İnsanları değerlendirmek çok kolay değildir.Neye göre değerlendirme yaptığımız çok önemlidir.Mehmet Akif’ten yola çıkalım…
“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”
Gerçekten de “Çanakkale Şehitlerine” şiirini okuduğumuzda coşkumuz artıyor. “Bedr’in arslanları ancak” ifadesi aklımızı karıştırmıyor değil.Acaba Bedir Savaşındaki durum Çanakkale durumdan daha mı basitti yahut “ancak” Çanakkale kadar mı olabildi ? Bedir Savaşını bakışımızı belirleyecek olan Peygamberimiz’in duasıdır. Çünkü bu dua ile gerçeği öğrenmiş oluyoruz. “ ALLAH’ım bana yaptığın vaadini yerine getir , ALLAH’ım bu bir avuç insanı helak edersen artık yeryüzünde SANA ibadet edecek kimse kalmaz” bu Gül kokulu duayı öğrendikten sonra aklımız şaşırıyor “ancak” mı kalbimiz yardımımıza yetişiyor o an “Eğer Bedir kazanılmasaydı Çanakkale’deki ruh zaten olmazdı eğer Bedir bir gökdelense Çanakkale bir katlı evdir” Savaşları kıyaslamak doğru olmasa da birisi kıyaslamışsa kıyaslamanın doğrusunu göstermek gerekir.
“Yâ Nebî, şu hâlime bak!
Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın;
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın!”
“Necid Çöllerinden Medine’ye” şiiri okuyunca “ALLAH senden razı olsun kalemine, yüreğine sağlık Mehmet Akif ” dememek elde mi ? Yaratılmış En Üstün Varlığa (sav) olan hasreti anlatıyor. En önemlisi bu öyle bir özlem olmalı ki ruhumuzu yakmalı bu öyle bir hasret duyulma olmalı ki sabrın son noktalarını yaşayacak kadar.
“Tahammül et!” dediler… Hangi bir zamana kadar?
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var!”
Peygamberimiz(sav)e duyduğumuz sevgiyi , muhabbeti artıracak olan bu şiir Mehmet Akif’e olan bakışımızın yönünü değiştiriyor “Bu adamın imanı bellidir” dedirttiriyor. Ne güzel bir şiir ne güzel bir duygu ne güzel bir özlem.
“Bu hasta ruhumu artık ayırma hâkinden!
Nedir o meş’ale? Nurun mu? Yâ Resûlallâh!…”
Aynı şiirden bu sözleri okuyunca da derdimize dermanı bilmekte hasta ruhumuza ilacı öğrenmekteyiz. Şüphemiz gittiği sırada Son Sultan 2.Abdülhamid hakkındaki düşüncelerini öğreniveriyoruz.
“Çoktan beridir vardı benim bir derdim
Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim”
İlginçtir halkın şairi halkların(türk,kürt,arap…) adamına(2.Abdülhamid) zalim diyor. “Ne okuduğumuza emin miyiz” diye sorduğumuzda kendimize ,Abdülhamid'e atılan bir iftira çıkıyor karşımıza
“Hele tebziri aşan masrafı,dersen sorma.
Gördüğüm maskaralar gitti de artık zoruma.”
Tüm bunları öğrendikten sonra Akif’e ne diyeceğimizi bilemez bir hal alır bizi. İnsanlar gerçeklere kendi gözüyle bakmamalı.İşin özünü ve gerçeğini düşünmeden , bilmeden konuşmamalı.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek "Dünya Bir İnkılap Bekliyor" eserinde Mehmet Akif için "İslam'ın şairliği böyle olmaz" demekte...hatta Üstad Necip Fazıl şu sözüne de karşı çıkar Mehmet Akif'in "Asrın idrakine söyletmelidir , İslam'ı" Necip Fazıl bu sözü şöyle düzenler "İslam idrakine söyletmelidir asrımızı" buradaki inceliği anlayanlara selam olsun...İslam'ı keşfettikçe(icat değil, keşif) İslam bizi yükseltir...Bir asra uygun İslam olmaz İslam her asra uygundur ve her zamana hükmeder ve de İslam'a uygun asır,devlet,halk olursa işte güzellikler başlar...
Hakikate kendi penceresinden bakmaya çalışan daima yanılır.Belki 5-6 yıl sonra Mehmed Akif'in bilemediğimiz başka yönleri de çıkarsa düşüncelerimiz netleşir...
9 Ocak 2010
davaislam
Not : 9 Ocak'ta yazmış olduğum yazıma bazı eklemeler de yaptım...
