşılınca peygamberimizin eşi hakkında dedikodular çıkıyor. Bu durum iki tarafı da üzüyor ve araya dargınlık giriyor. Neyse daha sonra barışıyorlar ve akabinde bu ayet ya da sure inmeye başlıyor.
Nur suresinin 31. ayetindeki ilgili yer şöyle der : "Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar." Burada dikkatimi çeken örtü/başörtü kelimesinin direkt olarak kullanılması oldu.
İslamiyet öncesi Arap kültürü hakkında yaptığım araştırmalar sonucunda Arap kadınlarının İslamiyet'ten önce de başlarını örttüklerini öğrendim. Ancak örtü başa sıkı bir şekilde bağlanmıyor, aşağıya salınıyor ya da enseden bağlanarak arkaya salınıyor. Arap kültürünü incelersek zaten değil kadınların erkeklerin dahi başlarını örttüklerini görebiliriz. Bunun en önemli sebeplerinden birinin iklim şartları olduğu malum.
Örtü zaten eski toplumlarda olan birşey. Hz. Meryem dahi bir çok kilise tavanı ve duvarında başında örtülü şeklinde resmedilmiştir. Tabi bu örtü mevcut eşarp ya da çarşaf şekilde değil. Bununla beraber 19.yy ve 20.yy Arap kültürünü incelediğimizde kadınların başlarını sıkı bir şekilde kapamadıkları görünüyor.
Geleneksel kıyafetlerinde Arap kadınları. Soldaki resim 1910 yılına sağdaki resim 1915 yılına ait.
1905 bir Arap ailesi
Soldaki Suudi Arabistanda kraliyet ailesine ait bir kadının giysisi, sağdaki ise Filistinli bir kadının giysisi. Resim tıklayarak büyütebilirsiniz.
Tabi 5. ve 6. yy'da Arap kadınları nasıl giyiniyordu diye resmetmek mümkün değil ama en azından bu resimler de bizlere fikir verebilir. Ancak dikkat çeki bir nokta; ne hadisler de ne da ayetler de "saç" kelimesi geçmemekte ve "kafa" bölgesinin ne şekilde kapanacağı net değildir. Evet saçların üzerinde bir örtü var ama geleneksel giysilerden de görüneceği üzere saçların bir kısmı ya da bazen büyük kısmı görünüyor.
Nur süresi 31. ayeti örtüden ziyade özellikle göğüs yırtmacına gönderme yapıyor. Arap toplumunda zaten bir örtü var onun nasıl bağlanıldığı ile ilgi değil göğüs kısmının kapatılması söyleniyor. Göğüs boyunun baya bir altındadır ve göğüs yırtmacı akla oldukça dekolte bir görüntüyü getiriyor. Misal küçük resimdeki Filintinli (sağ) kadının göğüs yırtmacı gibi.
Peki bir kadın özellikle de Arap kültüründen olmayan ve kültürel olarak başörtüsü kullanmayan bir toplumda bir kadın göğüs yırtmacı olmayan hatta kendi zevkine göre boynunu tümüyle kaplayan bir giysi giyse gereğini yerine getirmiş olmuyor mu?
Bir diğer önemli ayet olan Azhab suresinin 59. ayeti de "Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! Bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır." der. Burada bana göre çok dikkat çekici bir cümle var "onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır". Yani cilbab giymesi kadını tanıtan onun statüsünü belirten bir sembol. Çünkü o devirde kölelik ve cariyelik hala var ve kadınlara yolda yürürken sataşılması olası birşey. Kadınlar zaten bu konu da en fazla istismara uğrayan kişiler. Ancak günümüzde ne cariyelik ne de kölelik var. Sokaktaki herkesin kadın erkek farketmez zaten açık ya da kapalı bir dokunulmazlık hakkı var. Dolayısıyla cilbab günümüz için geçerli birşey değil.
Geriye Nur suresinin 31. ayeti kalıyor. Onu zaten irdeledim. İslamiyete göre bu noktada peygamberimizi söz ve davranışlarını referans olarak almak en doğrusu. Ancak özellikle hadislerde bir yozlaşma ve kirlilik olduğu da açık. Mevcut hadisin doğruluğu ne kadar kesin?
Dahası örtünme anlatılacağı zaman hep ayetlerden ya da hadislerden bahsediliyor. Oysa ben olsam işe bismillah deyip peygamberize çok yakın olan kadınların giysilerini betimleyerek başlardım. İlginçtir buna hiç yer verilmiyor ya da çok üstü kapalı geçiliyor.
Ve ilginç bir ironi Nur suresinde 31. ayet "Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç." diyor ama şu görüntüde ortada kendiliğinden görünecek birşey bile kalmamış:
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yazarsa sevinirim. Ama n'olur klasik cevaplarla ve kopyala/yapıştırlar soruma yanıt vermeye çalışmayınız.
Sevgiler ...
Düzeltme: İmla hataları
Dini konular uzmanı biri değilim, tesettür konusunda kafama takılan sorular. O yüzden sorular sormak istiyorum. Baştan söyliyeyim amacım tartışmadan ziyade fikir alıp kendime göre yorumlamak. Dolayısıyla ne insanları ikna için burdayım ne de ikna olmak için, sadece okuyup yorumlamak istiyorum.
Nette arama yaparken sitedeki şu konuyu buldum :
http://www.islamiyet.gen.tr/forum/viewthread.php?forum_id=39&thread_id=18101
Oradaki bilgiler zaten belli. Bu konuda en temel iki şey Kuran'da geçen iki ayet. Bunlardan birisi Nur suresi 31. ayet diğeri de Azhab suresinin 59. ayeti.
Nur suresi genel olarak kadın-erkek ilişkini ele alan sıklıkla zinadan bahseden ayetlerden oluşur. Sure ya da ilgili ayet yaşanan bir olaydan sonra indirliyor. Hikayesini kabataslak anlatacağım. Peygamberimiz eşiyle beraber kervanla beraber yola çıkıyor. Nasıl oluyorsa eşi bir şekilde geri kalıyor. Sanırım yolculuk ettiği havyanda bir sorun çıkıyor. Bu yüzden peygamberimiz geceyi başka biryerde eşi başka bir yerde geçirmek zorunda kalıyor. Ertesi gün durum anlaşılınca peygamberimizin eşi hakkında dedikodular çıkıyor. Bu durum iki tarafı da üzüyor ve araya dargınlık giriyor. Neyse daha sonra barışıyorlar ve akabinde bu ayet ya da sure inmeye başlıyor.
Nur suresinin 31. ayetindeki ilgili yer şöyle der : "Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Baş örtülerini (göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar." Burada dikkatimi çeken örtü/başörtü kelimesinin direkt olarak kullanılması oldu.
İslamiyet öncesi Arap kültürü hakkında yaptığım araştırmalar sonucunda Arap kadınlarının İslamiyet'ten önce de başlarını örttüklerini öğrendim. Ancak örtü başa sıkı bir şekilde bağlanmıyor, aşağıya salınıyor ya da enseden bağlanarak arkaya salınıyor. Arap kültürünü incelersek zaten değil kadınların erkeklerin dahi başlarını örttüklerini görebiliriz. Bunun en önemli sebeplerinden birinin iklim şartları olduğu malum.
Örtü zaten eski toplumlarda olan birşey. Hz. Meryem dahi bir çok kilise tavanı ve duvarında başında örtülü şeklinde resmedilmiştir. Tabi bu örtü mevcut eşarp ya da çarşaf şekilde değil. Bununla beraber 19.yy ve 20.yy Arap kültürünü incelediğimizde kadınların başlarını sıkı bir şekilde kapamadıkları görünüyor.


Geleneksel kıyafetlerinde Arap kadınları. Soldaki resim 1910 yılına sağdaki resim 1915 yılına ait.

1905 bir Arap ailesi

Soldaki Suudi Arabistanda kraliyet ailesine ait bir kadının giysisi, sağdaki ise Filistinli bir kadının giysisi. Resim tıklayarak büyütebilirsiniz.
Tabi 5. ve 6. yy'da Arap kadınları nasıl giyiniyordu diye resmetmek mümkün değil ama en azından bu resimler de bizlere fikir verebilir. Ancak dikkat çeki bir nokta; ne hadisler de ne da ayetler de "saç" kelimesi geçmemekte ve "kafa" bölgesinin ne şekilde kapanacağı net değildir. Evet saçların üzerinde bir örtü var ama geleneksel giysilerden de görüneceği üzere saçların bir kısmı ya da bazen büyük kısmı görünüyor.
Nur süresi 31. ayeti örtüden ziyade özellikle göğüs yırtmacına gönderme yapıyor. Arap toplumunda zaten bir örtü var onun nasıl bağlanıldığı ile ilgi değil göğüs kısmının kapatılması söyleniyor. Göğüs boyunun baya bir altındadır ve göğüs yırtmacı akla oldukça dekolte bir görüntüyü getiriyor. Misal küçük resimdeki Filintinli (sağ) kadının göğüs yırtmacı gibi.
Peki bir kadın özellikle de Arap kültüründen olmayan ve kültürel olarak başörtüsü kullanmayan bir toplumda bir kadın göğüs yırtmacı olmayan hatta kendi zevkine göre boynunu tümüyle kaplayan bir giysi giyse gereğini yerine getirmiş olmuyor mu?
Bir diğer önemli ayet olan Azhab suresinin 59. ayeti de "Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! Bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır." der. Burada bana göre çok dikkat çekici bir cümle var "onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır". Yani cilbab giymesi kadını tanıtan onun statüsünü belirten bir sembol. Çünkü o devirde kölelik ve cariyelik hala var ve kadınlara yolda yürürken sataşılması olası birşey. Kadınlar zaten bu konu da en fazla istismara uğrayan kişiler. Ancak günümüzde ne cariyelik ne de kölelik var. Sokaktaki herkesin kadın erkek farketmez zaten açık ya da kapalı bir dokunulmazlık hakkı var. Dolayısıyla cilbab günümüz için geçerli birşey değil.
Geriye Nur suresinin 31. ayeti kalıyor. Onu zaten irdeledim. İslamiyete göre bu noktada peygamberimizi söz ve davranışlarını referans olarak almak en doğrusu. Ancak özellikle hadislerde bir yozlaşma ve kirlilik olduğu da açık. Mevcut hadisin doğruluğu ne kadar kesin?
Dahası örtünme anlatılacağı zaman hep ayetlerden ya da hadislerden bahsediliyor. Oysa ben olsam işe bismillah deyip peygamberize çok yakın olan kadınların giysilerini betimleyerek başlardım. İlginçtir buna hiç yer verilmiyor ya da çok üstü kapalı geçiliyor.
Ve ilginç bir ironi Nur suresinde 31. ayet "Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç." diyor ama şu görüntüde ortada kendiliğinden görünecek birşey bile kalmamış:


Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yazarsa sevinirim. Ama n'olur klasik cevaplarla ve kopyala/yapıştırlar soruma yanıt vermeye çalışmayınız.
Sevgiler ...
Düzeltme: İmla hataları