İnsanlık topyekun kamuflajlı bir fitne sürecine sürüklendi. Teknik adıyla Deccal fitnesi… Kıyametin eşiğine ramak kala, Dünya, “cilalı fitne devri”ni yaşıyor.
Alemlere rahmet Son Peygamber Hz. Muhammed’in ikaz ettiği üzere, bu cilalı büyük fitne, Müslümanların içinden türeyecek, Müslüman görüntüsüyle ortaya çıkacak…
Bu “büyük fitne”nin asıl hedefi ise, Hz. Muhammed’in peygamberliğini ortadan kaldırmak, O Kutlu Elçi’nin getirdiği İslam’ın son ve yegane Hak din oluşunu gölgelemektir.
Bu büyük fitneye kulak asanlar, fert fert, bölük bölük Müşriklere, gayr–ı Müslimlere iltihak edecekler. Kendilerini, beyinlerini ve yüreklerini, Hıristiyanlara, Yahudilere…vs. gayr–ı Müslimlere kaptıracaklardır.
Vaziyet ve vakıa bu noktaya doğru sürüklenmiyor mu?! Etrafımızı, bölgemizi ve dünyamızı şöyle bir film şeridi gibi gözden geçirelim.
Hür, bağımsız, bağlantısız ve her türlü haklara sahip bir Hıristiyan olabilirsin…
Bir Yahudi olabilirsin…
Bir Budist olabilirsin…
Bir Hinduist olabilirsin..
Ancak hür, bağımsız, bağlantısız ve her türlü haklara sahip bir Müslüman olamazsın.
Şayet Müslüman olacak isen, konjonktüre göre vaziyet alacaksın… İslam son hak dindir, demeyeceksin. Kelime–i Tevhid’i okuyacaksın; ama onun ikinci kısmı olan Muhammed’ur Rasûlullah’ı demeyeceksin. Demeyenlere de rahmet nazarı ile bakacak, onları da cennete doluşturacaksın. Vatikan’dan misyon üstlenecek, dinler arası diyalogcu olacaksın. AB’ye uyumlu olacaksın. ABD’nin kucağına oturacaksın. Papazın koluna gireceksin, hahamın duasına Amen diyeceksin. Kimliğini, kişiliğini, itikadını, medeniyetini bir kenara koyacaksın… Müslüman olacaksan; ancak böyle AB ve ABD standartlarında “Ilımlı Müslüman” olabilirsin.
Bu “Haçlı standartları”na uymazsan, hayat hakkın yok…
Demiş ki adam, kanadı yok, kuyruğu yok, gagası yok, ayağı yok, nedir bu? Kimse cevabını bulamamış… Yine kendi cevap vermiş; kuş canım, kuş.
Bu nasıl kuş, bunun neresi kuş; her şeyi makaslanmış?! Kuştan başka her şeyi andırıyor.
Ilımlı Müslümanlık da öyle… Hz. Muhammed yok, Tevhid cümlesinin ikinci kısmı yok, son Hak din olan İslam yok, yok oğlu yok… Eeee?! Bu Ilımlı İslam…
Buna Ilımlı İslam denmez; buna Hıristiyanlık–Yahudilik–İslam kırması ve bozması yeni bir şey denir. Deccal’in dini denir. Hak cilası çekilmiş, “küresel batıl”, küresel fitne denir.
Fertler, bu “cilalı batıl”a teslim edilmek isteniyor.
Devletler bazında durum farklı mı?! Değil…
Yahudi din devleti olabiliyor.
İsrail öyle nitekim… Bush önceki gün tekrar teyid etti. Stratejik ortaklığımız, İsrail Yahudi din devletinin güvenliğini garantiye almak içindir, dedi.
Hıristiyan din devleti olabiliyor.
Vatikan, öyle nitekim…
Bu din devletleriyle stratejik ortaklık kurulabiliyor, en mahrem devlet istihbaratları paylaşılabiliyor, onlardan misyon üstlenilebiliyor.
Bu din devletlerinin hepsi, Müslüman milletler üzerinde hesap kurabiliyor, proje geliştirebiliyor; misyonerlik projeleri bu, Arz–ı Mev’ud projesi bu, Şark ve Sevr planı bu, BOP bu…
Ama sıra Müslüman komşulara gelince, en doğal münasebetlere dahi imkan tanınmıyor. Orada hiçbir hak ve hukuk işlemiyor. İslam iklimi, kana, gözyaşına, katliama, işgale boğuluyor.
Haçlının bunu yapması normal… Gayr–ı Müslimlerin veya İslam düşmanlarının bunları yapmaları doğal…
Ya onların ortakçıları Müslüman olursa, hal ne olur; işte bam telinin koptuğu nokta.
Deccal’in kendisinin ve foyasının ortaya çıktığı yer, Müslümanların arasıdır… Bu fitnenin başını çekenler, Ilımlı Müslüman görüntülü gizli gayr–ı Müslimlerdir, gayr–ı Müslimlerin ortakçılarıdır.
Nitekim Haçlı’nın Sevr mantığını ve Amerika’nın işgal planını İslam topraklarında yaygınlaştırıp tezgahlayanlar, kimlerdir?! Bugüne kadar Müslüman görünüp, hatta mücahid kesilip, son BOP sürecinde her türlü akaid ve medeniyet değerlerini bir tarafa bırakanlar değil mi?! Bugüne güya hacı–hoca takımı kılığına bürünerek pirim devşirenler, BOP sürecinde boyunlarındaki diyalog haçlarını konjonktüre göre ortaya çıkartmadılar mı? Papazların–hahamların kollarından ve Amerika’nın kucağından inmeyenler bunlar değil mi? Deccali ve büyük fitnelerini başka adreslerde arayanlar, yanılıyorlar. Deccal, Müslümanların içinde, Müslümanların arasında, Müslüman kılığında… Hz. Peygamber aleyhisselam öyle haber veriyor. Aklı ve imanı olan için, Deccal’i tanımak ve onun büyük fitnesini keşfetmek için, Rasûlullah’in bir cümlesi yeter.
Alemlere rahmet Son Peygamber Hz. Muhammed’in ikaz ettiği üzere, bu cilalı büyük fitne, Müslümanların içinden türeyecek, Müslüman görüntüsüyle ortaya çıkacak…
Bu “büyük fitne”nin asıl hedefi ise, Hz. Muhammed’in peygamberliğini ortadan kaldırmak, O Kutlu Elçi’nin getirdiği İslam’ın son ve yegane Hak din oluşunu gölgelemektir.
Bu büyük fitneye kulak asanlar, fert fert, bölük bölük Müşriklere, gayr–ı Müslimlere iltihak edecekler. Kendilerini, beyinlerini ve yüreklerini, Hıristiyanlara, Yahudilere…vs. gayr–ı Müslimlere kaptıracaklardır.
Vaziyet ve vakıa bu noktaya doğru sürüklenmiyor mu?! Etrafımızı, bölgemizi ve dünyamızı şöyle bir film şeridi gibi gözden geçirelim.
Hür, bağımsız, bağlantısız ve her türlü haklara sahip bir Hıristiyan olabilirsin…
Bir Yahudi olabilirsin…
Bir Budist olabilirsin…
Bir Hinduist olabilirsin..
Ancak hür, bağımsız, bağlantısız ve her türlü haklara sahip bir Müslüman olamazsın.
Şayet Müslüman olacak isen, konjonktüre göre vaziyet alacaksın… İslam son hak dindir, demeyeceksin. Kelime–i Tevhid’i okuyacaksın; ama onun ikinci kısmı olan Muhammed’ur Rasûlullah’ı demeyeceksin. Demeyenlere de rahmet nazarı ile bakacak, onları da cennete doluşturacaksın. Vatikan’dan misyon üstlenecek, dinler arası diyalogcu olacaksın. AB’ye uyumlu olacaksın. ABD’nin kucağına oturacaksın. Papazın koluna gireceksin, hahamın duasına Amen diyeceksin. Kimliğini, kişiliğini, itikadını, medeniyetini bir kenara koyacaksın… Müslüman olacaksan; ancak böyle AB ve ABD standartlarında “Ilımlı Müslüman” olabilirsin.
Bu “Haçlı standartları”na uymazsan, hayat hakkın yok…
Demiş ki adam, kanadı yok, kuyruğu yok, gagası yok, ayağı yok, nedir bu? Kimse cevabını bulamamış… Yine kendi cevap vermiş; kuş canım, kuş.
Bu nasıl kuş, bunun neresi kuş; her şeyi makaslanmış?! Kuştan başka her şeyi andırıyor.
Ilımlı Müslümanlık da öyle… Hz. Muhammed yok, Tevhid cümlesinin ikinci kısmı yok, son Hak din olan İslam yok, yok oğlu yok… Eeee?! Bu Ilımlı İslam…
Buna Ilımlı İslam denmez; buna Hıristiyanlık–Yahudilik–İslam kırması ve bozması yeni bir şey denir. Deccal’in dini denir. Hak cilası çekilmiş, “küresel batıl”, küresel fitne denir.
Fertler, bu “cilalı batıl”a teslim edilmek isteniyor.
Devletler bazında durum farklı mı?! Değil…
Yahudi din devleti olabiliyor.
İsrail öyle nitekim… Bush önceki gün tekrar teyid etti. Stratejik ortaklığımız, İsrail Yahudi din devletinin güvenliğini garantiye almak içindir, dedi.
Hıristiyan din devleti olabiliyor.
Vatikan, öyle nitekim…
Bu din devletleriyle stratejik ortaklık kurulabiliyor, en mahrem devlet istihbaratları paylaşılabiliyor, onlardan misyon üstlenilebiliyor.
Bu din devletlerinin hepsi, Müslüman milletler üzerinde hesap kurabiliyor, proje geliştirebiliyor; misyonerlik projeleri bu, Arz–ı Mev’ud projesi bu, Şark ve Sevr planı bu, BOP bu…
Ama sıra Müslüman komşulara gelince, en doğal münasebetlere dahi imkan tanınmıyor. Orada hiçbir hak ve hukuk işlemiyor. İslam iklimi, kana, gözyaşına, katliama, işgale boğuluyor.
Haçlının bunu yapması normal… Gayr–ı Müslimlerin veya İslam düşmanlarının bunları yapmaları doğal…
Ya onların ortakçıları Müslüman olursa, hal ne olur; işte bam telinin koptuğu nokta.
Deccal’in kendisinin ve foyasının ortaya çıktığı yer, Müslümanların arasıdır… Bu fitnenin başını çekenler, Ilımlı Müslüman görüntülü gizli gayr–ı Müslimlerdir, gayr–ı Müslimlerin ortakçılarıdır.
Nitekim Haçlı’nın Sevr mantığını ve Amerika’nın işgal planını İslam topraklarında yaygınlaştırıp tezgahlayanlar, kimlerdir?! Bugüne kadar Müslüman görünüp, hatta mücahid kesilip, son BOP sürecinde her türlü akaid ve medeniyet değerlerini bir tarafa bırakanlar değil mi?! Bugüne güya hacı–hoca takımı kılığına bürünerek pirim devşirenler, BOP sürecinde boyunlarındaki diyalog haçlarını konjonktüre göre ortaya çıkartmadılar mı? Papazların–hahamların kollarından ve Amerika’nın kucağından inmeyenler bunlar değil mi? Deccali ve büyük fitnelerini başka adreslerde arayanlar, yanılıyorlar. Deccal, Müslümanların içinde, Müslümanların arasında, Müslüman kılığında… Hz. Peygamber aleyhisselam öyle haber veriyor. Aklı ve imanı olan için, Deccal’i tanımak ve onun büyük fitnesini keşfetmek için, Rasûlullah’in bir cümlesi yeter.