Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İmam-ı Tirmizi (1 Kullanıcı)

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Veli ve büyük hadis âlimi. İsmi, Muhammed bin Ali bin Hasan bin Bişr ez-Zâhid, künyesi Ebu Abdullah’tır. Doğum tarihi bilinmeyen Hakim-i Tirmizi, doğum yeri olan Tirmiz’de uzun müddet kaldı. Sonra Belh’e gitti. Orda bir müddet kaldıktan sonra Nişabur’a geldi. 932 (H. 320) senesinde şehid edildi.

Hakim-i Tirmizi; babasından, Kuteybe bin Said, Hasan bin Ömer, Salih bin Abdullah Tirmizi, Salih bin Muhammed Tirmizi, Ali bin Hucr es-Sadi, Yahya bin Musâ, Utbe bin Abdullah el-Mervezi, Abbâd bin Yakub ed-Devrâk, Süfyân bin Veki ile Horasan ve Irak’taki muhaddislerden hadis-i şerif öğrenmiştir. Yahya bin Mansur el-Kâdı, Hasan bin Ali, Nişabur âlimleri ve daha pek çok âlim de ondan hadis-i şerif rivayet etmişlerdir. Pek çok kitabı olan Hakim-i Tirmizi, Ebu Türâb Nahşebi, Ahmed bin Hadraveyh ve İbni Celâ gibi evliya ile sohbet etmiş, beraber bulunmuş ve onlardan çok faydalanmıştır. Çok hadis-i şerif toplamış, zahid ve âbid bir zat olan Hakim-i Tirmizi’nin yazdığı kitapların ekserisi basılmıştır.

Sünnet-i seniyyeye tam uyan, ilmiyle âmil, ümmet-i Muhammed’in büyüklerinden olan Hakim-i Tirmizi, zamanın evliyasından olup, herkes tarafından övülmüştür. İnce manaları açıklama ve izah hususunda üstad, hadis ilminde ise sika (sağlam, güvenilir) bir âlimdi. Sözleri kıymetli olup, hilmi (yumuşaklığı) pek ziyade, şefkati çok ve ahlakı pek güzeldi. Peygamberimizin mübarek ahlakı onda görülürdü.

Buyurdu ki:

“Ahirette kurtulmak, ibadet ve amelin çok olmasıyla değil, amellerin ihlaslı ve şartlarına uygun yapılması iledir.”

“Müminin neşesi yüzünde, hüznü kalbindedir.”

“Nefsin, sende olduğu halde, Allahü teâlâyı tanımak istiyorsun. Halbuki nefsin, daha kendisini bile tanımamıştır. Rabbini nasıl tanısın?”

“Kanaat nedir?” diye sorulunca, “İnsanın kısmetine düşen rızkına razı olmasıdır” cevabını vermişti.
Kendisine; “İmanın gitmesine en çok sebep olan günah nedir?” diye sordular. Buyurdu ki: “Üç günah vardır: Birincisi, iman nimetine kavuştuğuna şükretmemek; ikincisi, imanın gitmesinden korkmamak; üçüncüsü, müminleri incitmek ve onlara eziyet etmek. Biliniz ki, haksız yere bir Müslümanı incitmek, Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha büyük günahtır. Resulullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem böyle buyurmuştur.”

Eserleri
Hakim-i Tirmizi’nin pek çok risaleleri mevcut olmakla beraber, yazdığı meşhur kitapları;
Kitab-ül-Furuk
Hatm-ül-Vilâye ve’l-İ’lel-üş-Şer’iyye
Nevâdir-ül-Usul fi Ehâdis-ir-Resul
Gars-ül-Muvahhidin
Er-Riyâdatü ve Edeb-ün-Nefs
Gavr-ül-Umur
El-Menâhi
Şerh-üs-Salât
El-Mesâil-ül-Meknune
El-Ekyâs ve’l-Mu’terrin
Beyân-ül-Fark Beyn-es-Sadr
El-Akl ve’l-Hevâ’dır
Bunların dördü hariç, diğerleri basılmıştır. Bazı risaleleri de, yakın zamanda Şam’da tekrar basılmıştır.
 

Cihat-82

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
232
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
İslâm dünyasinin sekiz büyük hadis bilgininden birisi. Tam adi, Ebu Isa Muhammed bin Isa bin Sevre bin Musa bir Dahhak el-Tirmizî'dir. Kütüb-i sitte olarak anilan en güvenilir alti hadis derlemesinden birinin sahibidir. Dördüncü Müslüman kusak (etbau etbau't-tabiin), içinde yer alir. Hadis ilminde en yüksek dereceye ulasanlara özgü olan "Hafiz" ünvanina sahip ender kisilerdendir.

Tirmizî'nin dogum yeri ve yili konusunda farkli rivayetler vardir. Buna göre Tirmizî ya da Mekke'de 200 (815), 206 (821) veya 209 (824) yilinda dogdu; Tirmizî'de 270 (883), 275 (888) ya da büyük ihtimalle 279 (892) yilinda öldü.

Kor olarak dogan ya da sonradan gözlerini yitiren Tirmizî, ilk ögreniminden sonra çalismalarini hadis ilmi üzerinde yogunlastirdi. Hadis derlemek amaciyla Horasan, Irak ve Hicaz'da geziler yapti. Basta Buharî, Müslim ve Ebû Dâvud olmak üzere birçok bilginden hadis aldi. Kendisinden de Heysem bin Kulab el-Sasî, Mekhul bin el-Fald, Muhammed bin Mahbub el-Mahbubî el-Mervezi gibi bilginler hadis rivayet ettiler.

Tirmizî Kitabu'l-Ilel, Kitabu's-Semail, Kitabu Esmai's-Sahabe, Kitabu'l-Esma ve'l-Küna gibi eserler birakmissa da büyük ününü es-Sünen de denilen el-Camiu's-Sahih adli eseriyle kazandi. Tirmizî, câmi' türündeki bu eserde yalniz hadisleri derlemekle kalmamis, her hadisten sonra "Ebu isa der ki" diyerek hadise iliskin düsüncelerini açiklamis, degerlendirmeler yapmistir. Hadisleri Islam hukukunun konularina uygun bir düzen içinde siniflamasi ve tekrarlardan sakinmasi, eserine yararlanma kolayligi kazandirir. Hadis bilginlerine göre es-Sünen'in diger hadis derlemelerine üstünlük saglayan baslica özellikleri sunlardir: Hadislerin güvenilirlik derecelerini belirtmesi, tasidigi zaaflara dikkat çekmesi, ravilere iliskin bilgi vermesi, hukukçularin hadislerden çikardigi sonuçlara deginmesi ve mezheplerin görüslerine yer vermesi.

Tirmizi eseri hakkinda söyle der: "Ben bu Cami-i Kebir'i yazip bitirince, onu ilkin Hicaz alimlerine gösterdim. Hepsi de begendiler. Daha sonra alip Irak alimlerine götürdüm. Onlar da agiz birligiyle eseri övdüler. Nihayet Horasan diyari alimlerine takdim ettim. Onlar da memnun oldular, bilahare eseri ilim alemine sundum. Bu eser kimin evinde bulunursa, orada konusan bir Peygamber vardir" (Abdulaziz bin Sah Veliyyullah Dehlevi, Büstanu'l-Muhaddisin, çev. Ali Osman Koçkuzu, Ankara 1986, 197).

Endülüs bilginlerinden birisi, Tirmizî'nin eserinin özelliklerini ve degerini, yazdigi bir siirle söyle anlatir:

"Tirmizî'nin kitabi bir ilim bahçesidir. Çiçekleri adeta gökteki yildizlarin parlakligini aksettiriyor. O eser sayesinde hadisler vuzuha kavusur. Güzel lafizlara meydana konulmus, adeta resim gibi yerli yerince tanzim edilmistir. "

"Hadislerin en yüksek nevi sahihlerdir. Onlar nurlu yildizlar halinde, her yani aydinlatirlar. Hadislerin sahihini hasenleri takip eder. Sonra garibler gelir. Hadislerin sahihi sakiminden ayrilmistir. Tirmizî onlari tek, tek isaretleriyle ilim erbabina açiklamistir. Bu hadisleri, sahih eserler halinde siraya dizmis, onlari ciddi akil sahipleri de begenip seçmislerdir. Onu begenenler; fakihlerin ve bilginlerin en önde gelenleri fazilet erbabinin, dogru yola gidenlerin en üstünleridir."

"Tirmizî'nin kitabi böylece enfes bir eser; ilim erbabinin takdir ettigi, okuyup konustugu bir çalisma olmustur. Onlar, ruhlarina en yüksek faydayi bahseden en kiymetli bilgileri, Tirmizî'nin kitabindan iltibas etmislerdir"

"Ondan, biz de hadisler yazdik; eseri biz de rivayet ettik. Bu isi, cennet irmaginin suyundan kana kana içmek niyetiyle gerçeklestirdik"

"Düsünce, mana denizine daldi. Oradan en dogru manalara ulasti. Rahman olan Allah, Ebu Isa et-Tirmizî'yi bu serefli isinden dolayi hayir üstüne hayir vererek mükâfatlandirsin" (Abdulaziz bin Sah Veliyyullah Dehlevi, a.g.e., 198.)

Kaynak: Ahmet ÖZALP)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt