Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İki aşk çiçeği (1 Kullanıcı)

zekaikc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Mar 2011
Mesajlar
903
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
519695a2723af980.jpg



Ömer Nasuhi Bilmen
SEMERKAND YAYINCILIK

Ömer Nasuhi Bilmen ,ülkemizin son yüzyılda yetistirdigi en önemli alimlerden biridir. Bilmen,Osmanlı’nın son zamanlarını görmüs ve dolayısıyla geleneksel egitim yollarından geçmis ama aynı zamanda Cumhuriyet döneminde Üniversite’den Diyanet’e bir çok
çagdas kurumda görev almıstır.Bu yönüyle,geçis dönemine özgü sorunları bizzat yasamıs,bunların çözümüne dair bizzat bir gayret içinde olmustur. Askı tanımıs,kaybetmeyi tatmıs,kader karsısında çaresini yitirdigini derinden kavramıs bir grup insanı konu edinen Iki Ask Çiçegi ,daha çok dini ve ilmi eserleriyle tanınan Ömer Nasuhi Bilmen’in yazdıgı tek romandır. Yazarın edebi anlamda hiçbir iddiası olmamakla birlikte ve roman gençlik yıllarında yazılmıs olmasına ragmen eserdeki dil kullanımı ve metnin musikisi dikkat çekicidir.
 

zekaikc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Mar 2011
Mesajlar
903
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
pr_01_1901_max.jpg


Sadeleştirilmiş adıyla “İki Aşk Çiçeği” ilk defa 1904 yılında yayınlanmış. Benim okuduğum baskısı Semerkand 2007 tarihine ait ve tamı tamına 88 sayfadan müteşekkil.
Üçü bir arada!
Arapça kursunda arkadaşımın önünde kırmızı kapaklı, incecik, zarif romanı görünce nasıl baktıysam artık, “ben bitirdim istiyorsan okuyabilirsin Kebire abla” cümlesini işittiğim gibi kitabı incelemeye koyuldum. Ömer Nasuhi Bilmen’in adını okuyunca ilkin niyeyse epey bir şaşırdım. Zira aşklı meşkli bir romanın üzerinde son derece itibar ettiğimiz bir alimin imzasını görmek hiç beklemediğim bir şeydi. Ah bu önyargılar! Niye şimdi aşk ve alim ya da roman ve alim ya da üçü bir araya gelince şaşalatıyor bizi acaba. Sadece ben öyle düşünsem çok normal olmadığımı bildiğimden üzerinde durmayacağım da, eve gelince eşim gördüğünde de aynı tepkiyi verdi: “Aaa Ömer Nasuhi Bilmen roman mı yazmış? Hiç haberimiz yoktu” Belki de anormallik bulaşıcıdır kim bilir.
Kitabın özü
Kitabın girişindeki eser sıralamasına göre bu kitap Ömer Nasuhi Bilmen’in ilk yayınlanan eseri olma özelliğine de sahip ve neredeyse henüz yirmili yaşlarında iken yazmış. Önsözünde yazar, eserin çocukluk hatıralarını içerdiğinden dolayı kendisinde ayrı bir yeri olduğunu ve o yılların izini taşıdığından bahsediyor. Ayrıca bu romanın, başka milletlerin dans ve eğlence salonlarında büyük aşklarını herkese açıklayarak, erkeklere karşı naz ve eda saçan kadınlara değil aksine namusunu masumiyet örtüsü ile koruyan Müslüman, tertemiz bir hanımın edebinden sevdasını gizleyen bir aşıkzedenin, hüzünlü hallerini tasvir etmek için yazdığını ifade ediyor. Bizler de o dönemin aşklarının nasıl olduğuna dair malumat edinmiş oluyoruz bu kitap vesilesiyle. Birbirlerine henüz kavuşamamış sevdalı iki insanın mektupla bile safiyane hislerini dile getirmekten hicab etmeleri ve hatta kalemlerini aşklarına alet etmek istememeleri fikriyatı ne denli rikkatli bir davranıştır Allah’ım!
Böyle olur âlimin romanı!
Kitabı okurken yazar sizi yalnız bırakmıyor. Sürekli bizlere izahatlarıyla kılavuz oluyor. Romanın başkahramanı gibi kendisinin de sekiz on yaşlarında yetim kaldığından bahisle baba sevgisinden ve şefkatinden nasıl mahrum kaldığını anlatıyor. Aslında yazar bir taraftan bize acayip bir hayat dersi veriyor satır aralarında. Yani anlatıp gitmiyor sanki okuduklarımız karşısında aklımıza gelebilecek tüm soruların da cevabını bir bir sıralıyor. Eh yazar âlim olunca demek roman da böyle tezahür ediyor. Uzun ve edebi tasvirleri sevenlerin çok hoşlanacağını söylemiş olalım.

F.Kebire Gündüz Karaaslan mutlu son beklemeyin diyerek yazdı

dunyabizim
 

zekaikc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Mar 2011
Mesajlar
903
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kitabın arka kapağından :

''Bu roman balolarda, dans ve eğlence salonlarında büyük aşkını herkese açıklayarak gördüğü erkeklere karşı naz ve eda saçan yabancı kadınlara dair yazılmamıştır. Aksine, pırlanta elmaslardan daha değerli olan namusunu masumiyet örtüsü ile koruyan, Müslüman, tertemiz bir hanımın tertemiz sevdasını anlatmak ve gözlerinden çiğ taneleri boşanır gibi dökülen aşkının gözyaşlarını kimseye göstermeyerek bu içli derdini gizleyen bir aşıkzedenin hislerini ve hüzünlü hallerini tasvir etmek için yazılmıştır.''

Ömer Nasuhi Bilmen
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt