Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

iskender pala'dan (1 Kullanıcı)

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helâkim zehr–i dermanındadır
Fuzuli Sevgili!..

Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak, Uhud’da dişini avcuma almak isterdim.
Sevgili!..
Şimdi senden uzakta, aşk şudur diyebilsem eğer, son defa kendimi ve ilk defa okuyucumu kandırmış olacağım. Bildim dediğim bir aldanıştır çünki o, duydum dediğim bir yanlıştır. Şimdi ayın, şın ve kaf’ları çıkardılar elif belerden de sensizliğin mektebinde bir sabra mıhladılar bizi elif’lerle he’lerden. Sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak, ve aşkın nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak. Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda. Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız. Artık şüphedeyiz, canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi!.. Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi!..
Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi mânâya veren en cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan âhenkti aşk. Şarkın bütün şiir macerasıydı, belki Yesribli sevgililer için tutulan bir Anadolu yasıydı. Yağmur yağmur belaya başını tutmaklar ve ateş ateş denizlere kendini atmaklardı. Mansûr’u dâra takan da, Halil’i oda yakan da oydu, ve oydu Eyyub’u derde bırakan da. Tuz kadar mübarek, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bereket, su gibi temiz idi.
Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş. Aşk ile insan elbet güneşe benzer; ve aşksız gönül misâl–i taşa benzer. Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır. Gelip kemiğe dayanınca dünya, hayata atılan kemend olur; göz kapaklarından vurulunca kasırgalar, annelerce deprem, babalarca bend olur. Aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar, aşksız rahmini yargılayan bebekler nâgehan doğar. Mahrem düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebet olur; aşk kayıp giderse dünyadan ebet kıyamet olur; sevgisizlik gelir, dünya cehennem olur.
Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dokur heceler; ve azarlanmış kalpleri ısırır tam yarısında geceler. Saban onunla sürerse toprağı koşarak, ancak o vakit yeşerir taze bir başak. Atların nallarından yıldırımlar masallara dökülür, ve yollanamayan mektuplarda nice kalpler sökülür. Kayan yıldızlar gibi büzülür elem dehlizlerine diller, ve melal süzülür gibi melek kanatlarında döker yapraklarını güller. Kaderin dehşetini yakan şamdanlar özge pervanelere tesellikâr düşer, şefkatli bir ekmek kırıntısıdır kurutulmuş buselere yâr düşer.
Sevgili!..
Kapına geldik; aşkı öğret bize; ve aşkını ver yüreklerimize.
Bir nihânîce gamzene gamzede âşıkların adına... Hani uykuya dalınca kenti, ve yalnız başına kalınca kendi... Hani yalnız gecelerde konuşmadan kalınca dilleri, ve hâl üzre gönüller anlar olunca bütün dilleri... Vicdan sesinden bîzâr kürek mahkumlarınca, hani âşıkların hasreti özlemle karınca... Hani gurbetin ucunda gönlüme gömen de seni, hani seni gurbet gurbet gönlüme gömende... Güneş ve ay nurunu aşkından alırken; güneşin ışığı aya vurur gibi âşıkı aydınlatırken... Gel ey Sevgili bir huzmecik bahş eyle âsî ve aciz üftadene, ve umut ver peykin olmaya teşne kem zerrene. Aşkları unutan bendene aşkını unutturma!..
Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.
]
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm kardeşim.
Emeğinize sağlık.. Güllerin ve Gönüllerin Sultanı (s.a.v)'e yazılan çok güzel satırlardı.. Rabbimiz razı olsun, paylaştığınız için. Muhabbeti vesilesiyle; Muhabbetinden Muhammed'i (s.a.v) halk eden Rabbimiz, alemlerini de O'nun varlığı hürmetine var etti.. Muhabbetinden, ''Habibim'' dedi.. Yaradan'ın bu sınırsız sevgisi ve rahmeti, Gül'ün ise sevgisindeki samimiyet ve yücelik; kendisini sevdirebilmişlik var iken... Hangi ''Ayn, Şın ve Kaf'', ben ''Ayn-Şın-Kaf''ım diyebilir ki? Kendisine faniliğini mi referans gösterebilir? Rahman'ın Habibine ve Habibinin Rahman'ına olan
, akılların idrake aciz kalacağı, sayfaların ve mürekkeplerin anlatmaktan biçar düştüğü muhabbeti var iken..
Rabbimizin ve Efendimiz (s.a.v)'in muhabbetinden daha yücelerde olduğunu mu iddia edebilir, gafilane? İman'ın kalpte yerleşmesinin en aziz alameti, Yaradanı ve Habibini her şeyden çok sevmek iken, ve imanın lezzetine ancak bu dereceye erişildikten sonra varılabilirken; Rabbimiz hücrelerimize Kendisinin ve Habibinin sevgisini nakşeylesin.. Beğeniyle okudum kardeşim. Rabbimize emanet kalınız. Dua ile.
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Selamün Aleyküm kardeşim.
Emeğinize sağlık.. Güllerin ve Gönüllerin Sultanı (s.a.v)'e yazılan çok güzel satırlardı.. Rabbimiz razı olsun, paylaştığınız için. Muhabbeti vesilesiyle; Muhabbetinden Muhammed'i (s.a.v) halk eden Rabbimiz, alemlerini de O'nun varlığı hürmetine var etti.. Muhabbetinden, ''Habibim'' dedi.. Yaradan'ın bu sınırsız sevgisi ve rahmeti, Gül'ün ise sevgisindeki samimiyet ve yücelik; kendisini sevdirebilmişlik var iken... Hangi ''Ayn, Şın ve Kaf'', ben ''Ayn-Şın-Kaf''ım diyebilir ki? Kendisine faniliğini mi referans gösterebilir? Rahman'ın Habibine ve Habibinin Rahman'ına olan
, akılların idrake aciz kalacağı, sayfaların ve mürekkeplerin anlatmaktan biçar düştüğü muhabbeti var iken..
Rabbimizin ve Efendimiz (s.a.v)'in muhabbetinden daha yücelerde olduğunu mu iddia edebilir, gafilane? İman'ın kalpte yerleşmesinin en aziz alameti, Yaradanı ve Habibini her şeyden çok sevmek iken, ve imanın lezzetine ancak bu dereceye erişildikten sonra varılabilirken; Rabbimiz hücrelerimize Kendisinin ve Habibinin sevgisini nakşeylesin.. Beğeniyle okudum kardeşim. Rabbimize emanet kalınız. Dua ile.

ve aleyküm selam kıymetli ablamız...
değerli yorumunuz ile renk kattınız...ALLAH RAZI OLSUN...sizde mevlaya emanet olun inşaallah....​
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
S.a.Yaren kardeşim.Rabbım senden razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.
Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
S.a.Yaren kardeşim.Rabbım senden razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş.
Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş

senden de YÜCE MEVLA razı olsun ...evet aşk iğnesi ile dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş...dikişimiz sağlamm olsun inşaallah​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt