“Hayat ikidir: Ulvî hayat, süflî hayat.
Ulvî hayatı yaşayanlar öyle kimselerdir ki, gözleri yaşlıdır, boyunları büküktür, karınları açtır. Fakat gönül cennetinde yaşarlar. Yaşadıkları hayatı hiç kimse bilmez ve bu ulvî hayatı hiçbir hayata değişmezler. Dışarıdan gören onlara acır, onlar da dışarıdakilere acır.
Âyet-i kerime’de şöyle buyurulur:
“Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman; Hakk’ı tanıdıklarından ötürü gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün.
Derler ki: Rabb’imiz! Biz iman ettik, bizi de şâhit olanlarla beraber yaz!” (Mâide: 83)
Bu ulvî hayatı yaşayanlar dünyada gönül cennetinde oldukları gibi, ahirette de Allah-u Teâlâ’nın lütfuna ihsanına mazhar olmaya en layık olan kimselerdir.
Süflî hayata gelince; bu hayatı yaşayanların gayesi yeme-içme, giyme-gezme, mukarenet ve buna benzer dünyevî zevklerdir. Bu hayat da kabre kadar gider, kabirden sonrasını Mevlâ bilir.
Âyet-i kerime’lerde şöyle buyuruluyor:
“Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar daha şaşkın haldedirler.” (Furkân: 44)” (3. Vakıf Sohbeti’nden)
' Dünyada da O'nunla,kabirde de O'nunla ,mahşerde de O'nunla,cennette de O'nunla olursab hoşsun,başka şeylerle olursan boşsun ! '
Selam ve Dua ile..
Ulvî hayatı yaşayanlar öyle kimselerdir ki, gözleri yaşlıdır, boyunları büküktür, karınları açtır. Fakat gönül cennetinde yaşarlar. Yaşadıkları hayatı hiç kimse bilmez ve bu ulvî hayatı hiçbir hayata değişmezler. Dışarıdan gören onlara acır, onlar da dışarıdakilere acır.
Âyet-i kerime’de şöyle buyurulur:
“Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman; Hakk’ı tanıdıklarından ötürü gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün.
Derler ki: Rabb’imiz! Biz iman ettik, bizi de şâhit olanlarla beraber yaz!” (Mâide: 83)
Bu ulvî hayatı yaşayanlar dünyada gönül cennetinde oldukları gibi, ahirette de Allah-u Teâlâ’nın lütfuna ihsanına mazhar olmaya en layık olan kimselerdir.
Süflî hayata gelince; bu hayatı yaşayanların gayesi yeme-içme, giyme-gezme, mukarenet ve buna benzer dünyevî zevklerdir. Bu hayat da kabre kadar gider, kabirden sonrasını Mevlâ bilir.
Âyet-i kerime’lerde şöyle buyuruluyor:
“Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar daha şaşkın haldedirler.” (Furkân: 44)” (3. Vakıf Sohbeti’nden)
' Dünyada da O'nunla,kabirde de O'nunla ,mahşerde de O'nunla,cennette de O'nunla olursab hoşsun,başka şeylerle olursan boşsun ! '
Selam ve Dua ile..