«Nefis hiçbir şekilde aç kaldığı zamanki kadar Allah'a itaat etmiyor. Ancak aç kalınca boyun eğiyor. Zira yaratan: "ilmi açlığa koydum." buyuruyor."» (Hadis-i Kutsi)
«"Allah içinizden iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir." (58-mücadele : 11)
"Bu ayetin tefsirinde ibn Abbas (R.A.) Hazretleri buyuruyor ki:
--- Alimler ile cahiller arasında yedi yüz derece fark vardır. Her derecenin arası da beş yüz senelik yol kadardır."»
«İman çıplaktır, elbisesi takva, süsü utanmak, meyvesi ise ilimdir.» (Hakim "Tarih-i Nişabur" da rivayet edilmiştir.)
«İlmin afeti unutmak, israf ve ziyan edilmesi ise layık ve ehil olmayan kimseye anlatılmasıdır.» (Hadis)
«Din'in afeti şu üç şeyden dolayıdır: Fısk u fücur sahibi din uleması, zulüm kar idareci ve devlet adamı, ilim kifayetsiz olan cahil müctehid.» (Hadis)
«---" Ben size dört şeyi emrederim ve sizi dört şeyden nehy ederim. Evvela Allahu Teala'ya iman ile emrederim. Bilir misiniz ki Allah'a iman nedir? Kelime-i Şahadeti yani "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden rasulullah" sözünü söylemek ve kabul etmektir. Diğer emirlerim namazı ikame etmek, zekatı vermek, ramazan orucunu tutmak, ganimetten beşte birini Beytü'l Mal'e vermektir.
Ve sizleri dübba'dan, nakir'den, hantem'den ve müzzeffetten de nehy ederim. Bunları sizden sonra gelenlere haber vermeniz için, güzelce hıfzediniz.» (Hadis)
«İnsanları hikmetle güzel söz ve nasihatle RABbinin yoluna davet et. Onarla en güzel bir mücadele ile mücadele et. Şüphesiz RABbiniz yolundan sapanı en iyi bilendir. Ve o hidayete kavuşanları en iyi bilendir.»
« "Eğer biz bu KUR'AN-I dağların üerine indirseydik ALLAH korkusundan dağlar -sak sak- yarilir. " Ama insan hem üslendi, hemde yarılmadı. Ama bir gün yarılacak, zira ötelerin ötesine mutlaka varilacaktir. »
« Doğrunun ölçüsü ISLAM ise doğrudur. Yoksa şuna veya buna göre ise sonsuz doğrular arsinda kaliriz ve anarşi baş gösterir. Oysa geometrik açıdan bile baktığımızda iki nokta doğru tektir. Bir soruya yanliş cevaplar çoktur, doğru tektir. »
« Pegamber efendimiz faydasiz ilimden RABbine sığındı. İyi derken " işe yarar " derken gene şaşmaz ölçünün KUR'AN olduğunu her mü'minin şuuru altında yerleşiktir.»
« Rivayet edildiğine göre;
Sahabelerden birlan Ebu Derda (R.A.) Humus halkina şöyle seslendi;
-- Ey humus halki ! Oturamayacağınız kadar çok binalar kurmaktan, ulaşılması mümkün olmayan emeller beslemekten, yiyemeyeceğinizden çok varlık ve servet biriktirmekten utanmiyor musunuz?
Sizden önce gelip göçenler de büyük binalar yukseltmişler, çok servet yapmişlar ve uzak vadeli emeller peşinde koşmuşlardir. Fakat kurdukları binalar mezarları oldu. Uzak vadeli emellerde hayal kiriklığına uğradılar ve yığdıkları servete hiç bir işlerine yaramadı. »
« Ariflerden birine ILIM-I BATIN nedir ? diye sormuşlar. O'da şöyle cevap vermistir ; " ilim-i batin ALLAH'IN ne bir meleğe, ne bir insana acmadiği ve yalnız sevdiği kulların kalbine düsürdüğü bir sırdir. "
Bildirildiğine göre Ka'bul Ahbar ( R.) der ki ; Eğer insanlar ALLAH'IN azameti hakkinda bir tek, tane iriliğinde kesin bilgiye (ilm'i yakin'e) sahib olsalar, sular ve rüzgar üzerinde yürüyebilirlerdi.
Kendini tanimaktan aciz kalmayi itiraf etmeyi iMAN kabul eden ve nimetlere kavuşmanin şükrününde yetersiz kaldiğini kabul etmesini şükür kabul eden ALLAH'I noksan sıfatlarından tenzih ederim. »
« Fıkıh ilmi, akaid ilminden sonra ilimlerin en faydalisi, en kurtarıcısıdır. Temizliği, ibadeti, aile münasebetlerini meşru ve gayri meşru ticareti, helal ve haram yiyyecekleri, insanlar arasindaki müamelleri en ince noktalarına kadar bu ilim öğretir. »
«"Allah içinizden iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir." (58-mücadele : 11)
"Bu ayetin tefsirinde ibn Abbas (R.A.) Hazretleri buyuruyor ki:
--- Alimler ile cahiller arasında yedi yüz derece fark vardır. Her derecenin arası da beş yüz senelik yol kadardır."»
«İman çıplaktır, elbisesi takva, süsü utanmak, meyvesi ise ilimdir.» (Hakim "Tarih-i Nişabur" da rivayet edilmiştir.)
«İlmin afeti unutmak, israf ve ziyan edilmesi ise layık ve ehil olmayan kimseye anlatılmasıdır.» (Hadis)
«Din'in afeti şu üç şeyden dolayıdır: Fısk u fücur sahibi din uleması, zulüm kar idareci ve devlet adamı, ilim kifayetsiz olan cahil müctehid.» (Hadis)
«---" Ben size dört şeyi emrederim ve sizi dört şeyden nehy ederim. Evvela Allahu Teala'ya iman ile emrederim. Bilir misiniz ki Allah'a iman nedir? Kelime-i Şahadeti yani "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden rasulullah" sözünü söylemek ve kabul etmektir. Diğer emirlerim namazı ikame etmek, zekatı vermek, ramazan orucunu tutmak, ganimetten beşte birini Beytü'l Mal'e vermektir.
Ve sizleri dübba'dan, nakir'den, hantem'den ve müzzeffetten de nehy ederim. Bunları sizden sonra gelenlere haber vermeniz için, güzelce hıfzediniz.» (Hadis)
«İnsanları hikmetle güzel söz ve nasihatle RABbinin yoluna davet et. Onarla en güzel bir mücadele ile mücadele et. Şüphesiz RABbiniz yolundan sapanı en iyi bilendir. Ve o hidayete kavuşanları en iyi bilendir.»
« "Eğer biz bu KUR'AN-I dağların üerine indirseydik ALLAH korkusundan dağlar -sak sak- yarilir. " Ama insan hem üslendi, hemde yarılmadı. Ama bir gün yarılacak, zira ötelerin ötesine mutlaka varilacaktir. »
« Doğrunun ölçüsü ISLAM ise doğrudur. Yoksa şuna veya buna göre ise sonsuz doğrular arsinda kaliriz ve anarşi baş gösterir. Oysa geometrik açıdan bile baktığımızda iki nokta doğru tektir. Bir soruya yanliş cevaplar çoktur, doğru tektir. »
« Pegamber efendimiz faydasiz ilimden RABbine sığındı. İyi derken " işe yarar " derken gene şaşmaz ölçünün KUR'AN olduğunu her mü'minin şuuru altında yerleşiktir.»
« Rivayet edildiğine göre;
Sahabelerden birlan Ebu Derda (R.A.) Humus halkina şöyle seslendi;
-- Ey humus halki ! Oturamayacağınız kadar çok binalar kurmaktan, ulaşılması mümkün olmayan emeller beslemekten, yiyemeyeceğinizden çok varlık ve servet biriktirmekten utanmiyor musunuz?
Sizden önce gelip göçenler de büyük binalar yukseltmişler, çok servet yapmişlar ve uzak vadeli emeller peşinde koşmuşlardir. Fakat kurdukları binalar mezarları oldu. Uzak vadeli emellerde hayal kiriklığına uğradılar ve yığdıkları servete hiç bir işlerine yaramadı. »
« Ariflerden birine ILIM-I BATIN nedir ? diye sormuşlar. O'da şöyle cevap vermistir ; " ilim-i batin ALLAH'IN ne bir meleğe, ne bir insana acmadiği ve yalnız sevdiği kulların kalbine düsürdüğü bir sırdir. "
Bildirildiğine göre Ka'bul Ahbar ( R.) der ki ; Eğer insanlar ALLAH'IN azameti hakkinda bir tek, tane iriliğinde kesin bilgiye (ilm'i yakin'e) sahib olsalar, sular ve rüzgar üzerinde yürüyebilirlerdi.
Kendini tanimaktan aciz kalmayi itiraf etmeyi iMAN kabul eden ve nimetlere kavuşmanin şükrününde yetersiz kaldiğini kabul etmesini şükür kabul eden ALLAH'I noksan sıfatlarından tenzih ederim. »
« Fıkıh ilmi, akaid ilminden sonra ilimlerin en faydalisi, en kurtarıcısıdır. Temizliği, ibadeti, aile münasebetlerini meşru ve gayri meşru ticareti, helal ve haram yiyyecekleri, insanlar arasindaki müamelleri en ince noktalarına kadar bu ilim öğretir. »
