İman etmek çok kolaydır
Evliyanın en büyüklerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- İman etmek, çok kolaydır, buyurdu.
Ve izah etti:
- İman etmek için, bir yere para vermek, mal vermek, zor bir iş yapmak, birisinden izin almak gibi, hiçbir şey yapmak lazım değildir.
Ve ekledi:
- Hatta, imanlı olduğunu kimseye bildirmek, belli etmek bile lazım değildir.
Sordular:
- İman etmek nasıl olur efendim?
- İman, Amentüdeki altı şeyi öğrenip, bunlara kalbinden, gizlice inanmak demektir. İman eden, Allahü teâlânın emirlerine teslim olur. Yani seve seve yapar. Böylece, Müslüman olur.
Ve özetledi:
- Kısacası, her mümin Müslümandır. Her Müslüman, mümindir.
İman, son nefeste belli olur
Bir gün de sohbetinde;
- Bir kimsenin iman ile öleceği son nefeste belli olur, buyurdu. Bir insan, bu devlete kavuşunca, Allahü teâlânın ihsanları başlar.
Ve daha açıkladı:
- Saadet sahibi o kimsedir ki, Azrail aleyhisselam gelip; (Korkma, Erhamürrahimine gidiyorsun. Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük devlete erişiyorsun!) der. Böyle kimseye, bundan daha sevinçli haber olur mu?
Şöyle devam etti:
- Bu dünya, bir konaktır. O cihana bakınca zindandır. Bu geçici varlık, bir görünüştür. Gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte, geçip gitmektedir.
Nitekim;
- Hadis-i şerifte; (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyuruldu.
Ve ekledi:
- Dünya hayatı, rüya gibidir. Ölüm uyandırıp, rüya bitecek, hakiki hayat başlayacaktır.
Şöyle bitirdi:
- Müslümanın ölümü, hayattır. Hem de, sonsuz hayat!
RABBİM bizler lailahe illallah muhammeden resulullah diyerek rüyadan uyanmayı HAKKA ermeyi nasıp etsin inşaALLAH...
Evliyanın en büyüklerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- İman etmek, çok kolaydır, buyurdu.
Ve izah etti:
- İman etmek için, bir yere para vermek, mal vermek, zor bir iş yapmak, birisinden izin almak gibi, hiçbir şey yapmak lazım değildir.
Ve ekledi:
- Hatta, imanlı olduğunu kimseye bildirmek, belli etmek bile lazım değildir.
Sordular:
- İman etmek nasıl olur efendim?
- İman, Amentüdeki altı şeyi öğrenip, bunlara kalbinden, gizlice inanmak demektir. İman eden, Allahü teâlânın emirlerine teslim olur. Yani seve seve yapar. Böylece, Müslüman olur.
Ve özetledi:
- Kısacası, her mümin Müslümandır. Her Müslüman, mümindir.
İman, son nefeste belli olur
Bir gün de sohbetinde;
- Bir kimsenin iman ile öleceği son nefeste belli olur, buyurdu. Bir insan, bu devlete kavuşunca, Allahü teâlânın ihsanları başlar.
Ve daha açıkladı:
- Saadet sahibi o kimsedir ki, Azrail aleyhisselam gelip; (Korkma, Erhamürrahimine gidiyorsun. Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük devlete erişiyorsun!) der. Böyle kimseye, bundan daha sevinçli haber olur mu?
Şöyle devam etti:
- Bu dünya, bir konaktır. O cihana bakınca zindandır. Bu geçici varlık, bir görünüştür. Gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte, geçip gitmektedir.
Nitekim;
- Hadis-i şerifte; (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyuruldu.
Ve ekledi:
- Dünya hayatı, rüya gibidir. Ölüm uyandırıp, rüya bitecek, hakiki hayat başlayacaktır.
Şöyle bitirdi:
- Müslümanın ölümü, hayattır. Hem de, sonsuz hayat!
RABBİM bizler lailahe illallah muhammeden resulullah diyerek rüyadan uyanmayı HAKKA ermeyi nasıp etsin inşaALLAH...