Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İbretli Bir Hikaye (1 Kullanıcı)

ATİ-ATİ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eyl 2008
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
İbretli Bir Hikaye





Meşhur olduğu üzere büyük emirlerden birisi Medine’ye insanları tedavi etmesi için uzman bir doktor gönderdi. Bu doktor bir müddet Medine’de kaldı ama ona müracaat edenler çok azdı veya müracaat eden hiç kimse yoktu. Bu meseleye şaşıran doktor Allah Resulü’nün (s.a.a) huzuruna vararak şikayette bulundu. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Bu şehrin durumu böyledir zira ben insanlara tam iştahları olmadıkça yemek yememelerini ve henüz doymadan yemekten el çekmelerini söyledim.” O doktor şöyle arz etti: “Siz tıp ve sağlığın bütün kanunlarını bu bir emrinizle beyan etmişsiniz. Bu yüzden bu şehrin halkı kolay kolay hasta olmamaktadırlar.”



Ali (a.s) yemeğe başlamak hususunda çok önemli bir tavsiyede bulunarak şöyle buyurmuştur: “Yemeğe tuzla başlayınız. Eğer insanlar tuzda olan faydaları bilselerdi, onu denenmiş ilaçlara tercih ederlerdi.”



Allah Resulü (s.a.a) sıcak yemek yemeyi yasaklamış; Allah’ın, sıcaklığı gitmiş yemekleri bereketli kıldığını ilan etmiş ve soğuması için yemeğe üfürülmesini de yasaklamıştır.



İnsan yemek yerken yanında bir canlı varsa insanın ona teveccüh etmemesi şiddetle yasaklanmıştır.



Necih şöyle diyor: “İmam Hasan-ı Mücteba’yı (a.s) yemek yerken gördüm, karşısında bir köpek durmuştu, bir lokmayı kendisi yiyor ve bir lokmayı da köpeğe veriyordu. Ona şöyle arz ettim: Neden bu hayvanı buradan kovmuyorsunuz? ” İmam şöyle buyurdu: “Bırak kalsın; Allah’tan, canlı bir hayvan yemek yediğimde bana bakarken ona karşı ilgisiz kalmaktan haya ediyorum.”



Evet, hem yemek, hem de yedirmek gerekir. Zira yemek bedenin bir gereğidir. Yedirmek ise ahlak ve yüceliğin tecellisidir. İhtiyaç sahiplerinin sıkıntılarını gidermek Hak Teala'nın rahmet lütuf ve mağfiretine sebep olmaktadır.



Bu konuda, aileye, akrabalara ve insanlara karşı sıkı davranmak insaftan uzak bir davranıştır ve de şeytanın rengine bürünmektir.



Hz. Hasan-ı Mücteba (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sofrada on iki haslet vardır ki her Müslümanın onları tanıması gerekir: “Nimeti ve nimet yaratıcısını tanımak, günlük işlerinde hakkın takdirine rızayet göstermek, yemek yerken bismillah demek, yemek yedikten sonra nimete şükretmek, yemek yemeden önce abdest almak, sol tarafına oturmak, üç parmağıyla yemek, parmaklarını yalamak, önüne bırakılandan yemek, lokmayı küçük tutmak, güzel çiğnemek ve sofrada oturanlara az bakmak.”



İmam Rıza (a.s) da şöyle tavsiyede bulunmuşlardır: “Gece az yiyiniz zira; az ve hafif yemek, liyakatinize ve zayıflığınıza yardımcı olur.”



Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kimin Allah nezdinde tesbihi ve Allah’ı övmesi çok, yiyeceği, içeceği ve uykusu az olursa, ilahi meleklerin iştiyakına mahzar olur.”



Hakeza Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Elbise, yiyecek ve içecek hususunda beden ve karınlarınıza insaflı davranınız; şüphesiz bu riayet nübüvvetin bir parçasıdır.”



Ali (a.s) da şöyle buyurmuştur: “Az yemek, nefsin yüceliği ve sıhhatin devam sebebidir.”



Hakeza İmam Ali (as. ) şöyle buyurmuştur: “Münezzeh olan Allah, kulun salahını dilediğinde takdirde ona az konuşmayı, az uyumayı, az yemeyi ilham eder.”



İlk aşamada evin reisinin, daha sonra da ev halkının ciddi ve kesin olarak riayet etmeleri gereken önemli meselelerden biri de sigara, nargile ve benzeri dumanlı maddelerden sakınmalarıdır.



Dumanlı maddeler her türüyle, Şii fakihlerinden bazısının görüşüne göre şer’i açıdan haramdır. Zira tedricen insanın sağlığını tehdit etmekte ve bazen de ahlaki ve toplumsal fesatlara sebep olmaktadır.



İslam’ın şiddetle yasakladığı şeylerden diğer biri de tarak, havlu, diş fırçası ve genellikle şahsi kullanılan malların ortak kullanımıdır.



Bu meselelerin, bütün aileler ve özellikle de aile reisi tarafından, cisim, ahlak ve ruhu koruma açısından riayet edilmesi gerekir. Zira bu tür şeylere riayet, dini emirlere riayet olduğundan ibadet sayılmaktadır. Bunlara riayet etmemek ise, günah olmanın yanı sıra kınanmaya ve Hakkın cezasına neden olmaktadır.



Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:



“Güzel ahlaklı olunuz. Şüphesiz güzel ahlak cennettedir. Kötü ahlaktan sakınınız. Şüphesiz kötü ahlak ise ateştedir.”
 

relvin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Allah(c.c.) razi olsun onemli bir konuya deyinmissin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt