Her canlının yaratılışında çoğalıp neslini devam ettirme özelliği vardır. Canlıların en mükemmeli olan insanda da bu özelliğin var olması tabiidir. İki ayrı cins olarak yaratılan insanların bu arzularını gerçekleştirmelerinin meşru yolu evlenmektir. ayet-i kerimede bu hususa işaretle meâlen şöyle buyurulmaktadır: “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi) nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet oluşturması da O’nun (varlığının) delillerindendir.”(Rum:21)
Erkek ve kadın için çok önemli olan evliliğin ilan ve tesisinde yapılan kutlamaya düğün denir. Bütün davranışlarında ölçülü ve dinine bağlı olması gereken Müslüman, evlenirken ve düğün yaparken de aynı özelliğini muhafaza etmeli, israftan, aşırılıktan ve meşru olmayan eğlencelerden uzak durmalıdır. Bu hususta Yüce Allah bizleri şöyle uyarmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı da aşmayın. Zira Allah sınırı aşanları sevmez...”(Maide:81)
Şu halde düğünlerde milli ve manevi değerlerimizle bağdaşmayan davranışlardan kaçınmak biz Müslümanlar için zorunlu bir görevdir.
Evlilik, yeni bir ailenin kurulması ve hayatın yeni bir dönüm noktasıdır. Bu ailenin kurulması için elbette bir takım harcamaların yapılması gereklidir. Ancak bu harcamalarda ölçülü davranmak, israfa kaçmamak icap eder. Taraflar zorlanmamalıdır. Evliliğin sıkıntıya değil, huzur ve mutluluğa kavuşturması hedeflenmelidir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “Evlenmenin hayırlısı, en kolay ve külfetsiz olanıdır.” (Ebu Davut nikah:32 ). Nitekim Hz. Peygamberin, Hz. Aişe validemizle evlenmesi çok sade olmuş ve bunu gören Müslümanlar, evlenmede yaptıkları gereksiz harcamaları terk etmişlerdir. Geçim sıkıntısı yüzünden dağılmaya yüz tutmuş bir çok aile varken; bunlara duyarsız kalarak akla hayale sığmayacak türden israfın hâkim olduğu düğünleri, insanlık ve Müslümanlıkla bağdaştırmak mümkün değildir. Öyleyse düğünlerde dine aykırı her türlü davranıştan, israf ve gösterişten kaçınmamızın dini bir yükümlülük olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.
“İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resulün de size şahit olması için sizi (her türlü aşırılıklardan uzak) mutedil bir millet kıldık...”(Bakara:143)
fussilet_19
Duanızda bulunmak ümidi ile...B)
Erkek ve kadın için çok önemli olan evliliğin ilan ve tesisinde yapılan kutlamaya düğün denir. Bütün davranışlarında ölçülü ve dinine bağlı olması gereken Müslüman, evlenirken ve düğün yaparken de aynı özelliğini muhafaza etmeli, israftan, aşırılıktan ve meşru olmayan eğlencelerden uzak durmalıdır. Bu hususta Yüce Allah bizleri şöyle uyarmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı da aşmayın. Zira Allah sınırı aşanları sevmez...”(Maide:81)
Şu halde düğünlerde milli ve manevi değerlerimizle bağdaşmayan davranışlardan kaçınmak biz Müslümanlar için zorunlu bir görevdir.
Evlilik, yeni bir ailenin kurulması ve hayatın yeni bir dönüm noktasıdır. Bu ailenin kurulması için elbette bir takım harcamaların yapılması gereklidir. Ancak bu harcamalarda ölçülü davranmak, israfa kaçmamak icap eder. Taraflar zorlanmamalıdır. Evliliğin sıkıntıya değil, huzur ve mutluluğa kavuşturması hedeflenmelidir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) “Evlenmenin hayırlısı, en kolay ve külfetsiz olanıdır.” (Ebu Davut nikah:32 ). Nitekim Hz. Peygamberin, Hz. Aişe validemizle evlenmesi çok sade olmuş ve bunu gören Müslümanlar, evlenmede yaptıkları gereksiz harcamaları terk etmişlerdir. Geçim sıkıntısı yüzünden dağılmaya yüz tutmuş bir çok aile varken; bunlara duyarsız kalarak akla hayale sığmayacak türden israfın hâkim olduğu düğünleri, insanlık ve Müslümanlıkla bağdaştırmak mümkün değildir. Öyleyse düğünlerde dine aykırı her türlü davranıştan, israf ve gösterişten kaçınmamızın dini bir yükümlülük olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.
“İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resulün de size şahit olması için sizi (her türlü aşırılıklardan uzak) mutedil bir millet kıldık...”(Bakara:143)
fussilet_19
Duanızda bulunmak ümidi ile...B)