Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İmanı Bozan Hususlara Dikkat..!! (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Ey Hak yolunun yolcusu Salih kardeş!

Malumdur ki; Mü’mini kafirden ayıran tek özellik İmandır. İman, mü’minin tek sermayesidir. İmanın rükünlerinden birini ihlal etmek, Allah ve Resulü ile olan sözleşmeyi bozmak demektir.



Allah ve Resulünün verdiği hükümlerle alakalı hususlarda gösterilecek en ufak bir şüphe, imanı ortadan kaldırır. Allah ile yaptığın anlaşma, dünyada ona kulluk etmen ve ahirette de O’nun sonsuz nimetlerinden nasiplenmendir.



Allah ve Resulünün hükümleri, O’nlara derin saygı duyan kimseler için selamet caddesidir. Böyle kimselere, Allah ve Resulünün hükümleri hiçbir zaman ağır gelmez. Onlar bu caddede, emniyet içerisinde yürürler. Allah ve Resulüne karşı saygısız davrananlar ise; şüphe dalgalarına kapılarak, yönlerini kestiremezler.



Bu itibarla, Allah ve Resulüne son derece saygılı olmalısın. Onlara karşı göstereceğin en ufak bir saygısızlığın, kendi aleyhine olacağını unutmamalısın. İmanı koruma yolunda şifa olacak birkaç reçete var ki, şimdi bu hususlara dikkat et:

Allah’a Şirk koşma!:

İmanı bozan hususların başında, Allah’a Şirk koşmak gelir. Şirk; gerek Uluhiyette ve gerekse Rububiyette Allah’ın hakimiyetine bir kısım varlıkları veya bir kısım ideolojileri ortak kabul etmektir. Bunun için Allah katında bu durum zulmün en büyüğü olarak kabul görür. Hiçbir şey Allah’ın dengi olamaz. Her şeyi yaratan, her şeyi de yönetme hakkına sahiptir.


Hak tealanın zatının yüceliğine delalet eden sıfatlara ULUHİYET, kulları ile alakalı sıfatlarına da RUBUBİYET denilir. Öyleyse sen, hiçbir şeyi seni yaratanın seviyesinde görmemelisin! Hiçbir şeyi de gönlünde putlaştırmamalısın!



Her zaman ve her yerde yalnız Allah’a güven:

Allah’tan başkasına güvenmek, imanı bozar. Allah’a güven duymayan, kendisine dahi güven duyamaz. Kendi iradesini her şeyin üstünde kabul eden daima aldanmıştır. İşlerinde Allah’ı kendisine Vekil edinen, ebedi selamettedir. Buna Tevekkül derler. Bu ise; bütün hallerinde Allah’a yönelmen ve O’nun dışında kalan her şeyden kendini çekip çevirmendir. Unutma ki O, seni daima görmekte, işitmekte ve senden haberdar olmaktadır. Sığınılacak ve güvenilecek olan sadece O’dur. Şu halde Tevekkülün Allah’a tam olsun. Kurtuluş ümidini Allah’a bağla! Zafer ve başarıyı ancak ondan bil! Bil ki, Tevekkülsüzlük, imanı ortadan kaldırır.



Nimetleri görmezlikten gelme!:
İnsan Allah’ın mülküdür. İnsana verilen her şey Allah’ın takdiri iledir. O’nun takdir etmediği bir şeyi insanın elde etmesi mümkün değildir. Sana verilen maddi ve manevi nimetlerin Allah tarafından verildiğini kabul etmelisin! Seninle bir kafir arasındaki en mühim fark budur. Kafir, elde ettiğini kendi kazancı olarak bilir. Mü’min ise eline geçen nimeti, Allah’ın kendisine olan ikramı olarak kabul eder.

Kafiri küfür bataklığında bırakan, nimetleri görmezlikten gelmesi ki buna ‘küfranı nimet’ tabir olunur. Kafir, Allah’ın verdiklerine karşı nankörlük etmesi yüzünden oralara düşmüştür. Mü’mini ulvi makamlara yükselten de, her bir nimette, o nimeti vereni görüp, ona şükretmesidir. Öyleyse sen, sahip olduğun her bir nimette, o nimetin sahibini görmeye ve anlamaya çalış. Sahip olduğun hiçbir şeyi kendine ait bilme. Hem sonra unutma ki; insan sahip olduğu bütün nimetlerden sorguya çekilecektir! Nimet varsa, hesap da vardır.



Nimet yoksa, hesap yoktur. Sana verilene şükürle karşılık ver. Her nimetin şükrü, nimetle mütenasip olmalıdır.


Allah’ı aradan çıkarma:

Bil ki: Allah’ı hiçbir işe karıştırmamak imanı yok eder. Allah her işe hüküm koyandır. Her işi takdir ve tayin edendir. Öyleyse hava bulanık olduğunda, hava niye bulandı!.. deme. Onu öyle dileyen vardır. O’nun işine karışma. Sen sadece tedbirini al. Sonra da O’nun işindeki hikmeti görmeye çalış. Yoksa en ufak bir söz veya düşünce ile, Allah ile olan bağlantını kesersin. Şu söze kulak ver: “Deme niçin şu şöyle! Yerincedir ol öyle! Bak sonunu seyreyle! Görelim Mevla neyler, Neylerse güzel eyler.” Rabbinin her işinde akıllara durgunluk veren sayısız hikmetler vardır.


Bunu ancak ince bir akla sahip olan Kamil zatlar idrak edip kavrar. Şu halde; hiçbir zaman Allah’ı bir kenara bırakma. O’nu aradan çıkarma.


Allah’tan başkasının rızasını gözetme:

Ey aziz kardeş! İlahlık isnat edilen zatın yaratıcı olması, zararı giderici, faydayı temin edici, yaşatıcı, öldürücü ve diriltici olması ve ahirette de insanları toplamaya, hesap ve cezalandırmaya muktedir olması gerekir. Bu da ancak Allah tealaya mahsustur. Bütün bu vasıfları üzerinde bulunduran zat ancak ve ancak İlah olabilir. İlah olan zatın da, rızası gözetilir.



Çünkü sayılan özellikleri üzerinde bulunduran, imha etmeye de, ihya etmeye de muktedirdir. Bunun için, rızası gözetilecek ancak ve ancak O’dur. Öyleyse sen her zaman O’nun rızasını her şeyin üstünde tut. O’nun hükümleri ile amel et! O’nu hatırından hiçbir zaman çıkarma!


Allah’ın yerine başkalarını koyma:

İmanı açıkça ortadan kaldıran hususlardan biri de budur. Bu ister bir makam olsun, ister bir sistem olsun, isterse herhangi bir şahsiyet olsun, fark etmez. Herhangi bir şey Allah yerine konulur veya Allah gibi görülür veya sevilirse, bu durum imanı ortadan kaldırır. Zira bu, başka varlıkları Allah yerine koymak demektir ki, imanı tamamen yok eden bir olaydır. Bunun için: ‘Nefis en büyük puttur’ sözünü unutma! Nefsin çirkin vasıfları, seni daima Allah’dan uzaklaştırmaya sebeptir. Onun için nefsin çirkin vasıflarını tamir etmelisin!




İslam’dan ve içindeki hükümlerden razı ol:

Şunu bil ki İslam; Allah tealanın gönderdiği Din ve Şeriat-ı Muhammediyye de o dinin en son hayat nizamıdır. Bundan sonra bir daha dini bir hayat nizamı gelmeyecektir. İslam’ın bütün hükümleri tamdır ve İslam kendinden önceki dinlerin geçerliliğini iptal etmiştir. Tıpkı güneş çıkınca gecenin kaybolduğu gibi. Şeriat-ı Muhammediyye, Rabbimizin bizler için dilediği kıyamete kadar baki kalacak olan hayat nizamıdır. Artık bu nizam kıyamete kadar geçerli olan bir nizamdır.


Allah tealanın Uluhiyyetinde eksiklik nasıl mümkün değilse, Rububiyyetinde de öylece eksiklik düşünülemez. Dolayısı ile, Uluhiyyeti ile irade edip, Rububiyyeti ile tanzim ettiği dinden olan bir şeyi fazla görmek veya herhangi bir şeyi dine ilave etmek, imanı yok eder. Öyle ise, İslam’ın hükümlerinden razı ol. Çünkü O, dünya ve ahiret mutluluğunun ilacıdır.


Ahiret hayatı yerine dünya hayatını hedefleme:

Sakın ola ki, ahiret inancını hatırından çıkarma. Yoksa hayatı çılgınca yorumlarsın. Kötülük yapmaktan sıkılmaz, zulüm yapmaktan zevk bile alırsın. İnsanı ancak Ahiret inancı istikamet sahibi yapar. Dünya hayatını hedefleyenler, kendilerini ebedi hüsrana atarlar. Öyleyse sen, ahiret hayatını hedefle! Dünya ve içindekileri sadece bir gölgeden ibaret bil! Nasıl ki; güneşe yönün çevrildiğinde, gölgen seni takip ederse, sen de ahirete yöneldiğin zaman, dünya senin peşinden gelir.



Ama güneşe sırtını çevirirsen, gölgen önüne düşecek ve sen gölgeni ne kadar geçmek istesen de, geçemezsin. Unutma! Seni her zaman bu gerçeğe eriştirmek isteyen Üstadının özlü tavsiyeleridir bunlar. Allah bizleri o gerçeğe eriştirsin. Amin.
 

ahmet_81

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2008
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
amin İNŞ.
Kainat üzerindeki hakimiyeti bir olan ALLAH yar ve yardımcın olsun inş. emegine sağlık
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
Allah’ı sevenin karşısında, Allah’ı sevmeyenin de yanında yer alma:

Kendileri ile teşrik-i mesai yaptığın arkadaş ve gönüldaşlarına dikkat et. Dostluk kurduğun arkadaşına iyi bak. Çok sevdiğin, gözünü yüzünden ayıramadığın kimselere iyi bak! Eğer yüzüne baktığın kimsenin yüzünde Allah ve Resulünü hatırlayamıyorsan, onunla geçirdiğin vakitlerine çok pişmanlık duyacağını unutma. Allah’ı sevmeyi ve O’na ibadeti meslek edinen kimselerden yüz çevirme! Gönlünü onlara kapama! Onlarda eksik ve kusur arama. Yüzünde parlayan Secde eserini görmeye çalış.



Zira O, senin bakmak istemediğin o yüzünü Allah’a çevirmiştir. Görmek istemediğin o surat Allah’ın dergahına yüz sürmüştür. Öyleyse; Resulullah (sav) efendimizin: “Kişi dostunun dini üzeredir. Sizden her biriniz kendisi ile dostluk kurduğu kimseye iyi baksın” hadisini unutma! Kendileri ile dostluk kurduğun kimseler, Müslümanlar anıldığı zaman yüzünün rengi dönen kimseler olmasın.


Düşünce, amel ve eyleminde Sadıklardan başkası ile birliktelik kurma:

Yani Salih kimseler gibi düşün. Onların düşünceleri nasıldır? Dersen, derim ki: Onlar düşüncelerinde daima Rablerinin rızasını gözetirler. Şu işimden acaba Rabbim razımıdır ki? Diye sürekli endişe duyarlar. Amellerini İhlas ile yerine getirirler. Fiil ve eylemlerinde Allah Resulü ve O’nun dostlarını örnek edinirler. İşte Salih kimseler gibi düşünür ve onlar gibi yaşarsan, İmanın selamette kalır. Onlar gibi yaşayabilmek ise; düşüncede, amelde, fiil ve eylemde onlarla birlikte olmaya bağlıdır.

Kitabullahı irdelersen, O’nun baştan sona hep bundan ibaret olduğunu görürsün. Peygamber gibi düşünebilmek... Evliyaullah gibi düşünebilmek... Salihler gibi düşünebilmek... Ne büyük bir erdemliliktir. Allah teala bu hususta sana ve bana ve bütün mü’minlere başarı lütfeylesin. Amin.


Evet.. Konu başlıkları halinde verdiğim özlü ifadelere iyi dikkat et. Bunlar imanı korumak için başvurulacak başlıca tedbirlerdir. Bu tedbirlere yapışmadığın zaman, İmanının tadını tadamazsın. Bu sebeple, nelerin İmanı bozduğunu iyi bilmelisin. En büyük sermayeni elinden alıp götürecek, seni iflas ettirecek şeyleri bilmelisin. Ne kadar İman bilgisine sahip isen, o kadar da küfür bilgisine sahip olmalısın. Ta ki denge oluşsun.



Fıkıh kitaplarındaki Elfaz-ı Küfür bahislerini oku. Nelerin insanı küfre soktuğunu mutlaka öğren. Sonra kendini test et. Eğer imana dair meselelerde bir müşkilin olursa, bunu mutlaka bir Din mütehassısına bildirmelisin. Zira bunun en kısa yolu budur. Mesela namazda bir sorunun olsa, bakarsın, eğer sehv-i secde yapmak kafi geliyorsa, bunu namazın sonunda yapacağın iki secde ile telafi edebilirsin. Yahut yeniden kılar telafi edersin. Ama imani konuda bir sıkıntın olursa, bunu sehv-i secde kurtarmaz. İlla bir mütehassıs bilgine müracaat etmen şarttır.




Son olarak; büyük zatların dilinden bizlere intikal eden şu tavsiyeleri sunarak Akaid bahsini tamamlamak istiyorum.

Her işinde Allah’tan kork! Şeriatın hudutlarına riayet et. İmanını tahkik edip, amellerini kontrol et. Ehli Sünnet yolunu öğren. Allah’ın emir ve yasaklarına uy. Bütün işlerini Allah’a ısmarla. İstediğini Allah’tan iste. Yaptığın amellerini gözünde büyütme. İlmi ile amel eden Salih kimselerin sohbetine devamlı ol. Cahil, fasık ve günahkar kimselerle arkadaşlık etme. Dünya sevgisi ve ehlinden uzak dur. Şeriattan, şeriata hizmet eden Tarikattan ayrılma. Allah’a ulaşmada yardımcı olacak Mürşidine sımsıkı yapış. Her türlü bid’atlerden, seni dalalete sürükleyen hurafelerden uzak dur. Başkalarının kusurları yerine, kendi kusurlarınla meşgul ol. İnsanlara nasihat ederken, nefsini unutma.





Her türlü günahtan küçük olsun büyük olsun sakın. Kul hakkından velev ki kafirde olsa kaçın. Anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarının haklarına riayet et. Kimseye zulmetme. Kafirlerin adet, gelenek ve göreneklerine yani kültürlerine uyma. Erkekli ve kadınlı meclislerde bulunma. Her gününü, ömrünün son günü, her amelini, ömrünün son ameli, her nefesini de, ömrünün son nefesi olarak bil. Dünyayı elde ederken, ahireti unutma. Her sabah ve akşam istiğfara devam et. Zikrullahı terk etme. Gerek dünyalık ve gerekse ahiretle alakalı yaptığın işlerde ölçülü hareket et. Her türlü aşırılıktan kaçın. Salihlerle beraber ol.




Mü’minlere hayır duada bulun. Müslümanlar arasında ayırım gözetme. Allah’ın üzerindeki nimetlerini an. Allah ile irtibatını kesme.
Eğer bu tavsiyelere uyarsan bil ki; dört kitabın hükmüyle amel etmiş, kulluk vazifeni başarıyla ifa etmiş olursun. Allah bu hususta seni muvaffak kılsın. Bu fakiri de duandan unutma.



İBADET HAYATIMIZDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER


Ey Hak yolcusu kardeş! İnsanın yaratanına karşı takındığı kulluk tavrına İbadet denir. İnsanı Allah karşısında kul yapan, yaratıklara köle olmaktan uzak kılan davranış biçimi, İbadetin ta kendisidir. İnsanın yaradılışındaki hikmet ve gaye de, zaten Allah’a kulluktur. Bir insan için en büyük şeref, Rabbe kul olmaktır. Bir Müslüman için bunun üstünde başka bir şeref yoktur.




Müslümanlık, baştan sona bir ibadet manzumesidir. Öyleyse ibadetini beğenerek yapmalısın. Unutma ki, sen beğenerek eda ettiğin ibadeti, Rabbin de icabet ederek kabul buyuracaktır. Şu halde İbadetlerinde gevşeklik göstermemelisin! Kabul edileceğine inanarak yapmalısın.


Yaptığın bir ibadete, icabet olunacak gibi değer ver. İbadet edeceğim de ne olacağım? Deme! Hayatının bütününü ibadetle kıymetlendir! İbadetlerden lezzet almaya çalışmalısın! Bilmelisin ki, Allah katında en çok günahkar kimse, kalbi Allah’ın zikrinden mahrum olup, ibadet zevkine eremeyen kişidir. Şu halde Rabbine kul olmanın şevki ile dolup taşmalısın.




İbadetlerden zevk almak için gecelerini iyi değerlendir. Seher vakitlerindeki fazilet anını gözet. Devamlı surette abdestli gez. Allah’ı çok zikret. Kur’an ile bağlantını kesme. Onu tıpkı bir masa takvimi gibi önüne koy. Nafile ibadetlerle Allah’a kendini sevdirmeye çalış. Namaza ağırlık ver. Bütün bunlarda seni hedefe götürecek yegane unsurun, Salihlerle beraber olmak olduğunu unutma!


İbadetlerden zevk almak için amel ve taatın hayrını gideren davranışlardan uzak dur. Gıybet, dedi-kodu yapma. Sana yapılmasını istemediğin bir hareketi, sen başkasına yapma. Hakkın olmayan sözü söyleme. Üstadımız (rh.a) daima bize: “Her hakkı bilmek hakkımız olabilir ama, her hakkı söylemek hakkımız değildir” diyerek, en doğruya bizi iletmek isterdi. Madem ki Allah yolunda rehberimiz, örneğimiz bizim böyle olmamızı istiyor, öyleyse O’nun tavsiyelerini canımızdan aziz bilmeliyiz. Yine buyururdu ki: “Gıybet ve dedi-kodu yapan Şeyh dahi olsa, bu sebepten dolayı derhal makamdan düşer” Şu halde Şeyhlik mertebesinde bulunan kimseleri dahi bulunduğu makamdan düşüren bu seviyesiz amellerden geri durmalısın.




Bir kötülük işlediğin zaman, hemen ardından bir iyilik işle. Yapacağın o iyilik te o amelin cinsinden olsun. Yani gıybet ettin ise o kimse ile helalleş. Haram olan bir amel işledinse, küçük te olsa sadaka ver. Tevbeyi ihmal etme. Bil ki her insan hata ile müptela kılınmıştır. Ancak hata edenlerin en hayırlısı, tövbekar olanlardır. İstiğfar ile her an Allah’a yönel. Yine bil ki istiğfar, amel ve ibadetlerdeki noksanları tamir eder. Hatta kişilikteki olumsuz karakterler dahi tamir eder.



Ahlakı düzene koyar.
Yine ibadetlerdeki lezzeti, alemdeki eşya ile aranda ünsiyet oluşturman sayesinde elde edebilirsin. Erzurumlu İbrahim Hakkı efendi: “Tasavvuf; Rahmanın yaratıkları ile iyi geçinmektir” der. Eşyaya baktığın zaman onların tesbihini işitmeye çalış. Onları işittiğin zaman, kendi ibadetlerin gözünde küçülecektir. Yaptıklarını az bulacaksın. Böylece ibadet etmek sana gıda olacak, huzuru ve rahatı onda bulacaksın.
 

belgin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2006
Mesajlar
250
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
selamun aleyküm
yazıda çok dikkat etmemiz gereken unsurlar var bizimle paylaştığınız için Allah razı olsun Rabbim kalbimizi imanla doldursun amin
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
amin İNŞ.
Kainat üzerindeki hakimiyeti bir olan ALLAH yar ve yardımcın olsun inş. emegine sağlık




B)''ANLATAMADIK KİMSEYE ; BİZE EYYÜBUN SABRI DÜŞTÜ ''B)
msn20ifadeleri2016xm9.gif


Allah'a Emanet Olunuz
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,244
Tepki puanı
3,614
Puanları
163
Yaş
46
NİMET VARSA HESAPTA VAR.


Rabbim hesabını kolay veren şükreden kullarından eylesin.Allah razı olsun.selamün aleyküm
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt