Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

islamın odak noktası ? (1 Kullanıcı)

ibn teymiyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2006
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah tek istenen, niyaz edilen ve amaçlanması kaçınılmaz (Vücup) olandır. Matlub olana ulaşmak için yardım edecek de O'dur. Gerisi istenmeyen şeylerdir. Onların uzaklaştırılmasında yardımcı olacak da Allah'tır. Yukarıda geçen dört şeye yalnızca O'nun gücü yeter, başkasının değil.

«Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz» (1 Fatiha 4.)

âyetinin anlamı budur. Çünkü kulluk istenen ve aranılana; ama en güzel şekilde ibadet etmeyi ifade eder. Yardım istenecek zât da isteğimize ulaşmak için yardım isteyeceğimiz varlıktır. Bunlardan birincisi Ulûhiyyet'in, ikincisi de Rubûbiyyet'in kapsamına girer.

Çünkü ilâh, ilâh edinilen, bu nedenle severek, gönülden bağlanarak, yücelterek, büyük tanıyarak kulluk edilen varlık demektir. Rab ise kulunu terbiye eden, yetiştiren, ona böyle bir yaratılış bağışlayan, sonra nasıl kulluk yapacağı konusu da içinde olmak üzere bütün-durumlar için yol gösteren, hidâyet veren varlık demektir. Şu âyetler de Fatiha sûresinin dördüncü âyeti gibidir:

«Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim» (11 Hûd 8.

«O halde O'na kulluk et, O'na dayan» (11 Hûd 123).

«Yalnız Sana tevekkül ettik, yalnız Sana gönülden bağlandık,, dönüş de ancak Sanadır» ( 60 Mümtehine 4).

«Hiç ölmeyecek olan yegâne diriye tevekkül et ve O'nu överek teşbihte bulun» (25 Furkan 5.

«Yalnız O'na tevekkül ettim, dönüşüm de yalnızca O'nadır» (13 Ra'd 30).

«Herşeyi bırakarak bir tek O'na yönel. O doğunun ve batının Rabbi'dir. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde yalnız O'nu vekil edin» (73 Müzzemmil 8, 9).

Fatiha sûresinin dördüncü âyeti olan «ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz» âyeti ile birlikte bu yedi âyet, her iki esasın (kulluk ve yardım istemek, veya ulûhiyyet ve rubûbiyyetin) sıralandığı âyetlerdir.
 

ravzanuru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
190
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: islamın odak noktası ?

Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim» (11 Hûd 8.

«O halde O'na kulluk et, O'na dayan» (11 Hûd 123).

«Yalnız Sana tevekkül ettik, yalnız Sana gönülden bağlandık,, dönüş de ancak Sanadır» ( 60 Mümtehine 4).

«Hiç ölmeyecek olan yegâne diriye tevekkül et ve O'nu överek teşbihte bulun» (25 Furkan 5.

«Yalnız O'na tevekkül ettim, dönüşüm de yalnızca O'nadır» (13 Ra'd 30).

«Herşeyi bırakarak bir tek O'na yönel. O doğunun ve batının Rabbi'dir. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde yalnız O'nu vekil edin» (73 Müzzemmil 8, 9).

Fatiha sûresinin dördüncü âyeti olan «ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım isteriz» âyeti ile birlikte bu yedi âyet, her iki esasın (kulluk ve yardım istemek, veya ulûhiyyet ve rubûbiyyetin) sıralandığı âyetlerdir.

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM

MAKSUDUM SENSİN DAYANAĞIM SEN

“İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în.”
“Sadece sana ibadet eder, sadece sana dayanır, senden yardım dileriz.”

Bu cümleyi her namazın her rekâtında okuyoruz. Camide, evde, kırda-bayırda, her nerede bulunuyorsak Kâbe’ye yöneliyor ve konuşmaya başlıyoruz. Sahi biz kendi kendimize mi konuşuyoruz, yoksa karşımızda biri mi var?

Soru tuhaf gelebilir. Ama kendi ibadetlerime, kıldığım namazlara, zikirlerime, dualarıma bakıyorum da, bu soruları sormadan edemiyorum:

Zikir ile meşgul olurken kimin ismini anıyorsun?

Dua yaparken kime yalvarıyorsun?

Namaz kılarken kime “sadece sana ibadet eder, sadece sana dayanır, senden yardım dileriz” diyorsun?

Düşünüyor ve soruyor, soruyor ve düşünüyorum:

Şeksiz şüphesiz var olan O, tek ilâh, herkesin Rabbi... Evet O’nun karşısındasın, O’nunla konuşuyorsun. O’nun önünde secdelere yüz sürüyorsun. O, Allah... Mevlâmız, Rabbimiz... Her şeyin sahibi, her şeye her an hükmeden, yaratan...

Canlıları sudan yaratan O...

Her varlığa, insana her an şekil veren O...

Toprağın sinesinde saklı tohumu bitiren O...

İçtiğimiz suyu damla damla gökten indiren O...

Dalından kopan tek bir yaprağın bile bilgisi dışında kopmadığı O...

O Rabbimiz, Mevlâmız, kalplerimizin sahibi, sahibimiz...

Zikrini çekerken seslendiğin O’dur.

Namaza durduğunda karşında duran O’dur.

Senin varlığın, gördüğün bildiğin herşeyin varlığı, O’nun varlığı karşısında sadece gölge. Gerçek varlık O’na ait...

Ey var olan! Ey hakiki varlık! Var olan sensin sen... Sen ey Rabbim! Yarattıklarının varlığını, kendi varlığımı seni anlamama engel kılma.

Beni var eden sensin. Varlığımı devam ettiren sensin. Her bir zerremi tutan sensin. Sen bana benden yakınsın.

Hakiki var bir tek sensin. Sen ey Rabbim!..

Sana şah damarından daha yakın olan Allah işte karşında.

Şimdi huzura çıkma zamanıdır.

Haydi O’nu an. O, her zaman ve her yerde seninle beraberdir...

Ve “O, zuhurunun şiddetinden gaibtir...” (Seyyid Abdülhakim Arvasî)

SELAM VE DUA İLE B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt