Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsanlar görsün diye yaptım (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bir şeyi, olduğunun tersine göstermeye riya yani gösteriş denir. Riya, ahiret amellerini yaparak, ahiret yolunda olduğunu göstererek, dünya arzularına kavuşmak demektir. Kısaca, dünya kazancına dini alet etmek, ibadetlerini göstererek, insanların sevgisini kazanmaktır.

Başkalarının sevgisine ve övmelerine, iltifatlarına kavuşmak için, dünya işleri ile, onlara iyilik yapmak, riya yani gösteriş olur. İbadet ile olan riya, bundan da daha kötüdür. Peygamber efendimiz; (Başkalarına gösteriş için namazını güzel kılan, yalnız olduğu zaman böyle kılmayan, Allahü teâlâyı tahkir etmiş olur) buyurmuştur.

Bir kimse, namazını güzel kılar, rüku ve secdelerini tamam yaparsa, bu namaz sevinir ve nurlu olur. Melekler, o namazı göğe çıkarır ve o namaz, namazı kılmış olana; “Sen beni kusurlu olmaktan koruduğun gibi, Allahü teâlâ da, seni muhafaza etsin” diye iyi dua eder. Şayet namaz güzel kılınmazsa, siyah olur. Melekler o namazdan iğrenir ve göğe götürmezler. O namaz, kılmış olana; “Sen beni zayi eylediğin, kötü hâle soktuğun gibi, Allahü teâlâ da seni zayi eylesin” diye kötü dua eder.

Eşbah’da buyuruluyor ki:
“Bir ibadette sevap hasıl olması için, bu ibadetin sahih olması şart değildir. Halis niyet edilmesi şarttır. Halis niyet ederek yapılan bir ibadet, bilmeyerek fasid olursa, sahih olmaz. Fakat niyet edildiği için, çok sevap hasıl olur. Mesela, abdestli olduğunu zannederek, abdestsiz kılınan namaz sahih olmaz. Fakat, niyetine karşılık çok sevap verilir. Necis yani pis olduğunu bilmediği suyu, temiz zannederek, bununla abdest alıp kılınan namazın şartı noksan olduğu için sahih olmaz ise de, niyet mevcut olduğu için sevap verilir. Şartlarına uygun olduğu için sahih olan bir namaz, riya ile, gösteriş için kılınırsa, sevap hasıl olmaz.”

Nimeti göstermek için iyi ve kıymetli giyinmek müstehaptır. Bayramlarda, topluluklarda, güzel, süslü giyinmek mubahtır. Her zaman böyle giyinmek iyi değildir. Öğünmek için, gösteriş için giyinmek mekruhtur. Gösteriş için, öğünmek için, nimeti göstermek, cemal olmaz, kibir olur ve nefsin zayıf, azgın olduğunu gösterir. Gösteriş için namaz kılmak da riyakârlıktır. Böyle namaz kabul olmaz. Hadis-i şerifte; (Dünyada riya ile ibadet edene, kıyamet günü, ey kötü insan! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibadet ettin ise, sevaplarını onlardan iste denir) buyurulmuştur.

Mansur bin Ammar hazretleri şahit olduğu bir hadiseyi şöyle anlatır:
“Benim tanıdığım bir kimse vardı. İbadetini yapar, geceleri teheccüd namazı kılar, gözünden yaş eksik olmazdı. Epey bir zaman onu görememiştim. Araştırdığımda hasta olduğunu öğrendim ve evine gittim. Evinde perişan bir halde yatıyordu. Yüzü siyahlaşmış, dudakları şişmiş, gözleri masmavi olmuştu. Kendisine;
-Ey kardeşim! La ilahe illallah, de. Bunu dilinden bırakma dedim. Gözlerini bana dikip kızgın kızgın baktı. Sonra gene kapattı. Tekrar aynı sözü söyledim ve;
-Eğer La ilahe illallah demezsen, senin cenazeni yıkamam, namazını kılmam dedim.
Tekrar gözlerini açıp;
-Ey Mansur, bu Kelime-i tevhid ile benim arama bir engel kondu, deyince, La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim, dedim. Sonra ona;
-Ey arkadaş! Sen namaz kılıyordun, oruç tutuyordun, geceleri teheccüd namazı kıldığını söylüyordun ne oldu bu ibadetlerin? diye sorunca;
-Evet bunları yapıyordum. Fakat Allah için değil, insanlar görsün diye, gösteriş olarak yapıyordum. Kendi başıma evime çekilince, kapıyı kapatıp, perdeyi çeker içki içer, Rabbime isyan edip, günah işlerdim. Bu halde iken, bir hastalığa yakalandım. Rabbime, şifa ihsan ederse, bir daha günah işlemeyeceğime, ibadetlerimi de Allah rızası için yapacağıma dair söz verdim, tevbe ettim. İyi olunca yine isyana devam ettim. Bu hâl, birkaç kere tekrar etti. Ama ben her iyi oluşumda yine isyana devam ettim ve şimdi gördüğün haldeyim ve bana tevbemin de artık kabul edilmeyeceği söyleniyor, dedi.

Bunları anlatınca, ibret ve dehşet içinde yanından ayrıldım. Evinden biraz uzaklaşınca, öldü haberini aldım. Allahü teâlâdan sonumuzu hayır eylemesini dileriz. Nice kimseler çok namaz kılıp, oruç tuttuğu halde şeytana ve nefsine uyup sapıtmıştır!”

Netice olarak ibadet, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için yapılır. Başkasının muhabbetine, ihsanına kavuşmak için yapılan ibadet, ona tapınmak olur. Allahü teâlâya ihlas ile ibadet etmemiz emrolundu. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki, benim şerikim, ortağım yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin. İbadetlerinizi ihlas ile yapınız! Allahü teâlâ, ihlas ile yapılan amelleri kabul eder.)

Allah, hepimizin muîni olsun..
Esselâmu aleyküm ve Rahmetullâhi ve berekâtühû
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Dünyada riya ile ibadet edene, kıyamet günü, ey kötü insan! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibadet ettin ise, sevaplarını onlardan iste denir.

selametle kalınız kıymetli kardeşim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt