Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Inananlar için ağlayan peygamber (1 Kullanıcı)

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
‘İnananlar için ağlayan peygamber!'

İnananlar için ağlayan peygamber!


İbni Amr ibni As (ra) anlatıyor:

Bir gün Resulü Ekrem sallallahu aleyhi ve selem, Hz. İbrahim (as) hakkındaki şu ayeti okudu:

“Rabbim! Bu putlar insanların çoğunu yoldan çıkardılar. Artık kim bana uyarsa bendendir; kim de bana karşı gelirse, elbette Sen çok bağışlayan, koruyup gözetensin.” (İbrahim 14/36)

Ardından Hz. İsa'nın (as) Kur'an'daki şu sözlerini söyledi:

“Onlara azab edersen, onlar zaten Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette Sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın.” (el-Maide 5/118)

Daha sonra Peygamber Efendimiz (sav) ellerin açtı:

“Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!” diye dua etti ve ağladı.

Bunun üzerine Allah-u Teâlâ Hz. Peygamberin neden ağladığını bilse de sırf Peygamberinin dilinden duyulsun diye Cebrail'e emretti.

-Cibril (as) git Muhammed'e ve niçin ağladığını sor, buyurdu.

Cebrail de (as) ona geldi ve niçin ağladığını sordu. Resulü Ekrem (sav) ümmeti için duyduğu endişe yüzünden ağladığını söyledi. Onların azaba düşeceği endişesinden ağladığını söyledi. Zaten Allah-u Teâlâ onun ne için ağladığını çok iyi bilmekteydi.

Cebrail (as) aldığı cevabı Allah-u Teâlâ'ya iletince, Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:

-Cebrail! Muhammed'e git ve ona; Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek. Sen razı olacaksın. Bunu dediğimi söyle! (Müslim, İyman, 346)
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
emeğine sağlık
güzel bir paylaşım olmuş, biz mahşer gününde Efendimizden şefaat isteyeceğiz ama biz O'nun şefaatini hakedecek kadar O'nun sünnetine uyuyor muyuz
Allah'ım yardımcımız olsun inşaallah
selametle...Rabbim hem kendi yolundan hem de Peygamberimizin yolundan bizleri ayırmasın, amin:a03:
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
elinize sağlık ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
allah sizlerden razı olsun kardeşlerim .
 

tferide

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Eki 2009
Mesajlar
55
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
bu muhteşem
paylaşımlar için butun kardeşlerımden
ALLAH(c.c) razı olsun okadar şey ögrenıyorumkı
teşekkurler..
 

Aysee

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
555
Tepki puanı
0
Puanları
0
İnananlar için ağlayan peygamber!'

Peygamber Efendimiz (sav) ellerin açtı:

“Allah'ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!” diye dua etti ve ağladı.

Bunun üzerine Allah-u Teâlâ Hz. Peygamberin neden ağladığını bilse de sırf Peygamberinin dilinden duyulsun diye Cebrail'e emretti.

-Cebrail (as) git Muhammed'e ve niçin ağladığını sor, buyurdu.

Cebrail de (as) ona geldi ve niçin ağladığını sordu. Resulü Ekrem (sav) ümmeti için duyduğu endişe yüzünden ağladığını söyledi. Onların azaba düşeceği endişesinden ağladığını söyledi. Zaten Allah-u Teâlâ onun ne için ağladığını çok iyi bilmekteydi.

Cebrail (as) aldığı cevabı Allah-u Teâlâ'ya iletince, Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:

-Cebrail! Muhammed'e git ve ona; Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek. Sen razı olacaksın. Bunu dediğimi söyle! (Müslim, İyman, 346)


Allah razı olsun..
 

Aysee

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
555
Tepki puanı
0
Puanları
0
biz mahşer gününde Efendimizden şefaat isteyeceğiz ama biz O'nun şefaatini hakedecek kadar O'nun sünnetine uyuyor muyuz

haklısın kardeşimm Allahımm günahlarımızı bağışlasın yolundan ayırmasın inşallah..
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
rabbim bizleri yolundan çıkarmasın inşallah kerdeşlerim
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
Esselamu Aleyküm değerli kardeşim..
Allah c.c. razı olsun...
emeğinize ve yüreğinize sağlık
Allah c.c. en sevgili (sav)'e layık bir ümmet eylesin İnşallah
Selametle kalınız..
Selam ve duayla
Allah c.c. emanet olun..
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ve aleyküm selam kardeşlerim ALLAH c.c sizlerden razı olsun.selam va dua ile RABBime emanet olun.
 

EL Ra'uf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eki 2009
Mesajlar
78
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Buhari ile Müslim Enes’ten rivayet etmişlerdir. Rivayete göre Allah Resulü (as) Makamı Mahmud’u anlattıktan sonra şöyle buyurmuştur:

“… Sonra Rabbim için secdeye kapanırım. Yüce Al*lah şöyle buyurur: Ey Muhammed! Kaldır başını, konuş, sözün dinlenecek ve iste dilediğin de verilecektir. Şefaat et, şefaatin de kabul olunacaktır. Bunun üzerine ben derim ki: Rabbim! Ümmetimi istiyorum, ümmetimi! Kendisine denir ki; git, kalbinde bir buğday veya bir arpa danesi ağırlığınca iman bulunan kim varsa, onu oradan çıkar. Ben de gidip denileni yaparım. Bu defa tekrar Rabbime döner ve yine o bana öğrettiği hamd ve övgü*lerle Rabbimi över ve sonra da gelir yine secdeye kapanı*rım. Yine tıpkı birincisinde olduğu gibi bana sorulur. Ben de: Ey Rabbim! Ümmetim nerede ümmetimi istiyorum, derim. Bunun üzerine bana denilir ki: Git, kimin kalbinde hardal danesi kadar bir imanı olan varsa, onu oradan çıkar. Ben de hemen oraya gider ve denileni yaparım. Sonra yeniden Rabbimin huzuruna dönerim, daha önce davrandığım gibi hareket ederim, bunun üzerine yine bana ilkinde olduğu gibi “Kaldır başını” denilir. Ben de: “Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum” derim. Yine bana denilir ki: “Git, kimin kalbinde bir hardal danesi ağırlığından daha az ağırlıkta bir iman varsa, onları ateşten çıkar.” Ben de hemen gider ve denileni yaparım. Sonra tekrar Rabbime döner ve Ona bana öğrettiği o hadlerle hamd ederim ve sonra tekrar secde için yere kapanırım. Bana denilir ki:

Ey Muhammed! Kaldır başını! Konuş, sözün dinlene*cek ve dile, dilediğin de verilecektir. Şefaat et, şefaatin de kabul olunacaktır. Ben de derim ki: “Rabbim! Bana izin ver, Kim La İlahe İllallah demişse onlara şefaat ede*yim.” Bunun üzerine yüce Allah, “bu, senin için değildir veya bu, sana ait bir iş değildir. Ancak İzzetim, Celalim, Kibriya’m ve Azametim için kim La İlahe İllallah demişse onu ben mutlaka oradan çıkaracağım.” diye buyurur.”[1]

Bu hadisten anlaşılan şu ki, o kimseler amelleri gereği cehennemde azap olunacakları kadar azap göreceklerdir. Sonra Allah Teala, Muhammed’i onlar için şefaatçi kılacak, böylece onlar da cehennemden kurtulmuş olacaklardır ama bu birkaç defada gerçekleşecektir.

Allah c.c. rahmetine gelince, işte o herkesi kuşatacak şe*kilde geniştir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:

“Rahmetim her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize inanlara yazacağım.” (Araf, 7/156)

Yüce Allah bir bakla ayette de şöyle buyurmaktadır: “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Al*lah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer, 39/53)


Senin azabından Sana Sığınırım yüce rabbim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt