Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

!!! ibret verici bir mektup!!! (1 Kullanıcı)

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Kaleme alınan bu mektubu okumak için Fransaya giden bir Türk genci, ailesine yazmış.
İbret verici olduğu için sizlerle paylamşmak istedim, Allah bize hidayet versin....

"Sevgili anneciğim ve babacığım"

Bu mektubu okuduğunuz zaman üzüleceğinizi biliyorum.
Aylardan beri sustuğum için de üzülüyordunuz. Ama ne yapalim baska türlüsü elimden gelmiyordu. Beni affedeceginizi, mazur göreceginizi umarım. Anneciğim ve Babacığım,
Ben artık islam dinini terk ederek hıristiyan oldum. Eger böyle yaptıgım için bir günah islemişsem bilin ki, bu günah tamamen size aittir. Çünki siz, bana dinimi öğretmemiştiniz. Ben adımın Müslüman olduğunu biliyordum o kadar.

Fakat, Müslümanlik nedir? Nasil olur? Peygamberim kimdir? Nasil bir zattir? Kur�an nasıl bir Kitaptır nelerden bahseder? Müslümanlıkta nasıl ve niçin ibadet edilir? işte bütün bunlar bence bilinmeyen şeylerdi. bana anlatmadınız, öğretmediniz.

Buraya geldigim zaman, çoğu Fransızların dindar olduklarını gördüm. Hemen her evde birkaç İsa ve Meryem�e ait resim vardi. Yemeğe oturdukları zaman dua okuyorlardı. Ben ise onlara alık alık bakıp durmaktan başka birşey yapamıyordum.
Din, iman Allah. Peygamber, Kur�an ve ibadet hakkında bana bir çok sorular sorarlardı. Ama ben hiçbirine cevap veremiyordum.

Siz, bana bunları öğretmemiştiniz. Hatta benim memleketimde dindarlik ayıptı. Mesela lisede derse giren bazı hocalar dindarlığın, yobazlık, gericilik olduğunu anlatırlar, ondan sonra derse başlarlardı. İçimizden birisi dinden bahsedecek olsa, öğretmenler olsun, öğrenciler olsun hemen alay ederlerdi..."Hey yobaz, kaçıncı asırdasın?" derlerdi..
oruç tutmak bir suç, namaz kılmak bir ayıptı...

Burada ise,durum tam tersinedir. Ne kadar aldanmışız? ne kadar aldatılmışız? Avrupanın dinsiz olduğunu zannederdik. dinsizligi ilerilik, dindarlığı gerilik sayardik. Halbuki ne kadar yanılmışız,
burada herkes dinden, imandan, İsa�dan bahsediyor. Dinsizler ise pek sevilmiyor. Çoğu kimsenin cebinde incil var.

Bütün bunların karşısında içimde bir boşluk duydum. Hıristiyanlarin çoğu ibadet ediyordu. Ben ise ne kendi dinimden, nede onların dininden birşey bilmiyordum..
yavaş yavaş hıristiyanlığı öğrenmek için bir merak sardı beni, Öğrendim ve nihayet işte hıristiyan oldum. Artık tahsil masraflarımı kilise üzerine aldı. Bundan sonra bana, ister mektup gönderin, ister göndermeyin. Siz bilirsiniz, ama tekrar ediyorum: Eğer dinimi terk edip günahkar olmuşsam, bu günah tamamen size aittir. Allah sizi affetsin...
_________________
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Allahım Kuranı ve Sunnete uygulayan kullarından eyle bizi yarabbii...
 

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
22
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
gerçekten ibretlik
malesef müslüman bir ülkedeyiz ama mektuptada bahsettiği gibi sadece ismi müslüman:( neysee....

Rabbim hidayet versin, dinimizi hakkıyla yaşamayı nasip etsin...
 

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
31
Konum
İstanbul
Rabbim hidayet versin, dinimizi hakkıyla yaşamayı nasip etsin...

amin güzel kardeşim
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Müslüman olmak

Müslüman olmak

Allah vardır







Ulemâ-i meşhûreden şeyh Muhammed
Rebhâmî, (Riyâd-ün-nâsıhîn) sahîfe 15.de diyor
ki: (Zâd-ül-mukvîn) kitâbında
diyor ki, Rûm kayseri, yedinci Abbâsî halîfesi Me’mûn bin
Hârûna bir haberci gönderdi. Bunun yanında, heybetli, kendini
beğenmiş biri vardı. Haberci, halîfeye, (Bu adam dinsiz, kâfirdir.
Bir yaratıcı olduğuna inanmıyor. Rûm papasları buna cevâb
veremedi. İslâm âlimleri bunu susdurursa, milyonlarca
hıristiyanı ve müslümânı sevindirecekdir) dedi. Bağdâd âlimleri,
buna ancak Ahmed Nişâpûrî cevâb verir, dediler. Halîfe sarâyda,
belli gün ve sâatde âlimlerin toplanmasını emr etdi. Nişâpûrî
meclise geç geldi ve (yolda, acâib, şaşılacak birşey gördüm.
Onu seyr edince, buraya geç kaldım. Dicle kenârında gemi
bekliyordum. Yerden büyük bir ağaç çıkdı. Sonra yıkıldı, parçalandı.
Tahtalar hâsıl oldu. Sonra tahtalar birleşerek, bir gemi oldu.
Gemici olmadan, suda hareket etdi) dedi. Rûm kâfiri bu sözleri
işitince, yerinden fırladı ve (bu adam deli olmuş. Hiç böyle
şey olur mu? Böyle söyliyen, yalancıdır ve buna aklı olmıyanlar
inanır) dedi. Nişâpûrî, söze karışarak, (Bunlar, kendi kendine
olamayınca, yer yüzündeki şaşılacak şeyler, kendi kendilerine nasıl
var olur? Bunları yaratan biri olmadığını söyleyen dahâ ahmak ve
alçak olmaz mı?) dedi. Kâfir, (Her şeyin bir yaratıcısı
olduğunu şimdi anladım ve buna inandım) diyerek LÂ İLÂHE
İLLALLAH diyerek müslümân oldu. Böyle bir hâdisenin, imâm-ı
Gazâlî zamânında da vâki’ olduğu rivâyet edilmekdedir. Halîfe
Me’mûn, hicretin 218.ci senesinde vefât
etdi.
 

_ahraz_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2008
Mesajlar
264
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Resmen ürperdim okurken..Rabbim bizlere hidayet versin...İman gücü versin gelecek nesil v şimdiki nesile güçlü ve yıkılmayacak iman versin...Selam ve dua ile...:(
 

buket58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
1,331
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
allah razı olsun dilara ablacım
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Duâ Almaya Bakın !

Duâ Almaya Bakın !

Duâ Almaya Bakın !

Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir !


Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.

Hepsi de günlerdir açtırlar.

Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, �ateş� ister. Ancak maksadı başkadır. �Belki yemek verirler� diye gitmiştir.

Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.

Kadıncağız, bir daha gidip �ateş� ister. Yine eli boş döner.

Üçüncüde yine öyle.

Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.

Yetimcik, annesine yalvarıyor:

- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer birşey verirler.

Kadın ağlamaklıdır:

- Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.

Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef �Sofra� hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.

Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:

- Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla şereflendir!

Ardından;

- Âamiiiin! sesleri yükselir.

O anda, kalbi döner ateşperestin.

Ve �Şehâdet� i getirip îmanla şereflenir.

Nitekim;

Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir!

buyurmuştur büyüklerimiz.

Evliyalar Ansiklopedisi
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Ana Duası... (çok güzel )

Ana Duası... (çok güzel )

Musâ peygamber, Tûr Dağı�nda Allah u Tealâ ile konuşma şerefine erdikten sonra: �Yâ Rabbi, benim Cennet�teki komşularım kimlerdir, bazılarını bildirir misin?� diye bir istekte bulunmuştu.
Allah, Musâ peygambere: �Senin Cennet�teki komşularından biri, falan yerde yaşayan bir kasaptır. Görmek istersen, dükkânı falan yerdedir. Git, bir gece kendisine misafir ol,� buyurdu.
Musâ Peygamber, bu kasabın nasıl bir iyilik işleyerek kendine Cennet�te komşu olmayı hak ettiğini düşündü. Bu merakla, onun bulunduğu bölgeye doğru yola çıktı. Nihayet kasabı bularak: �Ey Allah�ın kulu, bu gece sana misafir olmak istiyorum, kabul eder misin?� dedi.
Kasap: �Hay hay! Tanrı misafirlerine, kapım daima açıktır, akşam olsun da eve birlikte gidelim, dedi.
Akşam olunca, kasap elindeki sepetin içini yiyeceklerle doldurdu. Birlikte evin yolunu tuttular. Eve gelince kasap:
� Bana müsaade buyurun, evvela şu salıncakta, değerli bir misafirim daha vardır. Onun hatırını sorup ihtiyaçlarını karşılayayım, sonra sizinle ilgilenirim, dedi. Odanın bir köşesinde asılı duran salıncaktan yaşlı bir kadın çıkardı. Altını temizledi, elbisesini değiştirdi. Adeta bir iskeletten ibaret kalmış ihtiyarın bütün hizmetini görüp, yemeğini yedirdikten sonra, tekrar yerine yatırdı. O sırada İhtiyar kadının anlaşılır anlaşılmaz bir şeyler söylendiği duyuldu. Kasap da bu sözlere �âmin� dedi.
Musâ peygamber sordu: �Bu kimdir ki, kendisine bu kadar özenle hizmet ediyorsun?�
Kasap: �Bu benim anamdır. Vaktiyle benim bütün zahmet ve sıkıntılarıma katlanmış vefakâr bir kadındır. Şimdi ben de kendisine evlâtlık görevimi yapmaya çalışmaktayım.�
� Peki, hizmetinin sonunda bir şeyler söyledi, sen de âmin, dedin; ne dedi ki?
� Annem, hizmetlerimden çok memnun kaldığı için, bana her gün, �Oğlum, Cennet�te Musâ Peygambere komşu olasın.� diye dua eder; ben de âmin derim. Bu olacak iş mi? Musâ Peygamber kim, ben kim? Ben onun yanına bile yaklaşabilir miyim hiç?
Bu esnada kendisini tanıtan Musâ Peygamber: �Müjdeler olsun sana,� dedi. �Ben Musâ Peygamber�im. Cennette senin bana komşu olacağını Allah haber verdiği için, komşumu görmek üzere buraya gelmiştim. Anana hizmetten sakın geri kalma,� diyerek oradan ayrıldı.
Annenin çocuğuna duası, Allah yanında en makbul dualardan biridir. Anasının hayır duasını alanlara ne mutlu...
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Veysel-Karani ve anneye itaat..

Veysel-Karani ve anneye itaat..

Veysel Karani, aski Resulullah ile yanip tutusmustur. Tek emeli, biricik gayesi Resulullah'in o mubarek cemalini gormekti.Bu ask ile gunler gelip geciyordu..

Bir gun annesine:
''Annecigim!Eger musaade edersen gidip sevgili peygamberimizin mubarek yuzunu goreyim.Gidip Medine'de ziyaret edeyim''dedi..

Veysel Karani''nin anasi uzun uzun dusundu. Sonra:
''Bir sartla izin veririm, Resulullah'i hane-i saadetlerinde (mubarek evinde) ziyaret edeceksin. Baska yerde degil''dedi..

Asik-i Resul olan Veysel Karani anam izin verdi diye sevinc icinde MEdine yoluna dustu. Gunlerce yolculuktan sonra Medine'ye ulasti.Peygamberimizin evini sordu..Gosterdiler..Hane-i Saadetin kapisini caldi..
Iceride Hz.Aise validemiz:
-Kim o?diye seslendi. VeyselKarani:
-Benim, ben. Veysel, Yemen''in Karan koyunden geldim. Resulullahi ziyaret icin geldim dedi..
Hz.Aise validemiz:
Resulu Ekrem mescide gitti, hemen oracikta gorebilirsin dedi..
Veysel Karani:
-Ah!dedi..Gidemem,anamin izni buraya kadar..dedi..

Hz.Aise (Radiyallahu anha)validemiz:
-Ey Allah'in kulu!Kimsin sen?dedi. Veysel:
-Adim Veysel'dir.Yemen'in Karan koyundenim.Cobanlik yaparim.Sevgili Efendmizi ziyaret icin buraya kadar anacigimdan izin almistim, demekki gormek nasip degilmis..diyerek gerisin geriye dondu..

Resulullah, Mescidden donduklerinde:
-Ya Aise!Buraya Uveys(Veysel)mi geldi?Onun beni bu dunyada gormesi nasip olmayacak. Allah onu imtihan ediyor.Annesine olan itaatinin derecesini olcuyor..dedi..

Veysel Karani anasina geldi, olanlari derin bir ah cekerek anlatti.. Uzuntu ve kederinden sararip solmustu..

Anasi:
-Uzulme oglum, uzulme dedi..Sen beni memnun ettin ya, Allah da seni memnun edecek. Sevgili Efendimizi obur dunyada goreceksin, Sefaatina ereceksin dedi..

 

yoLcu44

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eki 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
sorumluluğu sadece anne babaya yüklemek ne kadar doğru bilmiyorum :a42:

Alah razı olsun :a07:
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
emeğine sağlık canım
gerçekten tam ibretlik bir olay, yazık bu durumdaki insanlara çok yazık Rabbim hidayet doğru yol nasip etsin inşaallah
yüce Rabbim yolundan ayırmasın, amin..
selam ve dua ile...
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
kARDEŞİM GERÇEKTEN GÜZEL VE İBRETLİK BİR MEKTUP BUNU TÜM AİLE REİSLERİNİN OKUMASI VE ÇOCUKLARINI O'NA GÖRE YETİŞTİRMESİ LAZIM. RABBİM BİZLERİ VE ÇOCUKLARIMIZI BU TÜR OYUNLARDAN UZAK TUTSUN. ONLARIN TUZAĞINA DÜŞÜRMESİNL SELAM VE DUA İLE
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt