Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

insanlar nasıl birbiri ardından konuşabiliyor (1 Kullanıcı)

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
çok üzülüyorum müslüman kardeşlerim derdimi nasıl anlatacağımıda bilmiyorum çünkü yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum ama beni anlayışla karşılayacaksınız inşallah,,,,,beni sorunum şu bazı insanlar bir araya gelip başka bir insanı çekiştiriyorlar ve o insana karşı başkalarını soğutuyorlar...of nasıl yapıyorlar bunu anlamıorum böle insanların şerrinden korunmak için ne yapmak gerekir mesela iki insan benim hakkımda haince dedikodu yalan yanlış şeyler konuşupta bana uzak durduklarında benim onlara tutumum nasıl olmalı..evet böle şeylerle çok karşılaştım tutumum hep onları hayatımdan silip atmak oldu..ama kendimi savunamadan beni kötü tanıdıklarıya kaldılar..çok üzülüyorum içimdeki insan iyiliğini anlatamıorum kimseye çok seviyorum insanları yaratandan ötürü yardım edin bana lütfen...
buarada konuyu açmak için uygun yer bulamadım uygun değilse taşımanızı rica ediyorum allaha emanet olun:]
 

hüzün kelebeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
45
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
kamu kurumunda çalışıyorum.. malesef dedikodu ve gıybet almış başını gidiyor.. bazen bende onlara katıldığımı hissediyorum.. Allah günah yazmasın.. erkek bayan farkyapmıyor herkes birbirini eleştirmekten kendine zaman ayıramıyor.. nasıl bi toplum olduk bilmiyorum..
 

ismaile

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
1,872
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
40
çok üzülüyorum müslüman kardeşlerim derdimi nasıl anlatacağımıda bilmiyorum çünkü yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum ama beni anlayışla karşılayacaksınız inşallah,,,,,beni sorunum şu bazı insanlar bir araya gelip başka bir insanı çekiştiriyorlar ve o insana karşı başkalarını soğutuyorlar...of nasıl yapıyorlar bunu anlamıorum böle insanların şerrinden korunmak için ne yapmak gerekir mesela iki insan benim hakkımda haince dedikodu yalan yanlış şeyler konuşupta bana uzak durduklarında benim onlara tutumum nasıl olmalı..evet böle şeylerle çok karşılaştım tutumum hep onları hayatımdan silip atmak oldu..ama kendimi savunamadan beni kötü tanıdıklarıya kaldılar..çok üzülüyorum içimdeki insan iyiliğini anlatamıorum kimseye çok seviyorum insanları yaratandan ötürü yardım edin bana lütfen...
buarada konuyu açmak için uygun yer bulamadım uygun değilse taşımanızı rica ediyorum allaha emanet olun:]

ALLAH'a ihlas ve samimiyetle dua et karşılığını bulacağından şüphem yok
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
saolun çok dua ediyorum
ama bu dunın üstünde daha çok duracağım
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
kamu kurumunda çalışıyorum.. malesef dedikodu ve gıybet almış başını gidiyor.. bazen bende onlara katıldığımı hissediyorum.. Allah günah yazmasın.. erkek bayan farkyapmıyor herkes birbirini eleştirmekten kendine zaman ayıramıyor.. nasıl bi toplum olduk bilmiyorum..

aman katılmayın
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
çok üzülüyorum müslüman kardeşlerim derdimi nasıl anlatacağımıda bilmiyorum çünkü yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum ama beni anlayışla karşılayacaksınız inşallah,,,,,beni sorunum şu bazı insanlar bir araya gelip başka bir insanı çekiştiriyorlar ve o insana karşı başkalarını soğutuyorlar...of nasıl yapıyorlar bunu anlamıorum böle insanların şerrinden korunmak için ne yapmak gerekir mesela iki insan benim hakkımda haince dedikodu yalan yanlış şeyler konuşupta bana uzak durduklarında benim onlara tutumum nasıl olmalı..evet böle şeylerle çok karşılaştım tutumum hep onları hayatımdan silip atmak oldu..ama kendimi savunamadan beni kötü tanıdıklarıya kaldılar..çok üzülüyorum içimdeki insan iyiliğini anlatamıorum kimseye çok seviyorum insanları yaratandan ötürü yardım edin bana lütfen...
buarada konuyu açmak için uygun yer bulamadım uygun değilse taşımanızı rica ediyorum allaha emanet olun:]
Kıymetli kardeşim faydalanırsın İnşallahü teala.
Belli bir mü’minin veyâ zimmînin [gayr-ı müslim vatandaşın] aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gîbet olur. [Kötüleyen sözler doğru ise, (gîbet) olur. Yalan ise, (iftirâ) olur. Gîbet ve iftirâ söylemek, büyük günâh olduğu gibi, bunları dinlemek de harâmdır. Söyleyen ve dinleyen, Cehennem ateşinde yanacakdır. Söyleyeni susdurmalı, susduramaz ise, oradan kalkıp gitmelidir. Ve bunlar için, hayr düâ etmelidir. Dostların, ahbâbların ismlerini yazıp, dıvara asmalı, bu ismleri her görüşde, sâhiplerine hayr düâ etmelidir. Mezârların üzerine taşlar dikip, üzerlerine meyyitin ismi yazılır, geçenler, görenler, bu meyyite rahmet ve istigfâr okurlar. Senelerce bu düâlara kavuşan meyyitler kabr azâbından kurtulur.] Gîbet, harâmdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gîbet olmaz. Gîbet olunan kimse bunu işitirse, üzülür. Bedeninde, nesebinde, ahlâkında, işinde, sözünde, dîninde, dünyâsında, hattâ elbisesinde, evinde, hayvânında bulunan bir kusûr, arkasından söylendiği zemân, bunu işitince üzülürse, gîbet olur. Kapalı söylemek, işâret ile, hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gîbetdir. Bir müslimânın günâhı ve kusûru söylendikde, hâfızların, din adamlarının, elhamdülillâh biz böyle değiliz demeleri, gîbetin en kötüsü olur. Birisinden bahs edilirken, elhamdülillâh, Allah, bizi hayâsız yapmadı gibi, onu kötülemek, çok çirkin gîbet olur. Falanca kimse çok iyidir, ibâdetde şu kusûru olmasa, dahâ iyi olurdu demek, gîbet olur. Hucurât sûresinde, onikinci âyetinde meâlen, (Birbirinizi gîbet etmeyiniz!) buyuruldu. Gîbet, adam çekişdirmek demekdir. Birisini gîbet etmek, ölmüş insanın etini yimek gibi olur buyuruldu. Hadîs-i şerîfde, (Kıyâmet günü, bir kimsenin sevâb defteri açılır. Yâ Rabbî! Dünyâda iken, şu ibâdetleri yapmışdım. Sahîfede bunlar yazılı değil, der. Onlar, defterinden silindi, gîbet etdiklerinin defterlerine yazıldı denir) ve (Kıyâmet günü bir kimsenin hasenât defteri açılır. Yapmamış olduğu ibâdetleri orada görür. Bunlar seni gîbet edenlerin sevâblarıdır, denir) buyuruldu. Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile oturuyorduk. İçimizden birisi kalkıp gitdi. Yâ Resûlallah! Râhatsız olup gitdi, denildi. (Arkadaşınızı gîbet etdiniz, etini yidiniz) buyurdu. Âişe “radıyallahü anhâ” diyor ki, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” yanında, bir kadının uzun olduğunu söyledim, (Ağzında olanı çıkar!) buyurdu. Tükürdüm. Ağzımdan et parçası çıkdı. Allahü teâlâ sıfatları, özellikleri, cism şeklinde göstermeğe kâdirdir. Gîbet, din kardeşinin, bir zimmînin işitince üzüleceği bir kusûrunu arkasından söylemekdir. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma vahy eyledi ki, (Gîbet edip tevbe eden kimse, Cennete en son gidecekdir. Gîbet edip, tevbe etmiyen kimse, Cehenneme en önce girecekdir.) İbrâhîm Edhem “rahime-hullahü teâlâ”, bir yemeğe da’vet edilmişdi. Sofrada, çağrılanlardan birinin bulunmadığı söylenince, o ağır kimsedir, denildi. İbrâhîm bin Edhem “rahime-hullahü teâlâ”, gîbet edildi, buyurdu ve çıkıp gitdi. Hadîs-i şerîfde, (Bir kimse için söylenen kusûr, onda varsa, bu söz gîbet olur. Yoksa bühtân, ya’nî iftirâ olur) buyuruldu. Dindeki kusûrları söylemek, meselâ nemâz kılmaz veyâ şerâb içer veyâ sirkat eder veyâ söz taşıyıcıdır demek ve dünyâdaki kusûrlarını söylemek, meselâ sağırdır, şaşıdır demek, gîbet olur. Dindeki kusûrları, onu kötülemek için söylenirse, gîbet olur. Onun islâhını düşünerek söylerse, gîbet olmaz. Acıyarak söylemek de, gîbet olmaz denildi. Bu köyde, nemâz kılmıyan var veyâ komünist var, hırsız var demek, gîbet olmaz. Çünki, belli bir şahs söylenmemişdir.

Bir kimse, nemâz kılar, oruc tutar, hem de insanlara eli ile zarar verir. Meselâ döver, mallarını gasb eder, sirkat eder. Yâhud dili ile zarar verir. Meselâ söver, iftirâ eder, gîbet eder, söz taşır. Âşikâre yapılan fısk ve harâmları ve bid’atları söylemek, gîbet olmaz. Bunları men’ etmesi için hükûmete haber vermesi, günâh olmaz. Bir kimse, babasından gizli harâm işleyince, babasının mâni’ olacağını bilenin, babasına söylemesi veyâ yazarak bildirmesi lâzımdır. Mâni’ olacağı bilinmiyorsa haber vermek câiz olmaz. Çünki, düşmanlığa sebeb olur. Birinin zararlarını, ona acıdığı için veyâ başkalarının ondan sakınması için söylerse, gîbet olmaz. Onu kötülemek için söylerse, gîbet olur. Altı kişinin kusûrlarını, ayblarını arkasından söylemek, gîbet olmaz: Ona acıdığı için söylemek, ona mâni’ olunması için söylemek, fetvâ almak için söylemek, müslimânları onun şerrinden korumak için söylemek. O kusûr, ona ism olmuş ise, onu bu ism ile tanıtmak mecbûriyyetinde olmak. Âşikâre, herkesce bilinen fıskı, bid’ati ve zulmü söylemek. Kızarak, onu kötülemek niyyeti ile söylenen, gîbet olur. Satılmakda olan mâlın kusûrunu müşteriye söylemek, satıcıyı gîbet etmek olmaz. Evlenecek erkeğe, nikâh edeceği kızın aybını, kusûrunu haber vermek, gîbet olmaz, nasîhat olur. Birşeyi bilmeyene nasîhat vermek, vâcibdir. Açıkca harâm işliyenin ve zulm edenin, açık olmıyan başka ayblarını bildirmek, gîbet olur. Hadîs-i şerîfde, (Hayâ cilbâbını çıkaran kimseyi söylemek gîbet olmaz) buyuruldu. Cilbâb, kadınların geniş baş örtüsüdür. Burada, hayâ cilbâbını çıkarmak, açıkca harâm işlemek demekdir. Hadîs-i şerîf, böyle kimsenin hayâsı olmadığını işâret etmekdedir. İmâm-ı Gazâlî ve ba’zı âlimler “rahime-hümullahü teâlâ”, açık günâh işliyenin ve başkalarının kusûrunu söylemenin gîbet olmasında, onu kötülemek, şart değildir, dediler. Bunun için gîbet etmekden çok sakınmak lâzım gelir.

İnsanı gîbet etmeğe sürükliyen sebebler çokdur. Burada onbiri bildirilecekdir: Ona karşı düşmanlık, yanında olanların fikrlerine uymak düşüncesi, sevilmiyen bir kimseyi kötülemek, kendisinin o günâhda bulunmadığını bildirmek, kendinin ondan üstün olduğunu bildirmek, hased etmek, yanında bulunanları güldürmek, şakalaşmak, onunla alay etmek, ummadığı kimsenin harâm işlemesine hayretini bildirmek, buna üzüldüğünü, ona acıdığını bildirmek, harâm işlediği için onu sevmediğini bildirmek.

Gîbet, insanın sevâblarının azalmasına, başkasının günâhlarının kendisine verilmesine sebeb olur. Bunları, her zemân düşünmek, insanın gîbet etmesine mâni’ olur.

Gîbet, üç dürlüdür: Birincisinde, ben gîbet etmedim, onda bulunan şeyi söyledim, der. Böyle söylemek, küfr olur. Çünki, harâma, halâl demiş olur. İkincisinde, gîbet olunana duyurmakdır. Büyük harâm olur. Tevbe etmekle afv edilmez. Onunla halâllaşmak da lâzım olur. Üçüncüsünde, gîbet olunanın bundan haberi olmaz. Tevbe ve istigfâr etmekle ve ona hayr düâ etmekle afv olur.

Yanında gîbet yapıldığını işiten kimse, buna hemen mâni’ olmalıdır. Hadîs-i şerîfde, (Din kardeşine, onun haberi olmadan yardım eden kimseye, Allahü teâlâ dünyâda ve âhıretde yardım eder) ve (Yanında, din kardeşine gîbet edilince, gücü yetdiği hâlde ona yardım etmiyen kimsenin günâhı, dünyâda ve âhıretde kendisine yetişir) ve (Bir kimse, dünyâda din kardeşinin ırzını korursa, Allahü teâlâ, bir melek göndererek, onu Cehennem azâbından korur) ve (Bir kimse, din kardeşinin ırzından bir şeyi korursa, Allahü teâlâ, onu Cehennem azâbından korur) buyuruldu. Gîbet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi ile red etmezse, gîbet günâhına ortak olur. Sözünü kesmesi veyâhud kalkıp gitmesi mümkin ise, bunları yapmalı. Eliyle, başıyle, gözüyle men’ etmesi kâfî gelmez. Açıkca, sus, demesi lâzımdır.

Gîbet etmenin keffâreti, üzülmek, tevbe etmek ve onunla halâllaşmakdır. Pişmân olmadan halâllaşmak, riyâ olur, ayrı bir günâh olur. [Ölüyü ve zimmî olan kâfiri gîbet harâm olduğu İbni Âbidîn 5. ci cild, 263. cü sahîfede yazılıdır.]

Hak irâde eyleyince, yol verir herkes sana,
Halk eder sebeblerini, bol verir herşey sana.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt