Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ınsanlık onun mesajına muhtac! (1 Kullanıcı)

efsude

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2006
Mesajlar
671
Tepki puanı
0
Puanları
0
Peygamber Efendimizin dünyayı teşrifleri, tıpkı bereketli Nisan yağmurlarının yeryüzüne inmesiyle, arzın kabarıp, kıpırdayıp her taraftan bin bir çeşit rengârenk bitkinin fışkırması gibi insanlığa bir rahmet olmuş, insanlık yaşadığı en korkunç buhranlardan, O´nun Allah´tan getirdiği mesajla âdeta bir çırpıda kurtulmuştur.

Peygamberlik, o rahmet Peygamberinde kemâle erdirildiği gibi, ilâhî kitaplar da insanlığın ebediyen aydınlık kaynağı olacak Kur´anı Kerim´le kemal noktasına ulaştırılmıştır. Kemâlde eksiklik olmaz.

Baş döndürücü değişimlerin yaşandığı çağımızda, korkunç bir ahlâkî çöküntü ve manevî buhranla karşı karşıya kalan insanlığın huzura kavuşmasını sağlayacak, onu bu manevî çöküntüden ve buhrandan kurtaracak olan yegâne reçete de hiç şüphesiz, o rahmet Peygamberinin tebliğat ve tâlîmâtından başkası değildir. Çünkü O, son Peygamberdir. Getirdiği ilâhî kitap, insanlığın kıyamete kadar aydınlık kaynağı olmak üzere Allah tarafından koruma altına alınmıştır. Çünkü O, Üsve-i Hasenedir, en güzel örnektir.

Çünkü O, Cevâmiu´l-kelimdir. Cenâb-ı Hakk´ın lütfuyla insanlığa ölmeyen, eskimeyen ve zaman ilerledikçe daha da kıymet kazanan prensipler bırakmıştır.

Çünkü O´nun mesajı, insan fıtratına uygundur.

Çünkü O, Rahmete’n li´1 âlemindir. Âlemlere rahmettir.

Evet... İnsanlık büyük bir değişim yaşıyor, bir arayış içerisinde...

Firavun ´un yaptığı gibi ellerindeki gücü yeryüzünde fesat çıkarmak için kullanan, her tarafta huzursuzluk çıkaran, zulmü meşru gören, ellerindeki maddî imkanlarla akla hayale gelmedik yollara başvurarak insanları, ülkeleri ezen, sömüren, dünyanın çeşitli bölgelerinde; insanlar sırf Allah´a, âhiret gününe ve son Peygambere inandıklarından dolayı, akıl almaz zulümlere maruz kalırken bunlara sessiz kalan, bu zulümleri onaylayan, hatta zalime arka çıkan, mazlumun elini kolunu bağlayıp savunma hakkı dahi tanımayan materyalist yaklaşımlar, insanlığa huzur getirememiştir. Getirmeleri de mümkün değildir. Çünkü bu sistemler, sadece mensuplarının çıkarlarını gözetmek üzere kurulmuştur.

Ne yazık ki, bu sistemler kendi mensuplarına dahi arzu edilen huzuru temin edememiştir. Etmesi de mümkün değildir. Çünkü "zulm ile âbâd olunmaz.´´ Nitekim gittikçe yaygınlaşan ve bütün gayretlere rağmen önü alınamayan uyuşturucu kullanımı, intiharlar, ırza tecavüz olayları... huzursuzluğun bazı göstergeleridir .

Başta İslâm âlemi olmak üzere, insanlığın büyük bir çoğunluğu zulümden iyice bunalmıştır. İnsanlık kendisini sahili selamete çıkaracak bir yol aramaktadır. İşte böyle bir zamanda, kıyamete kadar insanlığın biricik kurtuluş yolu olarak kalacak olan Yüce İslâm Dini’nin ve O´nun Peygamberinin insanlığa doğru bir şekilde tanıtılması çok büyük önem taşımaktadır. Âlemlere ancak rahmet olarak gönderilmiş bulunan Sevgili Peygamberimizi, manevî kurtuluş arayan insanlığa güzelce anlatabilmek ve bu yoldaki çalışmalara katkıda bulunabilmek, hiç şüphesiz çok kutlu bir görev olacaktır.

Müntesiplerinin âcizliğine ve onca taarruz ve haksız isnatlara rağmen O´nun mesajı, bugün de dinamizminden en ufak bir şey kaybetmeden dimdik ayaktadır. Ama zulüm sistemleri yıkılmaya mahkumdur. Nitekim geçmişte de öyle olmuştur.

´´Görmedin mi Rabbın nasıl yaptı Âd´e?

İreme Zatı´l Imade,

Ki o beldeler içinde misli yaratılmamıştı

Ve vadilerde kayaları kesen Semûd’e,

Ve o kazıkların sahibi Firavn´e

Onlar ki, o, memleketlerde tuğyan etmişlerdi de, onlarda fesadı çoğaltmışlardı.

Onun için Rabbın da üzerlerine bir azap kamçısı yağdırıverdi.(1)

O Rahmet Peygamberinin mesajının doğru bir şekilde insanlığa ulaştırılabilmesi, şüphesiz ki o kadar kolay değildir. Kanaatimizce bu, her şeyden önce bu mesaja tam olarak inanan, bunu hayatında elinden geldiğince yaşamaya çalışan ve bu mesajın temel prensiplerini iyi kavramış, iyi anlamış bulunan yetişmiş insanlar gerektirmektedir. Bugün, bu mesajı insanlığa güzelce taşıyabilecek böylesi insanlara şiddetle ihtiyaç vardır.

Geçmişte olduğu gibi zamanımızda da İslâm´ın mesajını insanlığa taşıyacak mübelliğlerin, ilmî birikimlerinin yanında her yönüyle İslâmî bir yaşantı sergilemeleri de çok büyük önem arz etmektedir. Emin olmak zorundadırlar bu insanlar. Çünkü Muhammedü´l Emin´in mesajını ancak böyle emin kimseler taşıyabilir.

Rahmet Peygamberinin, tüm insanlığın kurtuluşu ve saadeti için, Cenab-ı Hakk´tan alarak tebliğ ettiği İslâm’ı bugün insanlığa ulaştırırken, kanaatimizce tıpkı Resûlüllah’ın yaptığı gibi tevhid ve iman esasları ön plâna alınmalıdır. Son Hak dini insanlara sunarken, değişmeyecek ve değişmesine asla ihtiyaç duyulmayacak olan temel iman, ibadet ve bazı muamelat esaslarıyla zaman ve zemine göre değişebilecek nitelikte içtihadî meseleleri birbirine karıştırmamalıyız. Çünkü zaman ve zemine göre değişebilecek nitelikteki hükümleri, İslâm Dini’nin değişmez meseleleri gibi sunmak, İslâm´ın anlaşılmasını zorlaştırır ve geciktirir.

Bir mütefekkirimizin de ifade ettiği gibi Müslümanlar, Rönesans döneminde Batıya İslâm’ı anlatma fırsatını kaçırmışlardır. Büyük bir değişimin yaşandığı, manevî buhranlara reçeteler arandığı, insanların, manevî buhran sebebiyle tıpkı cahiliye döneminde olduğu gibi falcılıktan ve bir takım bâtıl hurafelerden bile medet umar hale geldiği zamanımızda da Cenab-ı Hakk, Müslamanların karşısına İslâm´ın mesajını insanlığa duyurabilmek için, belki de Rönesans döneminden daha büyük bir fırsat çıkarmış bulunmaktadır. Geçmişte İslâm dünyasının en önde gelen ilim ve kültür merkezleri Buhara ve Semerkand gibi beldelerde bile misyonerler, Budistler kendi bâtıl itikatlarını bizim insanlarımıza anlatmaya çalışırken, bu yolda bir çok fedakârlıklara katlanırken eğer bizler, insanlığın biricik kurtuluş reçetesi İslâm’ı doğru bir şekilde insanlara ulaştıramazsak, bunun vebalinden asla kurtulamayız.

1- Fecr Suresi, (89): 7-13 (Âyetlerin mealleri, Âyetlerin nazmındaki coşkuyu kısmen olsun yansıtabilmek amacıyla, Elmalılı’dan iktibas edilmiştir.)

Kaynak : www.diyanet.gov.tr
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: ınsanlık onun mesajına muhtac!

Firavun ´un yaptığı gibi ellerindeki gücü yeryüzünde fesat çıkarmak için kullanan, her tarafta huzursuzluk çıkaran, zulmü meşru gören, ellerindeki maddî imkanlarla akla hayale gelmedik yollara başvurarak insanları, ülkeleri ezen, sömüren, dünyanın çeşitli bölgelerinde; insanlar sırf Allah´a, âhiret gününe ve son Peygambere inandıklarından dolayı, akıl almaz zulümlere maruz kalırken bunlara sessiz kalan, bu zulümleri onaylayan, hatta zalime arka çıkan, mazlumun elini kolunu bağlayıp savunma hakkı dahi tanımayan materyalist yaklaşımlar, insanlığa huzur getirememiştir. Getirmeleri de mümkün değildir. Çünkü bu sistemler, sadece mensuplarının çıkarlarını gözetmek üzere kurulmuştur.


selamün aleyküm ablam. yazı bana Seyyid Kutub'un bir kitabındaki bölümü hatırlattı. müslümanlara yapılan saldırıların adı ne olursa olsun, ''ister bu savaş toprak sorunu, maddi kaynaklar gibi problemler olsun, bu savaşların asıl sebebi islam ve müslümanları yok etmektir.'' gerçekten de islam düşmanlarının marksist ve materyalist olduklarını biliyoruz ama asıl sebep gerçekten çok başka.. kökenleri de ta haçlı seferlerine dayanır. hatta ondan öncesine.. her ne kadar ders kitaplarında bu savaşların sebebi olarak doğal zenginlikler ve maddi kaynaklar olarak gösterilse de gerçek sebebin müslümanların yaşama hakkını ellerinden almak olduğunu açıkça söyleyebiliriz.. bundan hiçbir şüphe yok artık..

Efendimizin (s.a.v)'in çağları aşan çağrısı, evrenselliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.. Allah razı olsun paylaşım için. selam ve dua ile.B)​
 

efsude

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2006
Mesajlar
671
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ınsanlık onun mesajına muhtac!

SELAMUNALEYKUM CANIM KARDESIM.
RABBIM SENDEN DE RAZI OLSUN INSALLAH.HAYIRLI FIKIRLERIN HAYIRLI ILMIN YERINI BULSUN INSALLAH.
SELAM VE DUA ILE...B)B)B)


aliye_aliye yazdı:
Firavun ´un yaptığı gibi ellerindeki gücü yeryüzünde fesat çıkarmak için kullanan, her tarafta huzursuzluk çıkaran, zulmü meşru gören, ellerindeki maddî imkanlarla akla hayale gelmedik yollara başvurarak insanları, ülkeleri ezen, sömüren, dünyanın çeşitli bölgelerinde; insanlar sırf Allah´a, âhiret gününe ve son Peygambere inandıklarından dolayı, akıl almaz zulümlere maruz kalırken bunlara sessiz kalan, bu zulümleri onaylayan, hatta zalime arka çıkan, mazlumun elini kolunu bağlayıp savunma hakkı dahi tanımayan materyalist yaklaşımlar, insanlığa huzur getirememiştir. Getirmeleri de mümkün değildir. Çünkü bu sistemler, sadece mensuplarının çıkarlarını gözetmek üzere kurulmuştur.


selamün aleyküm ablam. yazı bana Seyyid Kutub'un bir kitabındaki bölümü hatırlattı. müslümanlara yapılan saldırıların adı ne olursa olsun, ''ister bu savaş toprak sorunu, maddi kaynaklar gibi problemler olsun, bu savaşların asıl sebebi islam ve müslümanları yok etmektir.'' gerçekten de islam düşmanlarının marksist ve materyalist olduklarını biliyoruz ama asıl sebep gerçekten çok başka.. kökenleri de ta haçlı seferlerine dayanır. hatta ondan öncesine.. her ne kadar ders kitaplarında bu savaşların sebebi olarak doğal zenginlikler ve maddi kaynaklar olarak gösterilse de gerçek sebebin müslümanların yaşama hakkını ellerinden almak olduğunu açıkça söyleyebiliriz.. bundan hiçbir şüphe yok artık..

Efendimizin (s.a.v)'in çağları aşan çağrısı, evrenselliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.. Allah razı olsun paylaşım için. selam ve dua ile.B)​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt