Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
İslâm’da kalp kardeşliği vardır.
Bu kardeşlik bağı aynı anne babadan dünyaya gelmekle
olan kan kardeşliğinin de önüne geçmiştir.
Peygamber Efendimiz’in amcalarına baktığımızda bunu açıkça görürüz.
Peygamber Efendimiz’in amcası Abbas
(Allah ondan razı olsun)
yeğenini çok severdi. Hiçbir şeyin O’nu üzmesine ve
O’na zarar vermesine gönlü razı olmazdı.
Efendimiz’in gençlik devrinde, Kâbe’nin inşaatı
sırasında birlikte taş taşıyorlardı.
Efendimiz taşları, çıplak omzunun üzerine koyarak taşıyordu.
Hazreti Abbas buna dayanamadı ve:
Elbisenin ucunu omzuna koy da canın yanmasın, dedi.
Fakat diğer taraftan amcası Ebû Leheb,
yeğeninin sıkıntı çekmesi için elinden gelen zulmü yapıyordu.
Peygamber Efendimiz, insanların toplandığı panayırda:
Ey insanlar! “Lâ ilâhe illallâh, deyiniz de kurtulunuz!”
diyerek herkesi tek tek dolaşırken amcası Ebû Leheb de arkasından yürüyor:
Ey insanlar! Sakın O’na inanmayın! O yalancıdır! diyerek bağırıyordu.
Elinde topladığı taşları da öz yeğeninin arkasından acımasızca savuruyordu.
Öyle ki attığı taşlar Sevgili Peygamberimiz’in
mübarek ayak bileklerini kanatıyordu.
Diğer taraftan Peygamberimizle hiçbir kan bağı olmadığı
halde onun için, göğsünü oklara ve kılıçlara siper eden ve canını
feda etmek için yarışan sahabeler de vardı.
Demek ki mühim olan bu kalbî kardeşliktir.
Din kardeşliği de bu kalp kardeşliğine dayanır.
Bu cennet vatanımızda bizi birbirimize bağlayan da işte bu kalbî kardeşliktir
Bu kardeşlik bağı aynı anne babadan dünyaya gelmekle
olan kan kardeşliğinin de önüne geçmiştir.
Peygamber Efendimiz’in amcalarına baktığımızda bunu açıkça görürüz.
Peygamber Efendimiz’in amcası Abbas
(Allah ondan razı olsun)
yeğenini çok severdi. Hiçbir şeyin O’nu üzmesine ve
O’na zarar vermesine gönlü razı olmazdı.
Efendimiz’in gençlik devrinde, Kâbe’nin inşaatı
sırasında birlikte taş taşıyorlardı.
Efendimiz taşları, çıplak omzunun üzerine koyarak taşıyordu.
Hazreti Abbas buna dayanamadı ve:
Elbisenin ucunu omzuna koy da canın yanmasın, dedi.
Fakat diğer taraftan amcası Ebû Leheb,
yeğeninin sıkıntı çekmesi için elinden gelen zulmü yapıyordu.
Peygamber Efendimiz, insanların toplandığı panayırda:
Ey insanlar! “Lâ ilâhe illallâh, deyiniz de kurtulunuz!”
diyerek herkesi tek tek dolaşırken amcası Ebû Leheb de arkasından yürüyor:
Ey insanlar! Sakın O’na inanmayın! O yalancıdır! diyerek bağırıyordu.
Elinde topladığı taşları da öz yeğeninin arkasından acımasızca savuruyordu.
Öyle ki attığı taşlar Sevgili Peygamberimiz’in
mübarek ayak bileklerini kanatıyordu.
Diğer taraftan Peygamberimizle hiçbir kan bağı olmadığı
halde onun için, göğsünü oklara ve kılıçlara siper eden ve canını
feda etmek için yarışan sahabeler de vardı.
Demek ki mühim olan bu kalbî kardeşliktir.
Din kardeşliği de bu kalp kardeşliğine dayanır.
Bu cennet vatanımızda bizi birbirimize bağlayan da işte bu kalbî kardeşliktir