HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
İlletin Delilleri
--------------------------------------------------------------------------------
İlletin ancak vahyin getirmiş olduklarından alınması caizdir. Yani sadece Kitap, Sünnet ve sahabelerin icmâsından alınması caizdir. Çünkü Kitap, lafız ve mana olarak vahiyle gelmiştir. Sünnet, mana olarak vahiyle gelmiştir. Sahabelerin icmâsı da bir delili keşfeder, yani Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’den söylediği ya da yaptığı ya da hakkında sükût ettiği bir hususu keşfeder, dolayısıyla o da vahiyle gelenden sayılır. İllet bu üçünden birisinde geçtiğinde Şer’î illettir. Bunlardan birisinde geçmezse Şer’î illet sayılmaz, Şeriata göre bir değeri de yoktur.
Kitap ve Sünnetten Şer’î nâssların kapsamlı incelenmesinden açığa çıkıyor ki; Şer’î nâsslar illete ya açıkça, ya delalet olarak, ya istinbat yoluyla, ya da kıyas yoluyla delâlet etmektedirler. Şer’î illete, Şeriatta yani yani Şer’î nâsslar olarak itibar edilen nâsslarda, bu dört durumun dışında herhangi başka bir delâlet yoktur.
Şer’î nâss; illete, ya nâssta açıkça delâlet eder, yani nâssın lafızları veya terkibi ve tertibi illete delâlet eder, ya da illet bir tek nâsstan istinbat yoluyla elde edilir veya bir şeyin illet oluşu –toplamlarından değil- belirli delâlet edilenlerinden anlaşılan belirli çeşitli nâsslardan istinbat yoluyla çıkartılır. Ya da Şeriatın, kendisinden dolayı illet olarak itibar etmesine sebep olan hususu kapsamasından dolayı, nâss ve sahabelerin icmâsında geçmeyen illeti, Kitap veya Sünnet ile yani nâss ile ve sahabelerin icmâsı ile gelmiş olan başka bir illete kıyas ederek illet elde edilir. Yani nâssın getirmediği bu illet, Şeriat koyucunun illet oluşuna sevk eden olarak itibar ettiği şeyin kendisini içermektedir. Yani ondaki illetlik yönü, nâssın getirmiş olduğu illetteki illetlik yönünün aynısıdır.
SLM AHSYET / lletin Delilleri
--------------------------------------------------------------------------------
İlletin ancak vahyin getirmiş olduklarından alınması caizdir. Yani sadece Kitap, Sünnet ve sahabelerin icmâsından alınması caizdir. Çünkü Kitap, lafız ve mana olarak vahiyle gelmiştir. Sünnet, mana olarak vahiyle gelmiştir. Sahabelerin icmâsı da bir delili keşfeder, yani Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’den söylediği ya da yaptığı ya da hakkında sükût ettiği bir hususu keşfeder, dolayısıyla o da vahiyle gelenden sayılır. İllet bu üçünden birisinde geçtiğinde Şer’î illettir. Bunlardan birisinde geçmezse Şer’î illet sayılmaz, Şeriata göre bir değeri de yoktur.
Kitap ve Sünnetten Şer’î nâssların kapsamlı incelenmesinden açığa çıkıyor ki; Şer’î nâsslar illete ya açıkça, ya delalet olarak, ya istinbat yoluyla, ya da kıyas yoluyla delâlet etmektedirler. Şer’î illete, Şeriatta yani yani Şer’î nâsslar olarak itibar edilen nâsslarda, bu dört durumun dışında herhangi başka bir delâlet yoktur.
Şer’î nâss; illete, ya nâssta açıkça delâlet eder, yani nâssın lafızları veya terkibi ve tertibi illete delâlet eder, ya da illet bir tek nâsstan istinbat yoluyla elde edilir veya bir şeyin illet oluşu –toplamlarından değil- belirli delâlet edilenlerinden anlaşılan belirli çeşitli nâsslardan istinbat yoluyla çıkartılır. Ya da Şeriatın, kendisinden dolayı illet olarak itibar etmesine sebep olan hususu kapsamasından dolayı, nâss ve sahabelerin icmâsında geçmeyen illeti, Kitap veya Sünnet ile yani nâss ile ve sahabelerin icmâsı ile gelmiş olan başka bir illete kıyas ederek illet elde edilir. Yani nâssın getirmediği bu illet, Şeriat koyucunun illet oluşuna sevk eden olarak itibar ettiği şeyin kendisini içermektedir. Yani ondaki illetlik yönü, nâssın getirmiş olduğu illetteki illetlik yönünün aynısıdır.
SLM AHSYET / lletin Delilleri