Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsan bugün sever,Yarın söver!!! (1 Kullanıcı)

Saban_Sahan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2006
Mesajlar
30
Tepki puanı
0
Puanları
0
İNSAN; BUGÜN SEVER, YARIN SÖVER

Mehmet SOYSALDI (*)

İslam’da kabir ziyareti ve adabı

Kabir ziyareti, kabirlerin yapılış tarihi kadar eskidir. Yani yeryüzünde kabir yapımına başlanıldığından beri insanlar kabirleri çeşitli maksatlarla ziyaret etmektedirler. Kabirlere “ziyaret edilen yer” anlamında mezar isminin verilmesi de buraların insanlar tarafından çok ziyaret edildiğini göstermektedir.

İnsanlar, önceleri aralarından ayrılan, kabre koydukları sevdiklerini hatırlamak ve onlara faydalı olmak maksadıyla kabirleri ziyaret ederlerken, daha sonra bu ziyaretlere pek çok batıl ve hurafe şeyler karışmış, insanlar, şeytanın da yardımıyla gün gelmiş Allah’ı unutarak mezarlara tapar duruma gelmişlerdir. Zaman zaman başı darda kalanlar, kabirlere koşmuşlar, dertlerine deva aramışlar, bilhassa atalarının ve büyük şahsiyetlerin mezarlarını ziyaret ederek onlardan medet ummuşlardır. İşte bu türlü hareketler, insanları şirke ve puta tapıcılığa ****ürmüştür.

İslâm’ın geldiği dönemde de insanlar arasında bu türlü uygulamalar yaygın olduğundan Hz. Peygamber, İslâm’ın ilk yıllarında müminlere kabir ziyaretini yasaklamıştır. Ne zaman ki, tevhid inancı müslümanların kalbine iyice yerleşip, İslâm esaslarına bağlılık ve Allah’tan başkasından yardım istememe ve yalnız O’na ibadet etme prensibi bütün inananların kalbinde kökleşince, müminlere kabir ziyareti izni verilmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v), bu hususta, “Ben size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım; artık ziyaret edebilirsiniz, çünkü bu, size ahireti hatırlatır.”(1) buyurmuştur.

Peygamberimizin bu emri dışında, bizzat kendisinin annesinin kabrini ziyaret ettiğine, Hz. Fatıma ve Hz. Aişe’nin kabir ziyaretlerine dair rivayetler vardır.(2)

İslâm dininde kabir ziyaret etmek, erkek ve kadınlara menduptur. Çünkü kabir ziyareti insanlara ahireti hatırlatır.



Kabir ziyaretinin

faydaları

a. Ziyaret eden kişi, ölümü ve ahireti hatırlar.

b. Dünya malı ve servetine tamahkarlığı önler.

c. Salih kişilerin kabirlerini ziyaret, ruhlara inşirah verir, yüce duyguların artmasını sağlar.

d. Duaların kabulüne vesile olur.

e. Ziyaretten haberdar olan ölülerimizle ünsiyet sağlamamızı sağlar.

f. Ölen yakın akrabalarımızın bu ziyaret vesilesiyle yapılan dualar ve niyazlardan istifade etmelerini sağlar.



Kabir ziyareti adabı

Günümüzde insanlar, dinimizin temel hidayet kaynağı olan Kitap ve Sünnet’ten uzaklaşmaları sonucu bir çok meselede olduğu gibi kabir ziyareti hususunda da bazı batıl ve hurafe davranışları sergiler hale gelmişlerdir.

Kabir ziyareti adabının insanlarımıza öğretilmesi ve bu ziyaretlerin sünnete uygun bir tarzda yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla kabir ziyaretinin adabını, ziyaretçinin yapması gereken işler ve yapmaması gereken, yasak olan işler olmak üzere iki kısımda inceleyebiliriz:



Ziyaretçinin yapması

gerekenler

Bir kabre rastlayan veya ziyaret için mezarlığa giden kimse, önce oradaki ölülere selâm vermelidir. Kabirdekiler, dünya ölçülerine göre değerlendirdiğimiz zaman ölüdürler. Fakat gerçekte ise, onlar, berzah hayatı yaşamaktadırlar. Bu itibarla gelen ziyaretçilerden haberdar olup, verdiği selâmı alır, yapacağı duadan istifade ederler.(3)

Süleyman b. Büreyde’nin babasından rivayet ettiği bir haberde Rasulullah’ın ashabına, kabristana vardıklarında şöyle demelerini öğrettiği bildirilmektedir:

“Selâm müminler ve müslümanlar yurdunun sakinlerine! İnşallah biz de yakında size katılacağız. Allah’tan size ve bize afiyet vermesini dilerim.”(4)

İbn Abbas da, Rasulullah’ın Medine mezarlığına uğrayıp yüzünü mezarlara dönerek şöyle dediğini haber vermektedir:

“Allah’ın selâmı üzerinize olsun ey kabristan ahâlisi. Allah, sizi de, bizi de affetsin. Siz önden gidenlersiniz, biz de ardınızdan geleceğiz (sizi takip edeceğiz.)”(5)

Bütün bu hadisler, kabristana giden kimsenin ilk olarak oradakilere selâm verip, dua etmesi gerektiğini bizlere göstermektedir.

Nitekim Rasulullah ve ashabı böyle yaparlardı. İbn Abbas’dan rivayet edilen haberden de anlaşılacağı üzere, gerek selâm verirken ve gerekse ölülere dua ederken, yüzlerini mezara doğru çevirirlerdi. Hatta bu esnada dua ve selâmı müteakip, kabirleri çiğnemeden ve üzerine oturmadan, bir miktar ziyaret edilen mezarın yanında oturmak da tavsiye edilmiştir. Çünkü böylece kabirdeki mümin, gelen mümin kardeşiyle, yalnızlığını gidermek isteyecek ve sevinecektir.(6)

Peygamber Efendimiz zamanında kabirler bu şekilde ziyaret edilir, ölüye selâm verilip yine ölü ve diriler için dua edilirdi. Ziyaretçilerin gayesi, ölülerin affına vesile olmak ve onlardan ibret almaktı. O devirde herhangi bir kabrin yanına, bilhassa kendisi için dua etmek üzere, kimse varmazdı.

Ziyaret esnasında yapılması yasak olanlar

Peygamberimizin kabir ziyaretçilerine yasakladığı ve yapmamalarını istediği fiilleri şöyle sıralayabiliriz:(7)

a. Kabristanda böbürlenerek, çalımlı çalımlı yürünmez.

b. Ziyaret esnasında kabirler çiğnenmez.

c. Kabirler üzerine veya arasına küçük abdest bozulmaz.

d. Kabirler üzerine oturmak ve kabirlere dayanmak da yasaktır.

e. Kabir yanında uyumak mekruhtur.

f. Kabristandaki yaş ot ve ağaçları kesmek de mekruhtur.

g. Kabir yanında kurban kesmek veya hayvan boğazlamak.

h. Kabre karşı namaz kılmak ve kabir başında saç baş yolarak ağlayıp sızlamak yasaktır.

i. Kabri el ile selâmlamak, dokunmak, öpmek yahut örtü ve duvarlarına dokunup öpmek.

j. Kabir etrafında Kabe’yi tavaf eder gibi dönmek.

k. Mezar üzerinde veya yanında mum, kandil yakmak.

l. Kabirlerin etrafındaki ağaç ve taşlara mendil veya bez bağlamak.

Netice olarak diyebiliriz ki, İslâm’da hurafelerin çok yaygınlaştığı alanlardan biri de kabir ziyaretidir. Bu konudaki hurafelerden ancak, Hz. Peygamber’in gerçek sünnetini öğrenip uygulayarak kurtulabiliriz. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v), biz müslümanlara en güzel örnek ve rehberdir.



* Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, msoysaldi****

(1) Müslim, Cenâiz, 106; Tirmizî, Cenâiz, 60.

(2) Buhârî, Kitabu’l-Cenâiz, 151; Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, IV, 117-120.

(3) Toprak, Süleyman, Ölümden Sonraki Hayat (Kabir Hayatı), Esra Yay., Konya 1994, s.440.

(4) Müslim, Cenâiz, 35; İbn Mâce, Cenâiz, 36.

(5) Tirmizî, Cenâiz, 59.

(6) Toprak, age., s. 443.

(7) Daha geniş bilgi için bkz., Toprak, age., s. 446-449, 466-482.
 

cemile_drn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İnsan bugün sever,Yarın söver!!!

SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞ,BEN BAŞLIKLA YAZI ARASINDA Bİ BAĞLILIK KURAMADIM.ÇOK GÜZEL BİLGİLER,PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN ALLAH RAZI OLSN.ALLAH'A EMANET OLUN.B)B)B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt