1- Hazreti İmam'ın, geceleri evinde içip de gürültü patırtı yaparak kendisini rahatsız eden bir komşusu vardı. Her gece naralar atan bu komşu, son birkaç gecedir gürültüyü keser, ses seda çıkarmaz. Bir sabah sorar:
- Bizim komşudan ses seda çıkmıyor, acaba neden? Derler ki:
- Hapse attılar. Kaç gündür hapishanede.
Hemen atına binen imam, Bağdat'ın dışındaki hapishaneye koşar:
- Bu sabah haberim oldu, der. Komşuluk hakkını vaktinde yerine getiremeyip geç kaldığım için özür dilerim!.. Bir ihtiyacın var mı?
Sabahlara kadar naralar atarak imamı rahatsız eden komşuda bir vicdan muhasebesi başlar. Başını önüne eğer, gözlerinden pırıl pırıl yaşlar akarken dudaklarından da şu cümleler dökülür.
- Asıl ben senden özür dilerim muhterem hocam; sen beni affet. Sabahlara kadar duvarın öte yanında seni rahatsız ediyordum da bir gün olsun ayıbımı yüzüme vurmuyor, bana hep sabrediyordun. Bundan sonra der, beni bir daha öyle görmeyecek, benzeri hataları tekrar ettiğime şahit olmayacaksın. Buradan çıkar çıkmaz sen mihrapta iken ben de arkandaki ilk safta olacağım.
Ve sarhoş komşu bundan sonra gerçekten de imamın arkasında ilk saftadır artık...
2- Hasan Basri Hazretleri Hastalanınca bitişikteki Mecusî komşusu ziyaretine gelir. Bakar ki kendi tarafındaki duvardan sızan tuvalet suyu evin içinde koku meydana getirmekte, rahatsız etmektedir.
- Efendi hazretleri der, neden şikayetçi olmadınız, ikaz etseydiniz de bir çare bulsaydık? Cevap ibretli:
- Sizi incitmekten endişe ettik de... Mecusi komşunun gönlünde sevgi ışıkları yanmaya başlar, "Ver de şu mübarek elini öpeyim efendi hazretleri" der. Bundan sonra beni Mecusîlerin ateşliğinde değil, Müslümanların namazgahında bulacaksın. Bu sabır ve anlayış ancak hak dine inanmışlarda olur, başka değil...
AHMET ŞAHİN - YAZAR
ALINTIDIR.
- Bizim komşudan ses seda çıkmıyor, acaba neden? Derler ki:
- Hapse attılar. Kaç gündür hapishanede.
Hemen atına binen imam, Bağdat'ın dışındaki hapishaneye koşar:
- Bu sabah haberim oldu, der. Komşuluk hakkını vaktinde yerine getiremeyip geç kaldığım için özür dilerim!.. Bir ihtiyacın var mı?
Sabahlara kadar naralar atarak imamı rahatsız eden komşuda bir vicdan muhasebesi başlar. Başını önüne eğer, gözlerinden pırıl pırıl yaşlar akarken dudaklarından da şu cümleler dökülür.
- Asıl ben senden özür dilerim muhterem hocam; sen beni affet. Sabahlara kadar duvarın öte yanında seni rahatsız ediyordum da bir gün olsun ayıbımı yüzüme vurmuyor, bana hep sabrediyordun. Bundan sonra der, beni bir daha öyle görmeyecek, benzeri hataları tekrar ettiğime şahit olmayacaksın. Buradan çıkar çıkmaz sen mihrapta iken ben de arkandaki ilk safta olacağım.
Ve sarhoş komşu bundan sonra gerçekten de imamın arkasında ilk saftadır artık...
2- Hasan Basri Hazretleri Hastalanınca bitişikteki Mecusî komşusu ziyaretine gelir. Bakar ki kendi tarafındaki duvardan sızan tuvalet suyu evin içinde koku meydana getirmekte, rahatsız etmektedir.
- Efendi hazretleri der, neden şikayetçi olmadınız, ikaz etseydiniz de bir çare bulsaydık? Cevap ibretli:
- Sizi incitmekten endişe ettik de... Mecusi komşunun gönlünde sevgi ışıkları yanmaya başlar, "Ver de şu mübarek elini öpeyim efendi hazretleri" der. Bundan sonra beni Mecusîlerin ateşliğinde değil, Müslümanların namazgahında bulacaksın. Bu sabır ve anlayış ancak hak dine inanmışlarda olur, başka değil...
AHMET ŞAHİN - YAZAR
ALINTIDIR.