Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsanın En Garib Olduğu Zaman... (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.O, rahmândır ve rahîmdir.Ceza gününün mâlikidir.(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.Bize doğru yolu göster.Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! (Fatiha Suresi) İnsanın en garib olduğu zaman...
Ölmek, yok olmak değil, rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, insanın bir hâlden başka bir hâle dönmesi, kısaca bir evden, bir eve göç etmesidir.
Ölen bir kimse kabre konunca, bilinmeyen bir hayât ile dirilecek, râhat veyâ azâb görecektir. Peygamber efendimiz;
(Kabir, ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, yahut Cehennem çukurlarından bir çukurdur) buyurmuştur.
İnsan ne kadar yaşarsa yaşasan, nihâyet bir gün ölecek ve kabre girecektir. Peygamber efendimiz, kabir hakkında buyuruyor ki:

(Bir insanın rûhu vücûdundan ayrılınca, bir nidâ gelir ki, ey insanoğlu, sen mi dünyâyı terk eyledin, yoksa dünyâ mı seni terk eyledi? Sen mi dünyâyı topladın, yoksa dünyâ mı seni topladı? Sen mi dünyâyı öldürdün, yoksa dünyâ mı seni öldürdü? Cenâzeyi yıkamaya başlayınca üç nidâ gelir:

1-Hani senin kuvvetli vücûdun? Seni hangi şey zayıflattı?
2-Hani senin güzel konuşman, seni hangi şey susturdu?
3-Hani senin sevgili dostların, seni neye bırakıp gittiler?

“Azıksız yola çıkma!”

Cenâze kefene sarılınca bir nidâ dahâ gelir: Azıksız yola çıkma! Bu yolculuğun geriye dönmesi yoktur, ebedî olarak geri gelemezsin. Varacağın yer azâb melekleriyle doludur. Tabut içine konunca, bir nidâ dahâ gelir. Eğer Hak teâlânın rızâsını kazandınsa ne mutlu sana, büyüklük ve saâdet senindir. Eğer cenâb-ı Hakkın gazabını kazandınsa yazıklar olsun sana! Cenâze, mezârının yanına varınca bir nidâ dahâ gelir.

Ey insanoğlu! Dünyâda kabir için ne hâzırladın? Bu karanlık mezâr için ne nûr getirdin? Zenginlik ve şöhretinden ne getirdin? Bu çıplak kabri döşemek ve zînetlendirmek için ne getirdin? Cenâzeyi mezâra koydukları zamân, kabir bir nidâ eder ve der ki: Arkamda söylerdin, şimdi karnımda sükût edersin.

Nihâyet cenâzenin defni bitip oralarda hizmet gören insanlar da ayrılıp gidince, Hak teâlâ hazretleri tarafından bir nidâ gelir: Ey benim kulum, yalnız kaldın; şu karanlık mezârda, seni bırakıp gittiler. Bunlar, senin dostların, kardeşlerin, evlâtların ve candan adamların idi. Hâlbuki hiçbirinin sana faydası olmadı. Ey kulum, sen bana âsî oldun, emrimi tutmadın, hiç bu hâlini düşünmedin. Şâyet, ölen kimse îmân ile ölmüşse umulur ki, cenâb-ı Hak o kimseyi affına mazhar kılar ve der ki, ey mü’min kulum! Seni kabirde garîb bırakmak şânıma yakışmaz. İzzet-ü celâlim hakkı için, sana bir merhamet edeyim ki, dostların şaşsın, sana bir şefkat edeyim ki, ana-babanın oğluna olan şefkatinden ziyâde olsun. Lutf-ü kereminden ol kulun bütün günâhını affedip, kabri Cennet bahçesi olur.)

Hasan-ı Basrî hazretleri, dostlarından birinin cenâzesinde oradakilere şöyle buyurur:
“Ey Müslümanlar! Kabir dünyâ konaklarının sonu, âhiret menzilinin ilkidir. Mâdemki hepimiz ölüp kabre gireceğiz, o halde nasıl zevk, safâya dalıp, gezebiliriz. Sonunda ölüme varacağını bilen, kıyâmette kalkılacağına inanan, kalkınca Allahü teâlânın huzûruna çıkacağına kânî olan kişiye gereken şey, üzüntü ve endişe içinde olmaktır.”
Ölü kabre konulduğu zamân, üzerine toprak örtülünce, kabir meyyite;
“Benim üzerimde iken ferah idin. Şimdi altımda mahzûn olursun. Benim üzerimde yemekler yerdin. Şimdi de seni, benim altımda kurtlar yer” diye seslenir. Kabir dolup, toprakla üzeri örtülünceye kadar böyle çok acı sözler söyler. İbni Mes’ûd hazretleri,

Peygamber efendimize;
-Yâ Resûlallah, ölü kabre konduğu vakit, ilk karşılaştığı şey nedir? diye sorar. Peygamber efendimiz de cevap olarak buyurur ki:
-Yâ İbni Mes’ûd! Bunu bana senden başka kimse sormadı. Ölü kabre konulduğu vakit, önce bir melek seslenir. O meleğin ismi Rûmân’dır. Kabirlerin arasına girer. Der ki; yâ Abdellah! Amelini yaz! O kimse der ki; benim burada ne kâğıdım, ne kalemim var. Ne yazayım? O melek der ki; bu sözün kabûl edilmez. Senin kefenin kâğıdındır. Tükürüğün mürekkebindir. Parmakların kalemindir. Melek kefeninden bir parça kesip verir. O kul dünyâda her ne kadar yazı yazmak bilmese de, orada sevâbını ve günâhını, âdeta o bir günde işlemiş gibi yazar. Bundan sonra melek, o yazdığı kefen parçasını dürer. O ölünün boynuna asar.

Hazırlıklı olmak lâzım...

Atâ Süleymî hazretleri, Beşir bin Mansûr hazretlerine;
“Ey Beşir! Ölüm peşimde, kabir önümde, gideceğim yer mahşer, geçeceğim yol Cehennem üzerindeki Sırât köprüsüdür. Bilemiyorum ki, Rabbim bana ne muâmele yapar?” buyurmuştur.
Netice olarak, mal, mülk, çoluk-çocuk, Allahü teâlânın emanetleridir. Emanetlerini ise, istediği zaman alır. Onun için insanın, en garip ve en çok muhtaç olduğu kabre konduğu gün için, hazırlıklı olması lâzımdır. Zira Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Ondan kurtulana, ondan sonrası daha hafif ve kolay, ondan kurtulamayana, ondan sonrası daha zor ve çetindir.)
 

kinacioglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
83
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah Razi Olsun Kadeşim Cok Etkili Oldu
 

deniztalha

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Allahuteala razı olsun kardeşim. aslında hiç akıldan çıkmaması gereken kabir ölüm sorgu sual. şu dünyadaki en gerçek o çünkü. Hakteala herkesi anlayanlardan eylesin inşallah. O ndan geldik O na döneceğiz. selametle kalın.
 

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNİZE SAĞLIK.ALLAH CÜMLEMİZİ AHİRET YOLCULUĞUNA ÇIKAR İKEN.GÜZEL SERMAYESİ.GÜZEL AMELİ.ÇOK OLAN KULLARINDAN EYLESİN SELAM VE DUA İLE KALIN
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamün Aleyküm
Emeğinize sağlık Allah c.c. razı olsun
Selametle
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
iStAnBuLL
EsSelamü Aleyküm hafize annem;
her zaman ki gibi yine çok güzel bir konu paylaşmışsın bizlerle... Rabbım(c.c) razı olsun
ben 2 gün önce rüyamda can çekişirken gördüm ..nefes alamıyordumyutkunamıyorum gırtlagıma resmen birşey dayandı ...çok korktum gerçekmiydi rüyamıydı hiç bilmıyorum ama etkısınden hala kurtulamadım...gırtlagım hala acıyor yutkunurken..ya gerçekten ölüp gitseydım hazırlıksız bir şekılde uykuda ..Allahım sen bizlere hayırlı ölümler nasıp et.. hayırlı amellerle senın huzuruna cıkmamızı nasıp et ...dua ile annecım selametle..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
EsSelamü Aleyküm hafize annem;
her zaman ki gibi yine çok güzel bir konu paylaşmışsın bizlerle... Rabbım(c.c) razı olsun
ben 2 gün önce rüyamda can çekişirken gördüm ..nefes alamıyordumyutkunamıyorum gırtlagıma resmen birşey dayandı ...çok korktum gerçekmiydi rüyamıydı hiç bilmıyorum ama etkısınden hala kurtulamadım...gırtlagım hala acıyor yutkunurken..ya gerçekten ölüp gitseydım hazırlıksız bir şekılde uykuda ..Allahım sen bizlere hayırlı ölümler nasıp et.. hayırlı amellerle senın huzuruna cıkmamızı nasıp et ...dua ile annecım selametle..

VE ALEYKÜMSELAM

Herkes öleceği günü bilemez ve en çok istedikleri şeyde o günün kendilerinin istediği gibi olmasıdır. Hazırlıksız ölüme yakalanmayı Allah kimselere nasip etmesin. EH DAĞARCIĞIMIZDA NE VARSA RABBİM İN KARŞISINA ONLARLA ÇIKACAĞIZ AMA NEREDE NASIL ÖLECEĞİMİZİ BİZ BİLEMEYİZ RAHMAN HAYIRLI ÖLÜMLER NASİP ETSİN İNŞ
Allahım beni öyle bir günde öldürki gökyüzünden çiçekler yağsın.ve o.bilsinki ben öldüm
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Olum Ani..! *
Selam,

Hayatımda hiç yaşamadığım bir olaydı ne olduğunu anlayamıyordum. Üzerimde bir örtü vardı.

Ve etrafımda insanlar hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ne olduğunu hala anlamış değildim.

Neden üzerimde örtü vardı ve neler oluyordu. Ellerimi oynatamıyor kımıldayamıyordum.

Allah'ım neler oluyordu, bana neler olmuştu. Ayağa kalkmak istiyordum ama kalkamıyordum.

Anne neredesin, sesini duyuyorum ama seni göremiyorum. Neden ağlıyorsun anne...

Yanıma gel üzerimdeki örtüyü al. Ben alamıyorum anne... Bir ara bir el üzerimdeki örtüyü aldı.

Bu babamdı ve gözleri ağlamaktan şişmişti. Neden ağladın baba... Ben neredeyim. Neden konuşamıyorum.

Annemde orda, annem yıkılmıştı sanki. Ağlıyordu hem de hıçkıra hıçkıra. Ağlama anne! Aman Allah'ım! Eyvah!!

Ben ölmüştüm. Evet ben ölmüştüm ve bu etrafımdaki insanlar benim cesedimin üzerinde ağlıyorlardı.

Ağlama anne! Ağlama baba!! Allah'ım! Bana yardım et, bana dayanma gücü ver. Annem üzerime yattı ve ağlamaya devam etti.

Bir yandan da; Oğlum, yavrum neden bizi bıraktın, diyordu. Anne! Anne! ağlama anne. Ya babam.

Heybetli babam, evimizin direği babam. Ağlama baba! ne olursunuz ağlamayın. Kardeşlerim, komşularımız tamamı ağlıyorlardı.

Anne seni son bir defa öpmek, koklamak, sarılmak isterdim ama şimdi olmuyor anne. Annem!! Annem!!

Sonra üzerimi tekrar örttüler. Beni bir tabuta koydular. Evimizden son kez çıkıyordum. Hem de dönmemek üzere Anne!!

Ne olur beni bırakma Anne!! gitmek istemiyorum ... Annneeeeeeeeeeee Yağmur yağıyor tabutumun üstüne damlaları duyuyorum.

Beni camiye götürüyorlardı son kez. Hayatta gitmediğim camiye son kez götürülüyordum. Allah'ım götürmeyin.

Ne yüzle gideceğim!! Hayatta gitmek istemediğim camiye götürmeyin beni..... Ve imamın er kişi niyetine deyişi...

Hakkınızı helal ediyor musunuz? Evet sesleri neye karşı... Hepsine de hakkım geçmişti. Ben kul olamadım kardeş olamadım,

Allah huzuruna nasıl varırım...... Ve evet..... Allah'ım heyhaaaaat!!!!! Heyhaaaaat!!!!! Beni son ziyaretgahıma götürüyorlar.

Evet kabristana! Allah'ım götürmeyin. Ne olur götürmeyin bu naçiz bedeni. Beni tabuttan çıkardılar, kefenime babam sarıldı,

annem uzaktan seyrediyordu. Ağlamaktan gözyaşları kurumuştu. Anne! beni alsana yanına anne.....

beni bırakmasana anne..... anneciğim canım annem..... gitme beni bırakma anne...

Babam sarıldı kefenime gözyaşları içinde. Beni 2 metre derinlikteki mezara indirdi.

Öptü kefenimi, sarıldı sarıldı, oğlum dedi kulağıma. Babaaaaaaaaaaammm!!!! Gitme, beni bırakma. Sonra çıktı ağlayarak.

Üzerime taşlar dizdiler. Toprak döktüler. Yalnız başıma kalıyordum Tek başıma, kimsesiz. Neredesin anne.....

Dualar edildi, tevhidim çekildi. En son babamla annem terk etti beni. Annem arkasını dönüp dönüp bakıyordu.

Anneeee gitmeeeeeeeeeee!!!!.......... Anneeeeeeeeeeeeeeeeeeee canım Annem bırakma beni, karanlık, çamur,

küflü bir yerdeyim kimse yok. O anda başımda İki kişi belirdi. Kimsiniz, ne istiyorsunuz................

Ne diyecektim, ne cevap verecektim. Allah'ım bana bir fırsat daha verin. Lütfen bir fırsat daha.

Ama geçti diyorlardı. Geçti, kaybettin, senin yerin belirlendi, dünyada iken Allah'ı tanımadın...

Bize geldin heyhaaaaat!!!!! Bir ara bedenimde bir elin gezindiğini hissettim. Bu bizim aile doktorumuzdu.

" Çok şükür evlat " kurtuldun ölümden döndün" diyordu. Ne Ölümden dönmesi doktor bey.

Ben Öldüm de dirildim. Çok şükür Rabb'ime bana bir fırsat daha verdi. ( Alinti)


Emanet olarak verilen omur sermayamizi en verimli sekilde gecermek temennisisyle...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
(Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Ondan kurtulana, ondan sonrası daha hafif ve kolay, ondan kurtulamayana, ondan sonrası daha zor ve çetindir.)

Selamün Aleyküm Hafize annemiz.
Emeğinize, yüreğinize sağlık olsun inşallah.. Gerçeklerle yüzleştiren ve nefislerimizi muhasebe ve muhakeme altına aldığımız bir paylaşım olmuş..Rabbimiz c.c razı olsun, sevabınızı ziyadesiyle bahşeylesin inşallah.Varacağı ahir akıbetin şuurunda olmayanlar zevkü sefa ve bir başıboşluk içerisinde dünya hayatının aldatıcı metaıyla oyalanadursun, zaman denen çark, nefislerimizin aleyhinde işlemeye devam ediyor..Öyle ki zaman, ya lehimizde şahitlik yapacak, ya da aleyhimizde..Allah c.c, bize biçtiği ömür müddetince hak ve hakikatten bizleri ayırmasın, İslam-ı mübin üzere bir yaşam nasip eylesin inşallah.. Garib olacağımız zamanları, bir iç huzura dönüştürebilen bahtiyarlardan olmak duasıyla..Rahman ve Rahim olan Rabbimize emanet olunuz inşallah..Selam ve baki dua ile..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
(Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Ondan kurtulana, ondan sonrası daha hafif ve kolay, ondan kurtulamayana, ondan sonrası daha zor ve çetindir.)


Selamün Aleyküm Hafize annemiz.

Emeğinize, yüreğinize sağlık olsun inşallah.. Gerçeklerle yüzleştiren ve nefislerimizi muhasebe ve muhakeme altına aldığımız bir paylaşım olmuş..Rabbimiz c.c razı olsun, sevabınızı ziyadesiyle bahşeylesin inşallah.Varacağı ahir akıbetin şuurunda olmayanlar zevkü sefa ve bir başıboşluk içerisinde dünya hayatının aldatıcı metaıyla oyalanadursun, zaman denen çark, nefislerimizin aleyhinde işlemeye devam ediyor..Öyle ki zaman, ya lehimizde şahitlik yapacak, ya da aleyhimizde..Allah c.c, bize biçtiği ömür müddetince hak ve hakikatten bizleri ayırmasın, İslam-ı mübin üzere bir yaşam nasip eylesin inşallah.. Garib olacağımız zamanları, bir iç huzura dönüştürebilen bahtiyarlardan olmak duasıyla..Rahman ve Rahim olan Rabbimize emanet olunuz inşallah..Selam ve baki dua ile..

Aleykümselam Aliyecim garip ki ne garip tek başınasın tutunacak kimsen yok burda eşine dostuna halini anlatabiliyorsun bir çıkış buluyorsun ama ya orada halimiz ne olur bizimde tutunacağımız RABBİMİZ PEYGAMBERİMİZ VAR EVELALLAH A.E.O
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt