mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
İlmi olmayan kimsenin, dünyada da, ahirette de hiç kıymeti yoktur.
Her fenalıktan uzak kalmanın yolu, dili tutmaktır.
Dünya imtihan yeridir. Burada dost ve düşmanlar karıştırılıp hepsine merhamet edilmiştir.
Ahirette yalnız dostlara merhamet edilecektir.
Kızdığı zaman,kendisine emanet edilen sırları ifşa edenler,aşağı kimselerdir.
Çalışmayıp,herkese muhtaç kalanların,dini ve aklı noksan olur.
Kötülerle düşüp kalkan ve onları müdafaa edenler de kötülerdendir.
Kibir ve öfke, insanın başına çok felaketler getirir.
Başkasını düzeltmek istiyorsan,önce kendini düzelt
Nasihat, Allahü teâlânın bir kimseye verdiği nimetin onda kalarak, dinine ve dünyasına faydalı olmasını istemek demektir. İlim sahipleri, imkan nispetinde emr-i maruf ve nehy-i münker yapmalı, yani iyiliği yaymaya, kötülükten sakındırmaya çalışmalıdır! Nasihatten uzak kalan kalb kararır.
Allahü teâlâ, Hazret-i İsa’ya, (Önce kendine nasihat et, eğer kendin bu nasihati tutarsan, kendin bunu yaparsan, başkalarına da söyle! Kendin yapmazsan benden utan) buyurdu. O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile amel etmelidir.
Fârisî beyt tercemesi:
Cihânı parlatan nûra varmak için adım atdık.
Batıyı, yıldızı, lâmbaları arkada bırakdık.
Her fenalıktan uzak kalmanın yolu, dili tutmaktır.
Dünya imtihan yeridir. Burada dost ve düşmanlar karıştırılıp hepsine merhamet edilmiştir.
Ahirette yalnız dostlara merhamet edilecektir.
Kızdığı zaman,kendisine emanet edilen sırları ifşa edenler,aşağı kimselerdir.
Çalışmayıp,herkese muhtaç kalanların,dini ve aklı noksan olur.
Kötülerle düşüp kalkan ve onları müdafaa edenler de kötülerdendir.
Kibir ve öfke, insanın başına çok felaketler getirir.
Başkasını düzeltmek istiyorsan,önce kendini düzelt
Nasihat, Allahü teâlânın bir kimseye verdiği nimetin onda kalarak, dinine ve dünyasına faydalı olmasını istemek demektir. İlim sahipleri, imkan nispetinde emr-i maruf ve nehy-i münker yapmalı, yani iyiliği yaymaya, kötülükten sakındırmaya çalışmalıdır! Nasihatten uzak kalan kalb kararır.
Allahü teâlâ, Hazret-i İsa’ya, (Önce kendine nasihat et, eğer kendin bu nasihati tutarsan, kendin bunu yaparsan, başkalarına da söyle! Kendin yapmazsan benden utan) buyurdu. O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile amel etmelidir.
Fârisî beyt tercemesi:
Cihânı parlatan nûra varmak için adım atdık.
Batıyı, yıldızı, lâmbaları arkada bırakdık.