...İnsan gitti! Ama onların hepsi kaldı!
Hayatında yer verdiği her şeyi öylece bırakıp gitti gidenler!
Nereye mi?
“Ameller niyetlere göredir” Hadis-i Şerifi bu mevzuda çok manidardır…
İnsan nereye niyet etmişse oraya gider demektir…
Nereye gitmek istemişse oranın yolunu tutmuş demektir bir açıdan…
Herkesin yolculuğu bu sebepten farklıdır.
Kiminin yolculuğu sılayadır, sevdiklerinin yanınadır…
Kimininki refahadır, bu çile enkazını bırakıp esenlik ve huzuradır yolculuğu…
Kimi kurtuluşa gider, günah ve şer odaklarının hedefi olmaktan kurtulmaya gider…
Kimi vuslata gider. Hasretiyle biriktirdiği sevda güllerini muhatabına verebilmek için aşka gider…
Kimisi özgür ruhunu daraltan sınırlı mekandan, sonsuzluğa kanat çırpma aşkıyla özgürlüğe gider…
Kimi de…Kimisi de “miraç”a gider, o meleklerin “ar” ettiği yere, “sidre-i münteha’ya”… Ve oraya öyle layıktır ki edebinden kalkar geri döner…
O, ümmetiyle olmadan eşsiz alemlere bile arkasını dönebilendir. O’na “kimisi” denmez aslında, O “birisi”dir. Bizim, hepimizin biriciğidir O. Gözbebeğimiz, varolma sebebimiz, gözümüzün ve gönlümüzün “NUR”U Alemlere Rahmet Efendimiz “Sallallahualeyhivessellem”….
O ki; bizim gibi günah hammalı ümmetine kıyamazken, bizler gülümsememizi bile O’na borçlu olduğumuz O Sultan olmadan nereye gideceğiz…?
Yolculuk planlarımızı O’nsuz yapabilir miyiz…?
Gittiğimiz hangi yere bizi O’nsuz alırlar…?
Bu nankörlüğü nasıl yapabiliriz…?
Haydi toparlan!
Gaflete düşmüşsen şimdi kalk ve toparlan…
O’nsuz yolculuk olmaz, O’ndan başka yol arkadaşı da olmaz..
Bilesin ki “O’nun şefaati, ümmetinden büyük günahları olanlar içindir”
Şimdi sevin! Şimdi kalk!
Dök günahlarını gözyaşlarının ırmağına, alıp götürsün Rahmet rüzgarları onları yokluğa…
Toplan ve kuşan sabır ve şükür silahlarını, yol çetindir…
O’nsuz yol “yol” değildir!
O’nsuz cennet “cennet” değildir, O’nsuz sevmek bile “sevgi” değildir…
Haydi Ey Ümmet-i Muhammed!
Haydin Felaha!
Haydin Kurtuluşa!
Haydin Sevgiliye!
ZÜLEYHA BİLGİN alıntı...
Hayatında yer verdiği her şeyi öylece bırakıp gitti gidenler!
Nereye mi?
“Ameller niyetlere göredir” Hadis-i Şerifi bu mevzuda çok manidardır…
İnsan nereye niyet etmişse oraya gider demektir…
Nereye gitmek istemişse oranın yolunu tutmuş demektir bir açıdan…
Herkesin yolculuğu bu sebepten farklıdır.
Kiminin yolculuğu sılayadır, sevdiklerinin yanınadır…
Kimininki refahadır, bu çile enkazını bırakıp esenlik ve huzuradır yolculuğu…
Kimi kurtuluşa gider, günah ve şer odaklarının hedefi olmaktan kurtulmaya gider…
Kimi vuslata gider. Hasretiyle biriktirdiği sevda güllerini muhatabına verebilmek için aşka gider…
Kimisi özgür ruhunu daraltan sınırlı mekandan, sonsuzluğa kanat çırpma aşkıyla özgürlüğe gider…
Kimi de…Kimisi de “miraç”a gider, o meleklerin “ar” ettiği yere, “sidre-i münteha’ya”… Ve oraya öyle layıktır ki edebinden kalkar geri döner…
O, ümmetiyle olmadan eşsiz alemlere bile arkasını dönebilendir. O’na “kimisi” denmez aslında, O “birisi”dir. Bizim, hepimizin biriciğidir O. Gözbebeğimiz, varolma sebebimiz, gözümüzün ve gönlümüzün “NUR”U Alemlere Rahmet Efendimiz “Sallallahualeyhivessellem”….
O ki; bizim gibi günah hammalı ümmetine kıyamazken, bizler gülümsememizi bile O’na borçlu olduğumuz O Sultan olmadan nereye gideceğiz…?
Yolculuk planlarımızı O’nsuz yapabilir miyiz…?
Gittiğimiz hangi yere bizi O’nsuz alırlar…?
Bu nankörlüğü nasıl yapabiliriz…?
Haydi toparlan!
Gaflete düşmüşsen şimdi kalk ve toparlan…
O’nsuz yolculuk olmaz, O’ndan başka yol arkadaşı da olmaz..
Bilesin ki “O’nun şefaati, ümmetinden büyük günahları olanlar içindir”
Şimdi sevin! Şimdi kalk!
Dök günahlarını gözyaşlarının ırmağına, alıp götürsün Rahmet rüzgarları onları yokluğa…
Toplan ve kuşan sabır ve şükür silahlarını, yol çetindir…
O’nsuz yol “yol” değildir!
O’nsuz cennet “cennet” değildir, O’nsuz sevmek bile “sevgi” değildir…
Haydi Ey Ümmet-i Muhammed!
Haydin Felaha!
Haydin Kurtuluşa!
Haydin Sevgiliye!
ZÜLEYHA BİLGİN alıntı...