“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”
Gerçekten de “Çanakkale Şehitlerine” şiirini okuduğumuzda coşkumuz artıyor. “Bedr’in arslanları ancak” ifadesi aklımızı karıştırmıyor değil.Acaba Bedir Savaşındaki durum Çanakkale durumdan daha mı basitti yahut “ancak” Çanakkale kadar mı olabildi ? Bedir Savaşını bakışımızı belirleyecek olan Peygamberimiz’in duasıdır. Çünkü bu dua ile gerçeği öğrenmiş oluyoruz. “ ALLAH’ım bana yaptığın vaadini yerine getir , ALLAH’ım bu bir avuç insanı helak edersen artık yeryüzünde SANA ibadet edecek kimse kalmaz” bu Gül kokulu duayı öğrendikten sonra aklımız şaşırıyor “ancak” mı kalbimiz yardımımıza yetişiyor o an “Eğer Bedir kazanılmasaydı Çanakkale’deki ruh zaten olmazdı eğer Bedir bir gökdelense Çanakkale bir katlı evdir” Savaşları kıyaslamak doğru olmasa da birisi kıyaslamışsa kıyaslamanın doğrusunu göstermek gerekir.
“Yâ Nebî, şu hâlime bak!
Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın;
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın!”
“Necid Çöllerinden Medine’ye” şiiri okuyunca “ALLAH senden razı olsun kalemine, yüreğine sağlık Mehmet Akif ” dememek elde mi ? Yaratılmış En Üstün Varlığa (sav) olan hasreti anlatıyor. En önemlisi bu öyle bir özlem olmalı ki ruhumuzu yakmalı bu öyle bir hasret duyulma olmalı ki sabrın son noktalarını yaşayacak kadar.
“Tahammül et!” dediler… Hangi bir zamana kadar?
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var!”
Peygamberimiz(sav)e duyduğumuz sevgiyi , muhabbeti artıracak olan bu şiir Mehmet Akif’e olan bakışımızın yönünü değiştiriyor “Bu adamın imanı bellidir” dedirttiriyor. Ne güzel bir şiir ne güzel bir duygu ne güzel bir özlem.
“Bu hasta ruhumu artık ayırma hâkinden!
Nedir o meş’ale? Nurun mu? Yâ Resûlallâh!…”
Aynı şiirden bu sözleri okuyunca da derdimize dermanı bilmekte hasta ruhumuza ilacı öğrenmekteyiz. Şüphemiz gittiği sırada Son Sultan 2.Abdülhamid hakkındaki düşüncelerini öğreniveriyoruz.
“Çoktan beridir vardı benim bir derdim
Gideyim zalimi ikaz edeyim isterdim”
İlginçtir halkın şairi halkların(türk,kürt,arap…) adamına(2.Abdülhamid) zalim diyor. “Ne okuduğumuza emin miyiz” diye sorduğumuzda kendimize ,Abdülhamid'e atılan bir iftira çıkıyor karşımıza
“Hele tebziri aşan masrafı,dersen sorma.
Gördüğüm maskaralar gitti de artık zoruma.”
Tüm bunları öğrendikten sonra Akif’e ne diyeceğimizi bilemez bir hal alır bizi. İnsanlar gerçeklere kendi gözüyle bakmamalı.İşin özünü ve gerçeğini düşünmeden , bilmeden konuşmamalı.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek "Dünya Bir İnkılap Bekliyor" eserinde Mehmet Akif için "İslam'ın şairliği böyle olmaz" demekte...hatta Üstad Necip Fazıl şu sözüne de karşı çıkar Mehmet Akif'in "Asrın idrakine söyletmelidir , İslam'ı" Necip Fazıl bu sözü şöyle düzenler "İslam idrakine söyletmelidir asrımızı" buradaki inceliği anlayanlara selam olsun...İslam'ı keşfettikçe(icat değil, keşif) İslam bizi yükseltir...Bir asra uygun İslam olmaz İslam her asra uygundur ve her zamana hükmeder ve de İslam'a uygun asır,devlet,halk olursa işte güzellikler başlar...
Hakikate kendi penceresinden bakmaya çalışan daima yanılır.Belki 5-6 yıl sonra Mehmed Akif'in bilemediğimiz başka yönleri de çıkarsa düşüncelerimiz netleşir...
9 Ocak 2010
davaislam
Not : 9 Ocak'ta yazmış olduğum yazıma bazı eklemeler de yaptım...