[big]İNTİKAM DUYGUSU![/big]
Hayat pınarlarında uçmak için çırpınan bir hayat güvercini. Ve onun ardından soyu tükenmeyen vahşi bir kartalın yok etme planları. Ardı arkası kesilmeyen kanat çırpınışı hayatlar kurtarmaya mal olma yolundayken Kendi hayatından mı olmuştu?
Tahir daha çiçeği burnunda bir gençtir. Üniversite sınavına girmek vede biran önce dikenli yolun meşakat çiçeklerinin tohumlarını serpiştirmek istemekteydi. Tahir büyük bir azim sabır istekle elde etmiş. Üniversite sınavına girmiş istediği bölümü bitirmiş 25 yaşında öğretmen olma arzusuyla terfi etmişti. En büyük dileği Doğruyu Adalet hak yolu bildirmekti. Onun için insanları eğitmek bir sabır sabır olduğu gibide en güzel meyveyi tatmak demektir. isteyi azmi vede sabrı sonuçu olmuştur. Tahir Din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliğini bitirmiş Atamalar için gün sayıyordu. Ama ne çareki başına gelecek büyük felaketlerden haberdar olmadığı gibi buna hazırlıklı olduğuda meçhul gibiydi Rahmet kapılarının ona nasıl tecelli edeceğini gelin birlikte görelim..
25 Haziran sabahı Tahir erken bir saatte kalkmış sabah namazını eda etmişti. Atamaların açıklanmasına saatler var olmasına rağben Tabir kıpırkıpır sevincinden yerinde duramıyordu. Evet onun için büyük bir haz dolu saatlerdi bu saatler. Hayatının en çok estediği bir vazifeye atılacaktı.. Bunun bahtiyarlığını bekliyordu bir türlü uyumayı düşünmüyor yerine duramıyordu. Saatler adım adım yaklaşırcasına Tahirin heycanı giderek artıyor sanki karnına büyük ağrılar saplanıyordu. Merak iinde tahinin nereye çıktığını tahmin etmeye çalışıyor. Kitabının haritasına bakıyor Hangi şehirin çıkma olasılığı olduğunu merakla bekliyordu o şehir neresiydi?
Evet saat gelmişti artık yol görünüyor du. il milli eğitim müdürlüğüne gidip tayın kağıdını almalıydı. Tahir sonunda müdürlüğe varmış kağıdını almıştı. Merak içinde elleri titresede açtı okudu kağıtta tahinin İstanbula çıktığını görür. Hluk Mahbub lisesine din kültürü Ahlak bilgisi öğretmeni olarak gider. Tahir anadolunun bağrından kopar uzun itresli bir okadarda heycanlı yolculuk sonrasında hiç görmediği bilmediği istanbul!a iner. Kendisi için tahsis edilmiş öğretmenler lojmanlarına yerleşir. Daha sonra öğretmenlik yapacağı okunu görmeye ondan sonrada ilçe milli eğitim müdürlüğüne müracat edecektir. Dağa istanbula ilk gelmesinde bir aksilik yaşamıştır Tahir. Olnca parasını otobüs terminalinde çaldırmış bir türlü cüzdanını bulamıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu okul evine yakındı ama milli eğitim müdürlüğüne nasıl gidecekti. Tahir okulun vardı öğretmenarkadaşları vede Müdür beyle tanıştıktan sonra okulu gezdi Tahir çok heycanlıydı ilk defa bir sınıfa girip ders anlatacak ve öğrencileri olacaktı..
Tahir okulu gezmiş şimdide milli eğitim müdürlüğüne gitmeliydi. Ama parazsı yoktu. bankadan paranın bir miktarını çektiğini hatırladı bir an ve banka aramaya koyuldu. bankayaı bulmuş paranın bir kısmını çekmiş işlemlerini yaptıktan sonra evine dönüp huzur içinde imadete çekilmiş dinleniyor yarınki derste nasıl bir konuşma yapmalıydı bunun provalarını deniyordu. Herşey yolunda görünsede onun için en zor zamanlar belkide ta baştan istanbula iner inmez cüzdanın çarptırmakla başlamıştı.
[big]Ders saati gelmişti.[/big]
Tahir ilk defa bir derse giriyordu yavaşça kapıyı açmış derinden bir nefes aldıktan sonra şunlaı demiştir. "- Bismillahirrahmanirrahim Allahım sen utandırma gazam mübarek ola." hiçte beklemediği alışık olmadığı birselamlamayla başlamıştı ilk dersine öğrencilerin bir kısmı ayağa kalkmış diğer bir kısmıda kendinden habersiz bir vaziyette dünyadan sıyrılmış gitmilerdi. Tahir "Selamünaleyküm arakadaşlar." demeye kalmadan bir kalınca kendini bilmez bir öğrenci Selam hoca demişti. Tahir bu manzara karşısında çok üzülmüş iyice moralinin bozulduğunun farkındaidi. Tanışma faslıda geçtikten sonra Tahir sürekli kendini değişecek düzelecek herşey yoluna girecek diğe avutmaya başlamıştı. Ancak görülen o idi ki lise son sınıfın dersiydi bu zamanaka kadar bir saygıdan haberdar olma yanlar nasıl düzelebilirdi. Hiç yılmadı yılmamalıydı. Başarmaya emellerine ulaşmaya gelmişti istanbul'a öğrencilerine bir arkadaş bir abi karde gibi yaklaşmaya çalıştı olmuyordu beceremiycek gibi görünüyordu. Kararlıydı okulun diğer din kültürü Ahlak bilgisi derslerine giren öğretmenleriyle tanışmış dertleşmişti. onlar bile bıkmış sıkılmıştı davalarını unutup yeminlerini bozmuş gibi bir havaya girmişlerdi. Ancak içlerinde bir tanesi hariç emine öğretmen aynı yıl içinde Oda ilkdefa istanbul'a öğretmen olmaya gelmiş harıl harıl kitap okuyor ders çalışıyordu. Tahirin dikktini çekmişti bu bayan branjını sormuş Din Kültürü ve Ahlak bilgisi cevabını alınca bir oh çekmişti. en azından bayanda olsa kendi gibi azimli birini bulmuş arkadaş edinmişti.
[big]Uzun gecelerde Ağlayarak Duaya dalmıştı.[/big]
Artık bu işten sıkılmaya bıkmaya başlamış her defasında ne umutlarla geldiğini aklına getirmeye çalışmış hayretler içinde hayallerini arzulamış durmuştru Tahir bey. öğrenciler beklediği gibi değildi her biri asi vede sitresliydi, nasıl baş etmeliydi nasıl bir yol izlemeliydi. bilmiyordu tek yapması gerektiği sinirli olduğu zaman Kuran okumaktı. Annesi Her demde söylerdi sinirin yatışmak doğru yolu bulmak istiyorsan kUran oku  oğul biran düşündü düşündükçede çözümü Annesinin dediği gibi Kuranda buldu. Öğrenciler verilen dua vede derslere çalışmıyor çalışmadıkları gibide dersi dinlemiyor Ahlaksızlıklarda bulunuyorlardı. Tahirperişandı. Hevesi kursağında kalmışçasına yol arıyordu. Geceleri uyuyamıyor. çözümler arıyordu. Bir zaman derste Kuran okum karaı almıştı ruların rahatlamasını yüreklerin merhametle uymuşamasını istiyordu. olmadı yetmedi kimse dinlemiyor dinlemedikleri gibide küfür vede isyanda bulunuyordu. Ara ara göz uçlarıyla sınıfı kontrol ediyor br yandanda Kuranı bitirmeye çalışıyordu. Dinleyen sayısı 5 kişiydi. Onlar felaha ermek istiyor casına canı gönülden dinliyordu Hocasını. yetmiyordu olucak gibi değildi Tahir hüsrandaydı. Nasıl olurda nesildinden bu kadar soğuk duyarsız yetişe bilirdi. Hayat sadece eğlence vede zevkten ibaretmiydi. Hep düşündü aklına kendi öğrencilik yılları geldi arkadaşlarını anımsadı. Aklına ilk gelen samimi olduğu arkadaşını aradı. Hasbihal edip hiç birşeyin yolunda gitmediğini anlattı. Tahir hocaya duyguları ağır basmıştı. Telefonda bir çocuk gibi ğlıyordu arkadaşına belkide pişmanlık duyuyordu ilkdefa bukadar dolmuştu Tahir hoca, derdini anlatabileceği bir yakını bir dostu bile yoktu. Telefonu kapattı Allaha sığındı herbir öğrencisi için Allah'tan af ve niyaz diledi. Günlerce yalvardı yakardı Rahman dilerse yoluna koyulurdu herşey evet çok geçmeden Rahmanın bu samimice yapılan dualar bir tecellide bulunması.
[big]Öğrenciler Artık Tahir Hoca'dan özürdiliyordu;[/big]
Yapılan yanlışlar zamanla bir birmühürlü kalplere ayan olmuş öğrenciler uyanışa hazırlanmışlardı. Tahir hoca sürekli şükrediyor Bu olaya iştahla sarılarak boşa geçen zamanı doldurmaya mesafeyi kapatmaya çalışıyordu. Zaman ilerledikçe öğrencilerle daha iyi anlaşıyor daha iyibir iletişim kuruyor. verilen dersler yerine getirilip iyi notlar alınıyordu. Bu Tahirin çok hoşuna gitmeye başlamıştı. Baya bir yol kat etmiş aaradaki soğuk buzlar yavaş yavaş eriyordu. Tahir hoca sürekli öğrencileri için dua ediyor Bağışlanmaları için Allaha niyazda bulunuyordu. Bir zaman sonra Tahir hocanın genç yakışlı olduğu gözlerden kaçmamış kız öğrenciler arasında ilgi odağı olmaya başlamıştı. Belkide dualara karşılık bir fazla tecelliydi bu. Zaman geçtikçe okulun en sevilen Hocaları arasında olmuş Din kültürü ve Ahlak bilgisi dersleri iple çekilmeye başlanmıştı. Bir bayan öğrencisi dersteyken Hocam buyurun kuran okuyun dinleyelim demiş Kuranı kerimi hocaya ikram etmişti. Bu incelik ve istek Tahire bir jest olmuş büyük bir şaşkınlık iinde olan bitenlere inanmaya çalışıyordu.
[big]Emine Hocayla Aralarında Bir Emsalsiz Aşk mı Doğuyordu?[/big]
Tahir hoca artık okulun çok aranan hocası ve en sevilen öğretmeni olmuştu Ancak bu olup bitenler Müdür beyin kulağına gidince Müdür bey sıkıntı vede korku içinde kalmıştır. Müdürlüğü döneminde kendide dahil hiç bir hoca bukadar sevilip sayğı görmemişti. Müdür bey hayretler içerisindeyken Tahir hocayla Emine hoca aralarındaki muhabbetullahı koyulaştırmış her dem birbirlerini göz uçlarıylada olsa takip etmiş, bir müddet birlikte okul çıkışları yürüyüşe çıkar İstanbulun sokaklarını iki yabancılar aşınlıyor yeni yerler Camiler keşfediyorlardı. Tahir hocanın bir öğrencisi vardı. Öğrencisi bayan olmasına rağmen Tahir hocayı ciddi anlamda beğenmeye onunla ilgili hayaller kurmaya hatta ileri giderek Evlilk bile düşünüyordu. Tahir hoca ilk zamanlarda öğrencisi tarafından bu kadar ilgi gördüğünü tahmin etmediği gibi aklının uçundan bile geçirmiyordu. o Emine hocadan hoşnuttu gönlünün sultanını bulmuş gibiydi Mutluydu hemde çok mutluydu.
[big]Nereden bilirdi ki Öğrencisinden evlenme teklifi Alacağını?[/big]
Bir gün sade bir okul gezisi yolculuğunda sınıfla birlikte geziye çıkmışlardı. Ancak Tahir sürekli Emine hocayla ilgilenip onun etrafında dolanıyordu. Onun yanında olmaktan memnun Memnun oldukçada Mutluluğu tadıyordu... Ayşe öğretmenlerini sürekli takip edip kurnazlıklar yapmaya çalışıyordu. Gezi sırasında Emine hoca Annelik Hakkına değinmiş Ayetlerdeki meallerde Anne hakkının sadece Hamilelikte başladığından doğurmaklada bitmediğinden bahsediyorlardı. Ayşe bu koyu sohbete azda kulak misafiri olsada bir şeyler duymuş. işi şeytanlığa vuruyordu. İstanbul'a dönmüşlerdi. Ayşe yol boyunca düşündü hocasına açılmak istiyordu. Ama nasıl bir yaklaşma ile unu söyleye bilirdi bunu. Ayşenin aklı bulanmış gözleri dönmüştü Kötü bir yol üzerindee ilerlemekte karaklıydı. ders çıkışı Tahirin yolunu kesti ve bir bir on olan duygularını anlattı. Tahir sadece bu işe tebessü etmişti çünkü neyapacağını bilmiyor nediyeceğini düünemiyordu böyle tipik bir olayın başına gelmesine oldukça üzlgün görünsede bunu belli etmemeye çalışmıştı. Ayşe kafasına koymuştu bir kere onunla evlenmek istiyordu. bunun olmasının mümkün olmadığını uygun bir dille anlatmay çalıştı Tahir hoca ama iknacı bir cevap olmamıştı ayşeye göre. o ısrar ediyor hadi ne olur evlen benimle diyordu. Tahir şşkınlığını çok fazla gizleyemedi. "-Ahlaksızlığında bukadarı iyi bir niyetle yaklaşmaya çalışmama rağmen anlamıyorsun sana olmaz diyorum. bu söylediklerini ne ben duymuş olayım nede sen dile getirmiş ol. saçmalama nerede görülmüş hocasıyla öğrencisinin evlendiği." der bu cevap Ayşeye bir tokat gibi gelir. Ağlayarak orayı terkeder ayşe. Tahir hoca "ya sabır" diye söylenmeye başlar. Kısa bir süre sonra başına geleceklerden habersizce Emine Hocaya ettiği evlenme teklifinin cevabını bekliyordu. Herşey okadar çabuk gelişiyorki iyi vede kötü haller insana bir ders verircesine gerçekleri gözler önüne seriyordu. Beklediği cevap kısa sürede gelmişti. Emine hoca evlilik teklifini kabul etmişti. Dünyalar Tahir hocanın olmuşcasına şükrediyor, mutlulukla heycanını hatıştırmaya çalışıyordu. bu bir zaman sonra okulda duyulmaya başlamıştı. en son haberdar öğrenci ayşe olmuştu. Ne yapabilirdiki sevdiği bir erkek bir başkasıyla sözleniyordu. Dünya ona zindan gibi gelmişti. bunun intikamını almalıydı ama nasıl...
[big]Söz ve İntikam Duygusu Tutsak Bir Gelecekle Birleşirse;[/big]
Tahir öğretmenle Emine öğretmen kendi aralarında bir söz yüzüğü takmışlardı. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu.. Ancak günden güne okulda bir çalkalanma başlamış Müdürün Rüşvet yediği Tahir hocanın kulağına gitmişaslının var olup olmadığını araştırmak istiyor biran vazgeçip söylenenlere inanmıyordu. Taki sınıflarda Şehit çoçukların Devletin yaptığı yardımları Okul müdürünün cebine indirdiğini gözleriyle görene kadar dı. Okul müdürü okulun çalkalandığı sıralarda mersedesinin rengini sürekli değiştiriyor. Şehit evlatlarının paralarını yiyordu.Bunu gören Tahir öğretmen Yaşlı asi müdürün karşına çıkmış bu yaptığın doğru olmadığını Allahın bundan razı olmayacağını anlatmış ma bir türlü onu uyandıramamıştı. Bu büyük bir sorumluluktu yükü ağır vede acımasızdı. Müdür sürekli tehtitler savuruyor Tahir hocanın ayağını denk alması için uyaraıyordu. Müdürün içine bir kurt düşmüş onu Doğuya sürdürmese rahat edemyecekti. Makmından olmak istemiyordu ama nasıl bir intikam alıp onu engellemeliyi?
Tahir onu Allah'a şikayet etmekten bşka birşey yapmamıştı henüz Düşman artık tedirgin olmuştu fırsat kolluyordu bir açıkla işini bitirecekti. Ayşe Tahir hocayı Müdüre şikayet etmeyi düşünüyordu Öylede yaptı, Artık ok yaydan çıkmıştı gözü dönmüş insanlar Tahire İstanbul'u dar edeceklerdi. Müdür kızın anlattığı çirkin iftirayı bir bir dinledi müdüründe işine gelmişti bu müdür için sevindirici bir haberdi artık kurtuluş yoktu. Müdür ayşeden ona anlattıklarının hepsini okula duyurmasını istemişti.
[big]Eski Günlerine Geri mi Dönmüştü?[/big]
Ayşe Emine hocanın gezi sırasında Tahirden Hamil kaldığını onunla evlenmek zorunda olduğunu Ancak aynı zamanda öğrencisi Ayşe'ye de evlenme teklifinde bulunduğunu söylemişti. Bu çirkin bir iftiraydı okuldan ziyade velilerde bu olayı duymuş ilgili mercilere şikayet etmişlerdi. Erkek öğrencileri Emine Hocaya el kaldırım vuracakları zaman Tahir o tokar atıcak olan eli tuttu ve de öğrencisine bir tokat atmış bir metre yere yermişti. sonrada sözlüsünü almış orayı terk etmişlerdi. Ancak Emine hoca öylenenlere inanmış Ayşeye evlenme teklifinde bulunduğunu gerçekten düşünmüş yüzüyü çıkarıp atmıştı.
[big]Artık zor bir hayat Tahiri bekliyordu;[/big]
Müfettişler ertesi günü okula gelmiş Tahir hkkında suç duyurusunda bulunmuşlardı. Tahir çok sevdiği öğretmenliğinden uzaklaştırılmış 1 yıl hapis yattıktan sonra Bir kasbaya imam olarak atanmış yeni bir hayata başlamıştır. Ancak buradada büyük sınavlar onu bekliyor olucaktı. İmamlığı sırasında Cuma Hutbelerini dinlemeye gelen öğrenciler Tahir hocanın sohbetlerini çok beğendiğini onlara herhfta sonı camide sohbet vermesini isterler. Bu teklifi kırmayan Tahir öğretmen kabul eder. Taki Bir şikayet üzerine Kaymakamlıktan bir yazı gelir İrticai faliyetlerden dolayı tutuklanarak ceza evine koyulur. Tahir artık yorulmuş bu meşakatli ulvi yolda harap düşmüşcesine çırpınıyor biran önce bir gelen haberle Aklanıp paklanmak istiyordu...
Sabretti sebat etti bunca şeyler başına geçmesine rağmen Birkere öf demedi isyanda bulunmadı. İmanı zayıf olan zindan arkadaşlarına Kuran öğretiyor onlara namaz kıldırıyor cemat oluyordu. Zaman onu iyice yormuş yıpranmıştı. Atanın verdiği emirler içerisinde Göreveni bile yerine getiremiyor. İslamı yaşayamıyordu...
Hayat pınarlarında uçmak için çırpınan bir hayat güvercini. Ve onun ardından soyu tükenmeyen vahşi bir kartalın yok etme planları. Ardı arkası kesilmeyen kanat çırpınışı hayatlar kurtarmaya mal olma yolundayken Kendi hayatından mı olmuştu?
Tahir daha çiçeği burnunda bir gençtir. Üniversite sınavına girmek vede biran önce dikenli yolun meşakat çiçeklerinin tohumlarını serpiştirmek istemekteydi. Tahir büyük bir azim sabır istekle elde etmiş. Üniversite sınavına girmiş istediği bölümü bitirmiş 25 yaşında öğretmen olma arzusuyla terfi etmişti. En büyük dileği Doğruyu Adalet hak yolu bildirmekti. Onun için insanları eğitmek bir sabır sabır olduğu gibide en güzel meyveyi tatmak demektir. isteyi azmi vede sabrı sonuçu olmuştur. Tahir Din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliğini bitirmiş Atamalar için gün sayıyordu. Ama ne çareki başına gelecek büyük felaketlerden haberdar olmadığı gibi buna hazırlıklı olduğuda meçhul gibiydi Rahmet kapılarının ona nasıl tecelli edeceğini gelin birlikte görelim..
25 Haziran sabahı Tahir erken bir saatte kalkmış sabah namazını eda etmişti. Atamaların açıklanmasına saatler var olmasına rağben Tabir kıpırkıpır sevincinden yerinde duramıyordu. Evet onun için büyük bir haz dolu saatlerdi bu saatler. Hayatının en çok estediği bir vazifeye atılacaktı.. Bunun bahtiyarlığını bekliyordu bir türlü uyumayı düşünmüyor yerine duramıyordu. Saatler adım adım yaklaşırcasına Tahirin heycanı giderek artıyor sanki karnına büyük ağrılar saplanıyordu. Merak iinde tahinin nereye çıktığını tahmin etmeye çalışıyor. Kitabının haritasına bakıyor Hangi şehirin çıkma olasılığı olduğunu merakla bekliyordu o şehir neresiydi?
Evet saat gelmişti artık yol görünüyor du. il milli eğitim müdürlüğüne gidip tayın kağıdını almalıydı. Tahir sonunda müdürlüğe varmış kağıdını almıştı. Merak içinde elleri titresede açtı okudu kağıtta tahinin İstanbula çıktığını görür. Hluk Mahbub lisesine din kültürü Ahlak bilgisi öğretmeni olarak gider. Tahir anadolunun bağrından kopar uzun itresli bir okadarda heycanlı yolculuk sonrasında hiç görmediği bilmediği istanbul!a iner. Kendisi için tahsis edilmiş öğretmenler lojmanlarına yerleşir. Daha sonra öğretmenlik yapacağı okunu görmeye ondan sonrada ilçe milli eğitim müdürlüğüne müracat edecektir. Dağa istanbula ilk gelmesinde bir aksilik yaşamıştır Tahir. Olnca parasını otobüs terminalinde çaldırmış bir türlü cüzdanını bulamıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu okul evine yakındı ama milli eğitim müdürlüğüne nasıl gidecekti. Tahir okulun vardı öğretmenarkadaşları vede Müdür beyle tanıştıktan sonra okulu gezdi Tahir çok heycanlıydı ilk defa bir sınıfa girip ders anlatacak ve öğrencileri olacaktı..
Tahir okulu gezmiş şimdide milli eğitim müdürlüğüne gitmeliydi. Ama parazsı yoktu. bankadan paranın bir miktarını çektiğini hatırladı bir an ve banka aramaya koyuldu. bankayaı bulmuş paranın bir kısmını çekmiş işlemlerini yaptıktan sonra evine dönüp huzur içinde imadete çekilmiş dinleniyor yarınki derste nasıl bir konuşma yapmalıydı bunun provalarını deniyordu. Herşey yolunda görünsede onun için en zor zamanlar belkide ta baştan istanbula iner inmez cüzdanın çarptırmakla başlamıştı.
[big]Ders saati gelmişti.[/big]
Tahir ilk defa bir derse giriyordu yavaşça kapıyı açmış derinden bir nefes aldıktan sonra şunlaı demiştir. "- Bismillahirrahmanirrahim Allahım sen utandırma gazam mübarek ola." hiçte beklemediği alışık olmadığı birselamlamayla başlamıştı ilk dersine öğrencilerin bir kısmı ayağa kalkmış diğer bir kısmıda kendinden habersiz bir vaziyette dünyadan sıyrılmış gitmilerdi. Tahir "Selamünaleyküm arakadaşlar." demeye kalmadan bir kalınca kendini bilmez bir öğrenci Selam hoca demişti. Tahir bu manzara karşısında çok üzülmüş iyice moralinin bozulduğunun farkındaidi. Tanışma faslıda geçtikten sonra Tahir sürekli kendini değişecek düzelecek herşey yoluna girecek diğe avutmaya başlamıştı. Ancak görülen o idi ki lise son sınıfın dersiydi bu zamanaka kadar bir saygıdan haberdar olma yanlar nasıl düzelebilirdi. Hiç yılmadı yılmamalıydı. Başarmaya emellerine ulaşmaya gelmişti istanbul'a öğrencilerine bir arkadaş bir abi karde gibi yaklaşmaya çalıştı olmuyordu beceremiycek gibi görünüyordu. Kararlıydı okulun diğer din kültürü Ahlak bilgisi derslerine giren öğretmenleriyle tanışmış dertleşmişti. onlar bile bıkmış sıkılmıştı davalarını unutup yeminlerini bozmuş gibi bir havaya girmişlerdi. Ancak içlerinde bir tanesi hariç emine öğretmen aynı yıl içinde Oda ilkdefa istanbul'a öğretmen olmaya gelmiş harıl harıl kitap okuyor ders çalışıyordu. Tahirin dikktini çekmişti bu bayan branjını sormuş Din Kültürü ve Ahlak bilgisi cevabını alınca bir oh çekmişti. en azından bayanda olsa kendi gibi azimli birini bulmuş arkadaş edinmişti.
[big]Uzun gecelerde Ağlayarak Duaya dalmıştı.[/big]
Artık bu işten sıkılmaya bıkmaya başlamış her defasında ne umutlarla geldiğini aklına getirmeye çalışmış hayretler içinde hayallerini arzulamış durmuştru Tahir bey. öğrenciler beklediği gibi değildi her biri asi vede sitresliydi, nasıl baş etmeliydi nasıl bir yol izlemeliydi. bilmiyordu tek yapması gerektiği sinirli olduğu zaman Kuran okumaktı. Annesi Her demde söylerdi sinirin yatışmak doğru yolu bulmak istiyorsan kUran oku  oğul biran düşündü düşündükçede çözümü Annesinin dediği gibi Kuranda buldu. Öğrenciler verilen dua vede derslere çalışmıyor çalışmadıkları gibide dersi dinlemiyor Ahlaksızlıklarda bulunuyorlardı. Tahirperişandı. Hevesi kursağında kalmışçasına yol arıyordu. Geceleri uyuyamıyor. çözümler arıyordu. Bir zaman derste Kuran okum karaı almıştı ruların rahatlamasını yüreklerin merhametle uymuşamasını istiyordu. olmadı yetmedi kimse dinlemiyor dinlemedikleri gibide küfür vede isyanda bulunuyordu. Ara ara göz uçlarıyla sınıfı kontrol ediyor br yandanda Kuranı bitirmeye çalışıyordu. Dinleyen sayısı 5 kişiydi. Onlar felaha ermek istiyor casına canı gönülden dinliyordu Hocasını. yetmiyordu olucak gibi değildi Tahir hüsrandaydı. Nasıl olurda nesildinden bu kadar soğuk duyarsız yetişe bilirdi. Hayat sadece eğlence vede zevkten ibaretmiydi. Hep düşündü aklına kendi öğrencilik yılları geldi arkadaşlarını anımsadı. Aklına ilk gelen samimi olduğu arkadaşını aradı. Hasbihal edip hiç birşeyin yolunda gitmediğini anlattı. Tahir hocaya duyguları ağır basmıştı. Telefonda bir çocuk gibi ğlıyordu arkadaşına belkide pişmanlık duyuyordu ilkdefa bukadar dolmuştu Tahir hoca, derdini anlatabileceği bir yakını bir dostu bile yoktu. Telefonu kapattı Allaha sığındı herbir öğrencisi için Allah'tan af ve niyaz diledi. Günlerce yalvardı yakardı Rahman dilerse yoluna koyulurdu herşey evet çok geçmeden Rahmanın bu samimice yapılan dualar bir tecellide bulunması.
[big]Öğrenciler Artık Tahir Hoca'dan özürdiliyordu;[/big]
Yapılan yanlışlar zamanla bir birmühürlü kalplere ayan olmuş öğrenciler uyanışa hazırlanmışlardı. Tahir hoca sürekli şükrediyor Bu olaya iştahla sarılarak boşa geçen zamanı doldurmaya mesafeyi kapatmaya çalışıyordu. Zaman ilerledikçe öğrencilerle daha iyi anlaşıyor daha iyibir iletişim kuruyor. verilen dersler yerine getirilip iyi notlar alınıyordu. Bu Tahirin çok hoşuna gitmeye başlamıştı. Baya bir yol kat etmiş aaradaki soğuk buzlar yavaş yavaş eriyordu. Tahir hoca sürekli öğrencileri için dua ediyor Bağışlanmaları için Allaha niyazda bulunuyordu. Bir zaman sonra Tahir hocanın genç yakışlı olduğu gözlerden kaçmamış kız öğrenciler arasında ilgi odağı olmaya başlamıştı. Belkide dualara karşılık bir fazla tecelliydi bu. Zaman geçtikçe okulun en sevilen Hocaları arasında olmuş Din kültürü ve Ahlak bilgisi dersleri iple çekilmeye başlanmıştı. Bir bayan öğrencisi dersteyken Hocam buyurun kuran okuyun dinleyelim demiş Kuranı kerimi hocaya ikram etmişti. Bu incelik ve istek Tahire bir jest olmuş büyük bir şaşkınlık iinde olan bitenlere inanmaya çalışıyordu.
[big]Emine Hocayla Aralarında Bir Emsalsiz Aşk mı Doğuyordu?[/big]
Tahir hoca artık okulun çok aranan hocası ve en sevilen öğretmeni olmuştu Ancak bu olup bitenler Müdür beyin kulağına gidince Müdür bey sıkıntı vede korku içinde kalmıştır. Müdürlüğü döneminde kendide dahil hiç bir hoca bukadar sevilip sayğı görmemişti. Müdür bey hayretler içerisindeyken Tahir hocayla Emine hoca aralarındaki muhabbetullahı koyulaştırmış her dem birbirlerini göz uçlarıylada olsa takip etmiş, bir müddet birlikte okul çıkışları yürüyüşe çıkar İstanbulun sokaklarını iki yabancılar aşınlıyor yeni yerler Camiler keşfediyorlardı. Tahir hocanın bir öğrencisi vardı. Öğrencisi bayan olmasına rağmen Tahir hocayı ciddi anlamda beğenmeye onunla ilgili hayaller kurmaya hatta ileri giderek Evlilk bile düşünüyordu. Tahir hoca ilk zamanlarda öğrencisi tarafından bu kadar ilgi gördüğünü tahmin etmediği gibi aklının uçundan bile geçirmiyordu. o Emine hocadan hoşnuttu gönlünün sultanını bulmuş gibiydi Mutluydu hemde çok mutluydu.
[big]Nereden bilirdi ki Öğrencisinden evlenme teklifi Alacağını?[/big]
Bir gün sade bir okul gezisi yolculuğunda sınıfla birlikte geziye çıkmışlardı. Ancak Tahir sürekli Emine hocayla ilgilenip onun etrafında dolanıyordu. Onun yanında olmaktan memnun Memnun oldukçada Mutluluğu tadıyordu... Ayşe öğretmenlerini sürekli takip edip kurnazlıklar yapmaya çalışıyordu. Gezi sırasında Emine hoca Annelik Hakkına değinmiş Ayetlerdeki meallerde Anne hakkının sadece Hamilelikte başladığından doğurmaklada bitmediğinden bahsediyorlardı. Ayşe bu koyu sohbete azda kulak misafiri olsada bir şeyler duymuş. işi şeytanlığa vuruyordu. İstanbul'a dönmüşlerdi. Ayşe yol boyunca düşündü hocasına açılmak istiyordu. Ama nasıl bir yaklaşma ile unu söyleye bilirdi bunu. Ayşenin aklı bulanmış gözleri dönmüştü Kötü bir yol üzerindee ilerlemekte karaklıydı. ders çıkışı Tahirin yolunu kesti ve bir bir on olan duygularını anlattı. Tahir sadece bu işe tebessü etmişti çünkü neyapacağını bilmiyor nediyeceğini düünemiyordu böyle tipik bir olayın başına gelmesine oldukça üzlgün görünsede bunu belli etmemeye çalışmıştı. Ayşe kafasına koymuştu bir kere onunla evlenmek istiyordu. bunun olmasının mümkün olmadığını uygun bir dille anlatmay çalıştı Tahir hoca ama iknacı bir cevap olmamıştı ayşeye göre. o ısrar ediyor hadi ne olur evlen benimle diyordu. Tahir şşkınlığını çok fazla gizleyemedi. "-Ahlaksızlığında bukadarı iyi bir niyetle yaklaşmaya çalışmama rağmen anlamıyorsun sana olmaz diyorum. bu söylediklerini ne ben duymuş olayım nede sen dile getirmiş ol. saçmalama nerede görülmüş hocasıyla öğrencisinin evlendiği." der bu cevap Ayşeye bir tokat gibi gelir. Ağlayarak orayı terkeder ayşe. Tahir hoca "ya sabır" diye söylenmeye başlar. Kısa bir süre sonra başına geleceklerden habersizce Emine Hocaya ettiği evlenme teklifinin cevabını bekliyordu. Herşey okadar çabuk gelişiyorki iyi vede kötü haller insana bir ders verircesine gerçekleri gözler önüne seriyordu. Beklediği cevap kısa sürede gelmişti. Emine hoca evlilik teklifini kabul etmişti. Dünyalar Tahir hocanın olmuşcasına şükrediyor, mutlulukla heycanını hatıştırmaya çalışıyordu. bu bir zaman sonra okulda duyulmaya başlamıştı. en son haberdar öğrenci ayşe olmuştu. Ne yapabilirdiki sevdiği bir erkek bir başkasıyla sözleniyordu. Dünya ona zindan gibi gelmişti. bunun intikamını almalıydı ama nasıl...
[big]Söz ve İntikam Duygusu Tutsak Bir Gelecekle Birleşirse;[/big]
Tahir öğretmenle Emine öğretmen kendi aralarında bir söz yüzüğü takmışlardı. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu.. Ancak günden güne okulda bir çalkalanma başlamış Müdürün Rüşvet yediği Tahir hocanın kulağına gitmişaslının var olup olmadığını araştırmak istiyor biran vazgeçip söylenenlere inanmıyordu. Taki sınıflarda Şehit çoçukların Devletin yaptığı yardımları Okul müdürünün cebine indirdiğini gözleriyle görene kadar dı. Okul müdürü okulun çalkalandığı sıralarda mersedesinin rengini sürekli değiştiriyor. Şehit evlatlarının paralarını yiyordu.Bunu gören Tahir öğretmen Yaşlı asi müdürün karşına çıkmış bu yaptığın doğru olmadığını Allahın bundan razı olmayacağını anlatmış ma bir türlü onu uyandıramamıştı. Bu büyük bir sorumluluktu yükü ağır vede acımasızdı. Müdür sürekli tehtitler savuruyor Tahir hocanın ayağını denk alması için uyaraıyordu. Müdürün içine bir kurt düşmüş onu Doğuya sürdürmese rahat edemyecekti. Makmından olmak istemiyordu ama nasıl bir intikam alıp onu engellemeliyi?
Tahir onu Allah'a şikayet etmekten bşka birşey yapmamıştı henüz Düşman artık tedirgin olmuştu fırsat kolluyordu bir açıkla işini bitirecekti. Ayşe Tahir hocayı Müdüre şikayet etmeyi düşünüyordu Öylede yaptı, Artık ok yaydan çıkmıştı gözü dönmüş insanlar Tahire İstanbul'u dar edeceklerdi. Müdür kızın anlattığı çirkin iftirayı bir bir dinledi müdüründe işine gelmişti bu müdür için sevindirici bir haberdi artık kurtuluş yoktu. Müdür ayşeden ona anlattıklarının hepsini okula duyurmasını istemişti.
[big]Eski Günlerine Geri mi Dönmüştü?[/big]
Ayşe Emine hocanın gezi sırasında Tahirden Hamil kaldığını onunla evlenmek zorunda olduğunu Ancak aynı zamanda öğrencisi Ayşe'ye de evlenme teklifinde bulunduğunu söylemişti. Bu çirkin bir iftiraydı okuldan ziyade velilerde bu olayı duymuş ilgili mercilere şikayet etmişlerdi. Erkek öğrencileri Emine Hocaya el kaldırım vuracakları zaman Tahir o tokar atıcak olan eli tuttu ve de öğrencisine bir tokat atmış bir metre yere yermişti. sonrada sözlüsünü almış orayı terk etmişlerdi. Ancak Emine hoca öylenenlere inanmış Ayşeye evlenme teklifinde bulunduğunu gerçekten düşünmüş yüzüyü çıkarıp atmıştı.
[big]Artık zor bir hayat Tahiri bekliyordu;[/big]
Müfettişler ertesi günü okula gelmiş Tahir hkkında suç duyurusunda bulunmuşlardı. Tahir çok sevdiği öğretmenliğinden uzaklaştırılmış 1 yıl hapis yattıktan sonra Bir kasbaya imam olarak atanmış yeni bir hayata başlamıştır. Ancak buradada büyük sınavlar onu bekliyor olucaktı. İmamlığı sırasında Cuma Hutbelerini dinlemeye gelen öğrenciler Tahir hocanın sohbetlerini çok beğendiğini onlara herhfta sonı camide sohbet vermesini isterler. Bu teklifi kırmayan Tahir öğretmen kabul eder. Taki Bir şikayet üzerine Kaymakamlıktan bir yazı gelir İrticai faliyetlerden dolayı tutuklanarak ceza evine koyulur. Tahir artık yorulmuş bu meşakatli ulvi yolda harap düşmüşcesine çırpınıyor biran önce bir gelen haberle Aklanıp paklanmak istiyordu...
Sabretti sebat etti bunca şeyler başına geçmesine rağmen Birkere öf demedi isyanda bulunmadı. İmanı zayıf olan zindan arkadaşlarına Kuran öğretiyor onlara namaz kıldırıyor cemat oluyordu. Zaman onu iyice yormuş yıpranmıştı. Atanın verdiği emirler içerisinde Göreveni bile yerine getiremiyor. İslamı yaşayamıyordu...
[big]SON[/big]