Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İhlas bozulursa. (1 Kullanıcı)

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
İsrailoğulları zamanında, bir kişi,
Vardı ki, hep ibadet yapmaktı onun işi.

Halk ona dediler ki: (Filan yerde bir put var.
Tanrı diye tapıyor ona bazı insanlar.)

O bunu işitince, içerledi pek fazla.
O putu kırmak için, yola çıktı ihlasla.

O, halis niyet ile giderdi ki o yöne,
Bir insan kılığında (şeytan) çıktı önüne.

Ve mani olmak için, dedi ki: (Ey arkadaş!
Böyle nere gidersin, balta ile pür telaş?)

Dedi ki: (Bir put varmış, gidiyorum kırmaya.
Böylece insanları, o puttan kurtarmaya.)

Dedi ki: (Onu kırmak, senin işin değildir.
Sana, ibadet etmek daha faidelidir.

Sen onu kırsan bile, yenisini yaparlar.
Hemen dön ki geriye, bu, çok yanlış bir karar.)

Lakin o, ihlas ile çıktığından yoluna,
Aldanmadı şeytanın bu alçak oyununa.

Bu sefer şeytan dedi: (Geçemezsin buradan!)
Şiddetli bir kavgaya tutuştular o zaman.

Abid, onu bir anda tuttu ve yere vurdu.
Sonra, öldürmek için üzerine oturdu.

Şeytan dedi: (Ey abid, müsade et de biraz,
Çok mühim bir hususu edeceğim sana arz.)

O müsade edince, ayağa kalktı şeytan.
Dedi ki: (Beni dinle, o putu kırma şu an.

Çünkü onu kırmayı etseydi Allah murad,
Elbet Peygamberine verirdi bir talimat.)

Abid yine dedi ki: (Kıracağım mutlaka!)
Şeytan (Olmaz!) deyince, başladı yine kavga.

Abid, yine şeytanı kaldırıp vurdu yere.
Şeytan dedi: (Ey abid, bak dinle son bir kere.

Sen fakir bir kimsesin, muhtaçsın el eline.
O putu kırmak ile, ne geçecek eline?

Yastığının altına, her sabah, iki altın,
Bırakayım, al kullan, o putu kırma sakın!)

Bu defa aldanarak, bu fikre etti meyil.
Dedi: (Doğru söylüyor, bu benim işim değil.

Altınların birini, kendime sarfederim.
İkincisini dahi bir muhtaca veririm.)

Eve gelip yattı ve sabaha kalktığında,
Gördü iki altını yastığının altında.

İkinci gün de yine, yastığının altından,
Aldı iki altını, memnundu hayatından.

Ve lakin üçüncü gün, altın göremeyince,
Kaçtı bütün neşesi, hiddetlendi bir nice.

Baltasını kaparak, bir an beklemeksizin,
Düştü yine o yola, o putu kırmak için.

Az ilerde, önüne çıktı yine o şeytan.
Dedi ki: (Dön geriye, geçemezsin buradan!)

Kavgaya tutuştular, lakin şeytan bu kere,
Abidi, bir tutuşta kaldırıp vurdu yere.

Abid dedi: (Pekala, senindir şimdi zafer.
Fakat nasıl oldu da, galip geldin bu sefer?)

Dedi: (Önce, ihlasla gidiyordun kırmaya.
Yetmez bizim gücümüz ihlaslı insanlara.

Şimdiyse, gidiyordun nefse tâbi olarak.
Nefse uyanı ise, biz yeneriz muhakkak.)

HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar...
 

zeynep36

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
çok güzel olmuş ellerine sağlık... ALLAHA EMANET OL.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Şimdiyse, gidiyordun nefse tâbi olarak.
Nefse uyanı ise, biz yeneriz muhakkak

Çok doğru söylenmiş.

selamun aleykum.Şiir tadındaki kıssa çok hoşuma gitti.Yazanların kalemine sağlık.Allaha emanet olB)
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Şimdiyse, gidiyordun nefse tâbi olarak.
Nefse uyanı ise, biz yeneriz muhakkak

Çok doğru söylenmiş.

selamun aleykum.Şiir tadındaki kıssa çok hoşuma gitti.Yazanların kalemine sağlık.Allaha emanet olB)

Allahü teala razı olsun.
Dualarınızı istirham ederim.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Kıymetli arkadaşlarımın dualarını istirham ederim.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Allahü teala ilmimizi amelimizi ve ihlasımızı arttırsın.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Büyükler buyuruyor ki;

Evliyâlar da Allahü teâlânın sıfatlarıyla sıfatlanmışlardır. Onlar da, dünyada dostla düşmanı ayırmazlar. Dostlara yaptıkları iyi muameleyi düşmanlara da yaparlar. Düşmanlar, dostlarla karışıp Evliyanın huzuruna gelirler, Evliya onlara hiç düşman muamelesi yapmaz, dostlarına olduğu gibi, onlara da ikram ederler, tatlı konuşurlar. Onlar da der ki, “Bu adam benim düşman olduğumun farkında değil, bana dost muamelesi yapıyor.” Evliyanın dostla düşmanı ayırmaması, nîmet vermek bakımındandır. Yoksa düşmanlarla sohbet etmezler, onlara gitmezler, dükkanlarından alış veriş etmezler. Ancak, onlar gelirse, karşılaşırlarsa ayırt etmezler. Fakat dostlara giderler, hastasını ziyaret ederler, cenazesine giderler, düşmanlarınkine gitmezler, ziyafetlerine gitmezler,....

Müslümanların, Allah adamlarının yüzüne bakmak ibadettir, sevaptır.

Bütün kemâlât ve faziletler büyüklerin sohbetindedir. Onların sohbeti ele geçti mi herşey ele geçmiş demektir.

Her şeyin yenisi makbuldür, iki şeyin eskisi makbuldür. Biri muhabbettir. Biri de ahbab.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt