İMKANSIZ OLAN TEK ŞEY: ZAMAN
Geçmiş...
Bugün...
Ve Gelecek...
İşte hayatımız bu üç konu üzerine kurulmuştur.
Ve bunların genel kapsamını ZAMAN kelimesi açıklar.
Zaman dündür, zaman bugündür ve zaman yarındır.
Dünden ders almak bugün yanlış yapmayı önler, bugün yanlış yapmazsak da geleceğimiz endişesizdir. Ama ne yazık ki zaman denen bu kavram çok acımasızdır. Gah bir insanı zirveye çıkarır, gah yüksekteki insanı yerin dibine indirir. Zaman imkansızdır. Ne geçmişin telafisi mümkündür, ne de bugünün garantisi vardır. Zaman bir bilmece yumağıdır. Uğraşırsın ama çözemezsin ve ne yazık ki her insan gibi sen de bir gün sen de geçmiş zamanı özlersin. Ama o zaman geri gelmeyecektir. Gelmez. Çünkü zaman imkansızdır. Erişmekte imkansızdır. Zamanı tadını çıkara çıkara yaşamakta imkansızdır.
En mesut olduğun bir zamanda, sevdiklerin yanında iken ve sen hayata gülümserken bir bakarsın zaman sevdiklerini alır gider. Yine zamanla baş başa kalırsın. Yine kendinden başkası dert ortağı olmaz sana. Bu söylenilenleri dinlerken bile her harfte zaman ömrümüzden bir saniye daha almakta. Biz farkında bile değiliz. Bu yüzden ne zamanı yakalayabiliriz, ne de zaman gibi hızlı yaşayabiliriz hayatı.Bizim uzun süre yaşadığımız mutluluk zamana göre bir salisedir. Zaman acımasız, zaman merhametsiz zaman imkansızdır.
Ama yine de geçmiş zamana dair insanların hayalleri olmalı. Her insan çocukluğuna özlem duymalı. Elimizde bir külah dondurma ile üstümüzü başımızı mahvetmiş halde etrafa suçluluk duygusuyla bakarak annemizin veya babamızın bize ne zaman kızacağını beklediğimiz o çocukluk günlerimiz. Sonra geceleri yağmurlu havalarda gök gürültüsünden korkup da çocukluk korkusuyla annemizin babamızın yanına gidip ağlayışımız. Geçmişe dair çok anılar vardır. İşte bunları yaşatabilmek gerçekten çok önemlidir.
Ve en önemlisi bu gün vardır. Bugünü en iyi şekilde yaşamak gerekir. Çünkü bugününü geçmişte meydana gelmiş olayları irdeleyerek yaşayan bir insan, gelecek kaygısı duymadan yaşayabilecektir. Bir insan geçmiş zamanlarda yaptığı şeylerden ders alır, ve onu bugün içinde doğru şekilde uygularsa hem kendini garantiye alır hem de geleceğini. Bu yüzden bugün çok önemlidir. Kıymetini bilmezsek geleceğimizi kestiremez sağlıklı kararlar alamayız.
Ve gelecek... Gelecek yaşanmamıştır. Yaşanacaktır. Ve geleceğimizin sağlam temeller üzerine oturması yine bize bağlıdır. Her ne kadar zaman imkansız desek de emin olmalıyız ki zamanın sertliğini de yumuşatmak mümkündür. İşte bu da bizim elimize olan bir şeydir. Eğer ki biz geçmişi değerlendirerek, bugünü yanlışsız yaşarsak geleceğimizde o derece garantiye bağlanmış olur. Evet, zaman imkansızdır. Her geçen saniyede ömrümüzden bir saniye daha gitmektedir. Ben bu yazıyı yazıyorum. Belki bu cümleye son noktayı koyduğumda zaman beni de yanına alarak yok edecek. Belki de asırlar boyunca yaşatacak. Ama önemli olan şudur ki zamanı çabuk geçirmek değil, zamanı dolu dolu, dosdoğru yaşamak önemlidir.
Geçmiş...
Bugün...
Ve Gelecek...
İşte hayatımız bu üç konu üzerine kurulmuştur.
Ve bunların genel kapsamını ZAMAN kelimesi açıklar.
Zaman dündür, zaman bugündür ve zaman yarındır.
Dünden ders almak bugün yanlış yapmayı önler, bugün yanlış yapmazsak da geleceğimiz endişesizdir. Ama ne yazık ki zaman denen bu kavram çok acımasızdır. Gah bir insanı zirveye çıkarır, gah yüksekteki insanı yerin dibine indirir. Zaman imkansızdır. Ne geçmişin telafisi mümkündür, ne de bugünün garantisi vardır. Zaman bir bilmece yumağıdır. Uğraşırsın ama çözemezsin ve ne yazık ki her insan gibi sen de bir gün sen de geçmiş zamanı özlersin. Ama o zaman geri gelmeyecektir. Gelmez. Çünkü zaman imkansızdır. Erişmekte imkansızdır. Zamanı tadını çıkara çıkara yaşamakta imkansızdır.
En mesut olduğun bir zamanda, sevdiklerin yanında iken ve sen hayata gülümserken bir bakarsın zaman sevdiklerini alır gider. Yine zamanla baş başa kalırsın. Yine kendinden başkası dert ortağı olmaz sana. Bu söylenilenleri dinlerken bile her harfte zaman ömrümüzden bir saniye daha almakta. Biz farkında bile değiliz. Bu yüzden ne zamanı yakalayabiliriz, ne de zaman gibi hızlı yaşayabiliriz hayatı.Bizim uzun süre yaşadığımız mutluluk zamana göre bir salisedir. Zaman acımasız, zaman merhametsiz zaman imkansızdır.
Ama yine de geçmiş zamana dair insanların hayalleri olmalı. Her insan çocukluğuna özlem duymalı. Elimizde bir külah dondurma ile üstümüzü başımızı mahvetmiş halde etrafa suçluluk duygusuyla bakarak annemizin veya babamızın bize ne zaman kızacağını beklediğimiz o çocukluk günlerimiz. Sonra geceleri yağmurlu havalarda gök gürültüsünden korkup da çocukluk korkusuyla annemizin babamızın yanına gidip ağlayışımız. Geçmişe dair çok anılar vardır. İşte bunları yaşatabilmek gerçekten çok önemlidir.
Ve en önemlisi bu gün vardır. Bugünü en iyi şekilde yaşamak gerekir. Çünkü bugününü geçmişte meydana gelmiş olayları irdeleyerek yaşayan bir insan, gelecek kaygısı duymadan yaşayabilecektir. Bir insan geçmiş zamanlarda yaptığı şeylerden ders alır, ve onu bugün içinde doğru şekilde uygularsa hem kendini garantiye alır hem de geleceğini. Bu yüzden bugün çok önemlidir. Kıymetini bilmezsek geleceğimizi kestiremez sağlıklı kararlar alamayız.
Ve gelecek... Gelecek yaşanmamıştır. Yaşanacaktır. Ve geleceğimizin sağlam temeller üzerine oturması yine bize bağlıdır. Her ne kadar zaman imkansız desek de emin olmalıyız ki zamanın sertliğini de yumuşatmak mümkündür. İşte bu da bizim elimize olan bir şeydir. Eğer ki biz geçmişi değerlendirerek, bugünü yanlışsız yaşarsak geleceğimizde o derece garantiye bağlanmış olur. Evet, zaman imkansızdır. Her geçen saniyede ömrümüzden bir saniye daha gitmektedir. Ben bu yazıyı yazıyorum. Belki bu cümleye son noktayı koyduğumda zaman beni de yanına alarak yok edecek. Belki de asırlar boyunca yaşatacak. Ama önemli olan şudur ki zamanı çabuk geçirmek değil, zamanı dolu dolu, dosdoğru yaşamak önemlidir.
