HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
İSLAM DEVLETİ
BAŞLANGIÇ NOKTASI
Resulullah (sav) risaletle gönderilince, önce eşi Hatice'yi davet etti. O, hemen Resulullah (sav)'e iman etti. Sonra emmisinin oğlu Ali'yi davet etti, o da iman etti. Daha sonra azadlı kölesi Zeyd'i davet etti, o da iman etti. Daha sonra dostu Ebu Bekir'i davet etti, o da iman etti. Daha sonra halkı davet etmeye başladı. Onlardan ona (sav) iman edenler de oldu, inkâr edenler de oldu. Ebu Bekir (ra), müslüman olunca güvendiği kişilere müslümanlığını açıkladı ve onları Allah'a ve Resulü'ne imana davet etti. Ebu Bekir (ra), kavmi için bir ülfet ve muhabbet kaynağı ve kolaylık numunesiydi. Kavminin adamları ona gelirler; ilminden, ticaretinden ve hüsni sohbetinden dolayı bir çok işlerde onunla ülfet ederlerdi. Osman b. Affân, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebî Vakkas, Talha b. Ubeydullah; onun davetiyle müslüman oldular. Onlar ona icabet edince, Ebu Bekir (ra) onları Resulullah (sav)'in yanına getirdi. Onlar da müslüman oldular ve namaz kıldılar. Daha sonra Ebu Ubeyde müslüman oldu. Onun ismi, Amir b. el-Cerrâh idi. Ve Ebu Seleme de müslüman oldu. Onun ismi, Abdullah b. Abd el-Esed idi. Erkam b. Ebî el-Erkam ve Osman b. Maz'un ve diğerleri de müslüman oldular. Daha sonra, insanlar kadın ve erkeklerden topluluklar halinde İslâm'a girdiler. Hatta İslâm'ın sesi Mekke'ye yayıldı. İnsanlar İslâm'dan konuşmaya başladılar.
Resulullah (sas), ilk önce insanların evlerine giderek davet ediyordu ve onların arasında dolaşıyordu. Onlara diyordu ki: "Allah, size sadece Kendisine kulluk etmenizi ve O'na hiç bir şeyi şirk koşmamanızı emrediyor." Resulullah (sas), Allah'ın şu emrine uyarak Mekke'de insanları açıkca İslâm'a davet etmeye başladı. Allahu Teâlâ buyurdu ki:"Ey örtüsüne bürünen (Nebî), kalk ve uyar." (Müdessir 1-2) Resulullah (sas), insanlarla temas kuruyor ve Dinini onlara arz ediyor, gösteriyor, anlatıyordu. Onlardan kendisine inananları bu dinin esası üzerine kendi etrafında gizli olarak kitleleştiriyordu. Resulullah (sas)'in ashabı, namaz kıldıkları zaman dağların tenha yerine gider, namazlarını kavimlerinden gizlerlerdi. Resulullah (sas), daha önce müslüman olmuş ve Dinini iyi öğrenmiş olanlardan birisini İslâm'a yeni girmiş birisine Kur'an öğretmesi için gönderirdi. Nitekim Resulullah (sas), Habbab b. Erett'i, Zeyneb bint-i el-Hattab ve onun kocası Said b. Zeyd'e Kur'an öğretmesi için gönderdi. Said'in evinde Habbab onlara Kur'an okurken Ömer b. Hattab çıkageldi, ve Ömer, bu halka kanalı ile müslüman oldu. Resulullah (sas), onunla yetinmedi fakat içinde müslümanlara İslâm'ı öğrettiği bir ev edindi. Ve o evi, bu iman etmişler kitlesinin merkezi ve bu yeni davetin medresesi/öğretim yeri yaptı. O ev, Erkam b. Ebel-Erkam'ın eviydi. Resulullah (sas), orada müslümanları toplayıp onlara Kur'an okuyor, açıklıyor ve onu ezberleyip iyi anlamalarını emrediyordu. Müslüman olan her şahsı, Erkam'ın evindeki kitleye katıyordu. Resulullah (sas), o müslümanları üç yıl boyunca eğitiyor, kültürleştiriyordu. Onlarla namaz kılıyordu. O (sas) teheccüd namazı kılıyordu, onlar da teheccüd namazı kılıyorlardı. Böylece Resulullah (sas), namaz ve tilavetle müslümanlar arasında ruhaniyeti (Allah ile münasebetin idrakini) canlandırıyordu. Allah'ın ayetleri ve yarattıkları hakkında iyice düşündürerek İslâmî fikirlerin müslümanlar arasında yayılmasını sağlıyordu. Müslümanların akıllarını/ zihinlerini Kur'an'ın manası ve lafızlarıyla ve İslâm'ın mefhumları ve fikirleriyle eğitiyordu. Eziyetlere karşı onlara sabırlı olmalarını tavsiye ediyordu. Onları itaat ve söz dinlemek üzere eğitiyordu. Ta ki onlar Kadri Yüce Allah'a ihsanla, yalnızca O'na kurban olmak üzere bağlansınlar.
Nebî (sas) ve müslümanlar, Erkam b. Ebî Erkam'ın evinde Allahu Teâlâ'nın şu kavli gelinceye kadar gizlice kalmaya devam ettiler. Allahu Teâlâ ona şöyle buyurdu:
"Emrolunduğun şeyi aşîkare (beyinlerini çatlatırcasına) beyan et ve müşriklerden yüz çevir." (Hicr 94)
BAŞLANGIÇ NOKTASI
Resulullah (sav) risaletle gönderilince, önce eşi Hatice'yi davet etti. O, hemen Resulullah (sav)'e iman etti. Sonra emmisinin oğlu Ali'yi davet etti, o da iman etti. Daha sonra azadlı kölesi Zeyd'i davet etti, o da iman etti. Daha sonra dostu Ebu Bekir'i davet etti, o da iman etti. Daha sonra halkı davet etmeye başladı. Onlardan ona (sav) iman edenler de oldu, inkâr edenler de oldu. Ebu Bekir (ra), müslüman olunca güvendiği kişilere müslümanlığını açıkladı ve onları Allah'a ve Resulü'ne imana davet etti. Ebu Bekir (ra), kavmi için bir ülfet ve muhabbet kaynağı ve kolaylık numunesiydi. Kavminin adamları ona gelirler; ilminden, ticaretinden ve hüsni sohbetinden dolayı bir çok işlerde onunla ülfet ederlerdi. Osman b. Affân, Zübeyr b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebî Vakkas, Talha b. Ubeydullah; onun davetiyle müslüman oldular. Onlar ona icabet edince, Ebu Bekir (ra) onları Resulullah (sav)'in yanına getirdi. Onlar da müslüman oldular ve namaz kıldılar. Daha sonra Ebu Ubeyde müslüman oldu. Onun ismi, Amir b. el-Cerrâh idi. Ve Ebu Seleme de müslüman oldu. Onun ismi, Abdullah b. Abd el-Esed idi. Erkam b. Ebî el-Erkam ve Osman b. Maz'un ve diğerleri de müslüman oldular. Daha sonra, insanlar kadın ve erkeklerden topluluklar halinde İslâm'a girdiler. Hatta İslâm'ın sesi Mekke'ye yayıldı. İnsanlar İslâm'dan konuşmaya başladılar.
Resulullah (sas), ilk önce insanların evlerine giderek davet ediyordu ve onların arasında dolaşıyordu. Onlara diyordu ki: "Allah, size sadece Kendisine kulluk etmenizi ve O'na hiç bir şeyi şirk koşmamanızı emrediyor." Resulullah (sas), Allah'ın şu emrine uyarak Mekke'de insanları açıkca İslâm'a davet etmeye başladı. Allahu Teâlâ buyurdu ki:"Ey örtüsüne bürünen (Nebî), kalk ve uyar." (Müdessir 1-2) Resulullah (sas), insanlarla temas kuruyor ve Dinini onlara arz ediyor, gösteriyor, anlatıyordu. Onlardan kendisine inananları bu dinin esası üzerine kendi etrafında gizli olarak kitleleştiriyordu. Resulullah (sas)'in ashabı, namaz kıldıkları zaman dağların tenha yerine gider, namazlarını kavimlerinden gizlerlerdi. Resulullah (sas), daha önce müslüman olmuş ve Dinini iyi öğrenmiş olanlardan birisini İslâm'a yeni girmiş birisine Kur'an öğretmesi için gönderirdi. Nitekim Resulullah (sas), Habbab b. Erett'i, Zeyneb bint-i el-Hattab ve onun kocası Said b. Zeyd'e Kur'an öğretmesi için gönderdi. Said'in evinde Habbab onlara Kur'an okurken Ömer b. Hattab çıkageldi, ve Ömer, bu halka kanalı ile müslüman oldu. Resulullah (sas), onunla yetinmedi fakat içinde müslümanlara İslâm'ı öğrettiği bir ev edindi. Ve o evi, bu iman etmişler kitlesinin merkezi ve bu yeni davetin medresesi/öğretim yeri yaptı. O ev, Erkam b. Ebel-Erkam'ın eviydi. Resulullah (sas), orada müslümanları toplayıp onlara Kur'an okuyor, açıklıyor ve onu ezberleyip iyi anlamalarını emrediyordu. Müslüman olan her şahsı, Erkam'ın evindeki kitleye katıyordu. Resulullah (sas), o müslümanları üç yıl boyunca eğitiyor, kültürleştiriyordu. Onlarla namaz kılıyordu. O (sas) teheccüd namazı kılıyordu, onlar da teheccüd namazı kılıyorlardı. Böylece Resulullah (sas), namaz ve tilavetle müslümanlar arasında ruhaniyeti (Allah ile münasebetin idrakini) canlandırıyordu. Allah'ın ayetleri ve yarattıkları hakkında iyice düşündürerek İslâmî fikirlerin müslümanlar arasında yayılmasını sağlıyordu. Müslümanların akıllarını/ zihinlerini Kur'an'ın manası ve lafızlarıyla ve İslâm'ın mefhumları ve fikirleriyle eğitiyordu. Eziyetlere karşı onlara sabırlı olmalarını tavsiye ediyordu. Onları itaat ve söz dinlemek üzere eğitiyordu. Ta ki onlar Kadri Yüce Allah'a ihsanla, yalnızca O'na kurban olmak üzere bağlansınlar.
Nebî (sas) ve müslümanlar, Erkam b. Ebî Erkam'ın evinde Allahu Teâlâ'nın şu kavli gelinceye kadar gizlice kalmaya devam ettiler. Allahu Teâlâ ona şöyle buyurdu:
"Emrolunduğun şeyi aşîkare (beyinlerini çatlatırcasına) beyan et ve müşriklerden yüz çevir." (Hicr 94)