Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İNANÇ VE GENÇLİĞİMİZ (1 Kullanıcı)

karapece

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
332
Tepki puanı
0
Puanları
0
Eğer iman olmazsa veyahut isyan ile o iman tesir etmezse; hayat, zahiri ve kısacık bir zevk ve lezzetle beraber, binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler, hüzünler, kederler verir. Çünkü insanda akıl ve fikir olduğu için, hayvanın aksine olarak hazır zamanla beraber geçmiş ve gelecek zamanlarla da fıtraten alakadardır. O zamanlardan dahi hem elem, hem lezzet alabilir. Hayvan ise, fikri olmadığı için hazır lezzetini, geçmişten gelen hüzünler ve gelecekten gelen korkular, endişeler bozmuyor. İnsan eğer dalalet ve gaflete düşmüş ise, hazır lezzetine geçmişten gelen hüzünler ve gelecekten gelen endişeler o cüz’i lezzeti cidden acılaştırıyor, bozuyor. Bilhassa gayri meşru ise bütün bütün zehirli bir bal hükmündedir. Demek hayvandan yüz derece hayat lezzeti noktasında aşağı düşer. Belki ehl-i delaletin ve gafletin hayatı, belki vücudu, belki kâinatı: bulunduğu gündür. Bütün geçmiş zaman ve kâinatlar, onun dalaleti noktasında yoktur, ölmüştür. Akıl alakadarlığı ile ona zulmetler karanlıklar veriyor. Gelecek zamanlar ise, itikatsızlığı cihetiyle yine yoktur. Ve yoklukla hâsıl olan ebedi firaklar, mütemadiyen onun fikir yoluyla hayatına zulmetler veriyorlar. Eğer iman hayata hayat olsa; o vakit hem geçmiş, hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır ve vücut bulur. Hazır zaman gibi ruh ve kalbine iman noktasında ulvi ve manevi zevkleri ve vücut nurlan veriyor.

İşte hayat böyledir. Hayatin lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı imanla hayatlandırınız ve farzlarla zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.

Elhasıl: Gençlik gidecek. Sefahatte gitmiş ise, hem dünyada, hem ahirette binler bela ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle su-i istimal ile israfat ile gelen evhamlı hastalıkla hastanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere veya sefalet hanelere ve manevi elemlerden gelen sıkıntılarla meyhanelere düşeceklerini anlamak isterseniz; hastanelerden ve hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz. Elbette hastanelerin ekseriyetle lisan-ı halinden, gençlik saikası ile israfat ve su-i istimalden gelen inleyişler, eyvahlar işittiğiniz gibi; hapishanelerden dahi, ekseriyetle gençliğin taşkınlık sikasıyle gayr-i meşru dairedeki harekâtın tokatlarını yiyen bedbaht gençlerin teessüflerini işiteceksiniz. Kabristanda ve mütemadiyen oraya girenler için kapıların açılıp kapanan o berzah âleminde ekser azaplar, gençlik su-i istimalinin neticesi olduğunu bileceksiniz.

Hem insanların ekseriyetini teşkil eden ihtiyarlardan sorunuz. Elbette mutlak ekseriyetle esefler, hasretler ile “Eyvah gençliğimizi boşu boşuna, belki zararlı zayi ettik. Sakın bizim gibi yapmayınız” diyecekler. Çünkü beş-on senelik gençliğin gayr-i meşru zevki için, dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azap ve zarar ve ahirette cehennem ve sakat belasını çeken adam, en acınacak bir halde olduğu halde “Zarara razı olana bakılmaz” sırrıyla hiç acınmaya müstahak olamaz. Çünkü zarara rızası ile girene merhamet edilmez ve layık değildir. Cenab-ı Hak bizi ve sizi bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin, âmin



B. N.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt