Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

iNSAN, SEVECEGi KiMSEYi iYi SEÇMELi (1 Kullanıcı)

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
"iNSAN, SEVECEGi KiMSEYi iYi SEÇMELi; ONA GÖRE SEVMELi..."

Îmân'ın temeli ve en mühim alameti; hubbu fillah ve buğdu fillah'tır. yâni, Allahü tealanın sevdiklerini yalnız Allahütealanın rızası için sevmek ve Allahütealanın sevmediklerinide yalnız Allahütealanın rızası için sevmemektir. (bu, yalnız kalb ile olur, kavga etmek, dövüşmek demek değildir).

Sevgili Peygamberimiz, Muhammed aleyhisselam (sallallahü aleyhi vesellem) efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlarki; (El-mer’ü me’a men ehabbe)... (Kişi, sevdiği ile berâberdir) demekdir.
Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine “sallallahü aleyhi ve sellem” düşman olmağa sürükler. Bir kimse, kendini müslimân zan eder. Kelime-i tevhîdi söyleyip, inanıyorum der. Nemâz kılar ve her ibâdeti yapar. Hâlbuki, bilmez ki, böyle çirkin hareketleri, onun îmânını ve islâmını temelinden götürür.

Muhammed aleyhissalâtü vesselâma tâm ve kusûrsuz tâbi’ olabilmek için, Onu tâm ve kusûrsuz sevmek lâzımdır. Bunun alâmeti de, Onun düşmanlarını düşman bilmek, Onu beğenmeyenleri sevmemekdir. Muhabbete müdâhene, ya’nî gevşeklik sığmaz. Âşıklar, sevgililerinin dîvânesi olup, onlara aykırı birşey yapamaz. Aykırı gidenlerle uyuşamaz. İki zıd şeyin muhabbeti bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıddan birini sevmek, diğerine düşmanlığı îcâb eder.

(Kimyâ-i se’âdet) kitâbı, beşinci aslında diyor ki: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Îmânın temeli ve en kuvvetli alâmeti, müslimânları sevmek ve müslimânlara düşmanlık edenleri sevmemekdir). Cenâb-ı Hakkın Îsâ aleyhisselâma emr-i ilâhîsinin meâl-i şerîfi, (Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün mahlûkların ibâdetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikce ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikce, hiç fâidesi olmaz)dır. Her mü’min, Allahü teâlâya düşman olanları sevmemeli, islâmiyyete yapışanları sevmelidir. Bunu sözlerinde ve mümkin ise, hareketlerinde belli etmelidir. Âsî ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan, çok kaçınmalıdır. Zâlimlerden, müslimânlara eziyyet edenlerden dahâ ziyâde kaçınmalıdır.

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İbâdetlerin efdali, müslimânları müslimân oldukları için sevmek, kâfirleri, kâfir oldukları için, sevmemekdir) buyurdu. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma, (Benim için ne işledin) diye sordukda, (Yâ Rabbî! Senin için nemâz kıldım, oruc tutdum, zekât verdim, ismini çok zikr etdim) deyince, (Yâ Mûsâ, nemâzların sana burhândır. Orucların Cehennemden siperdir. Zekât kıyâmet gününün sıcaklığından koruyan gölgedir. İsmimi söylemen de, kabr ve kıyâmet karanlığında seni aydınlatan nûrdur. Ya’nî bunların fâideleri hep sanadır. Benim için ne yapdın?) buyurdukda, Mûsâ “aleyhisselâm”, (Yâ Rabbî! Senin için olan ameli bana bildir!) diye yalvardı. Cenâb-ı Hak: (Yâ Mûsâ! Dostlarımı benim için sevdin mi ve düşmanlarıma benim için düşmanlık etdin mi?) meâlindeki âyet-i kerîme ile cevâb verdi. Mûsâ “aleyhisselâm” da, Allah için amelin, (Hubb-i fillâh) ve (Buğd-ı fillâh) olduğunu anladı.

Muhabbet, sevgilinin dostlarını sevmeği, düşmanlarına düşmanlık etmeği îcâb eder. Bu sevgi ve düşmanlık, sâdık olan âşıkların elinde ve irâdesinde değildir. Çalışmaksızın, zahmet çekmeksizin kendiliğinden hâsıl olur. Dostun dostları güzel görünür ve düşmanları çirkin ve fenâ görünür. Dünyânın güzel görünüşlerine kapılanlara hâsıl olan muhabbet de, bunu îcâb etdiriyor. Seviyorum diyen bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından kesilmedikce sözünün eri sayılmaz. Buna münâfık, ya’nî yalancı denir. Şeyh-ul-islâm Abdüllah-i Ensârî “kuddise sirruh” buyuruyor ki, (Ebül-Hüseyn bin Sem’ûn, bir gün hocam Husrîyi incitmişdi. O ândan beri, kalbimde ona karşı soğukluk duyuyorum). Büyüklerin meşhûr olan, (Üstâdını incitene darılmaz, gücenmez isen, köpek senden dahâ iyidir) sözünü burada hâtırlatmak yerinde olur.

Muhabbet, sevmek, hep berâber olmağı istemek, berâber olmakdan zevk, lezzet duymak demekdir. İnsan sevdiğini hiç unutmaz. Muhabbetin yeri kalbdir. Kalb, yürek dediğimiz et parçasında bulunan bir kuvvetdir. Bu kuvvete gönül diyoruz. Birşeyi öğrenmek, akl ile olur. Akl, dimâg, beyn dediğimiz et parçasında bulunur. Küfrü, harâmları, mekrûhları sevmek, beğenmek küfr olur. Farzları, sünnetleri, beğenmemek de küfr olur, dünyâ olur. Müslimân olmak için, dünyâya ya’nî harâmlara kıymet vermemek lâzımdır.
Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allahü teâlâdan uzaklaşdırır. Teberrî etmedikce, tevellî olmaz. Ya’nî uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz.

Son nefeste îmân ile veya îmânsız ölmek, kalbdeki sevgiye bağlıdır. Çünki Kâinatın efendisi, sevgili Peygamberimiz, dünyada iken birbirini sevenlerin mahşer yerinde beraber haşrolunacağını, ahiretde de beraber bulunacağını müjdelemiştir... elbette,..muhakkak doğrudur.
O halde insan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmelidir ki; ahiretde sevdiğinin yanında bulunacaktır.
....

Huzur Pınarı Arşiv Hizmeti
 

Elemirem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eki 2008
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Allah herkese cennete el ele girebilcegimiz eşler nasip eder inşAllah ..Allah razı olsun..
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (İbâdetlerin efdali, müslimânları müslimân oldukları için sevmek, kâfirleri, kâfir oldukları için, sevmemekdir) buyurdu. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma, (Benim için ne işledin) diye sordukda, (Yâ Rabbî! Senin için nemâz kıldım, oruc tutdum, zekât verdim, ismini çok zikr etdim) deyince, (Yâ Mûsâ, nemâzların sana burhândır. Orucların Cehennemden siperdir. Zekât kıyâmet gününün sıcaklığından koruyan gölgedir. İsmimi söylemen de, kabr ve kıyâmet karanlığında seni aydınlatan nûrdur. Ya’nî bunların fâideleri hep sanadır. Benim için ne yapdın?) buyurdukda, Mûsâ “aleyhisselâm”, (Yâ Rabbî! Senin için olan ameli bana bildir!) diye yalvardı. Cenâb-ı Hak: (Yâ Mûsâ! Dostlarımı benim için sevdin mi ve düşmanlarıma benim için düşmanlık etdin mi?) meâlindeki âyet-i kerîme ile cevâb verdi. Mûsâ “aleyhisselâm” da, Allah için amelin, (Hubb-i fillâh) ve (Buğd-ı fillâh) olduğunu anladı.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
rabbim herkesin kalbine göre versin...

Amin, Allahü teala cümlemizin kalbindekinin hayırlısını versin, hayırlı olanı kalbimize sevdirsin.

Sizden bir ricam olacak, avatarınız site içeriğine uygun değildir. Değiştirmeniz hepimizin yararınadır. İlginize teşekkür ederim..

Afiyet ve selametle kalınız.
 

ş-e-v-v-a-l

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
167
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allah herkese cennete el ele girebilcegimiz eşler nasip eder inşAllah ..Allah razı olsun..
 

mervenur16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ara 2008
Mesajlar
1,098
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Allah herkesin hakkında hayırlı versin...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Teberrî etmedikce, tevellî olmaz. Ya’nî uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Allah herkese cennete el ele girebilcegimiz eşler nasip eder inşAllah ..Allah razı olsun..

Îmân'ın temeli ve en mühim alameti; hubbu fillah ve buğdu fillah'tır. yâni, Allahü tealanın sevdiklerini yalnız Allahütealanın rızası için sevmek ve Allahütealanın sevmediklerinide yalnız Allahütealanın rızası için sevmemektir. (bu, yalnız kalb ile olur, kavga etmek, dövüşmek demek değildir).

Amin Allahü teala cümlemizden razı olsun :a03:
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Allah herkesin hakkında hayırlı versin...

Amin, Allahü teala cümlemizin kalbindekinin hayırlısını versin, hayırlı olanı kalbimize sevdirsin, daha da iyisini istersen kalbinde kendi sevgisinden başka sevgi bırakmasın.

Afiyet ve selametle kalın, dua eder dualarınızı istirham ederiz..
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46

Amin :a12: Allahü teala cümlemizden razı olsun, cumamız mubarek olsun, Cenab-ı Hak feyz ve bereketinden istifade etmeyi nasib ve müyesser eylesin.

Sıhhat, afiyet ve selametle kalın, biz dua ediyoruz dualarınızı da istirham ediyoruz..
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
" İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli..."
" Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir..."
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt