Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İbn-üs-Sakkâ gibi olmaktan korkmalı.. (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
İbni Hacer-i Mekkî hazretlerinin (Fetâvâ-i Hadîsiyye) isimli eserinin sonunda diyor ki: Ebû Sa’îd Abdüllah, İbn-üs-Sakkâ ve seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, ilim öğrenmek için Bağdâda geldiler. Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri o zamân çok gençti. Hâce Yûsuf-i Hemedânî "kuddise sirruh" hazretlerinin, Nizâmiyye Medresesinde vaaz ettiğini duymuşlardı. Bunlar, onu ziyâret etmeye karâr verdiler. İbn-üs-Sakkâ; “Ona bir soru soracağım ki cevabını veremeyecek,” dedi. Ebû Sa’îd Abdüllah; “Ben de bir soru soracağım. Bakalım cevap verebilecek mi?” dedi. Küçük yaşına rağmen büyük bir edep timsâli olan seyyid Abdülkâdir-i Geylânî de, “Allahü teâlâ korusun. Ben nasıl soru sorarım. Sâdece huzûrunda beklerim, onu görmekle şereflenir, bereketlenirim”, dedi. Nihâyet Yûsuf-i Hemedânî hazretlerinin bulunduğu yere vardılar. O ânda orada yoktu. Bir sâat kadar sonra geldi.

İbn-üs-Sakkâya dönerek; “Yazıklar olsun sana, ey İbn-üs-Sakkâ! Demek bana, cevabını bilemeyeceğim suâl soracaksın ha! Senin sormak istediğin suâl şudur. Cevabı da şöyledir. Ben anlıyorum ki, senden küfür kokusu geliyor”, buyurdu. Sonra Ebû Sa’îd Abdüllaha dönerek; “Sen de bana bir suâl soracaksın ve bakacaksın ki, ben o suâlin cevabını nasıl vereceğim. Senin sormaya niyet ettiğin suâl şudur ve cevabı da şöyledir. Fakat sen de edebe riâyet etmediğin için, ömrün hüzün ile geçecek”, buyurdu. Sonra Abdülkâdir-i Geylânî’ye döndü. Ona yaklaştı ve; “Ey Abdülkâdir! Bu edebinin güzelliği ile, Allahü teâlâ’yı ve Resûlünü râzı ettin. Ben senin Bağdâdda bir kürsüde oturduğunu, çok yüksek bilgiler anlattığını ve; “Benim ayağım, bütün Evliyânın boyunları üzerindedir” dediğini sanki görüyor gibiyim ve ben, yine senin vaktindeki bütün Evliyâyı, senin onlara olan yüksekliğin karşısında boyunlarını eğmiş hâlde olduklarını görüyor gibiyim” buyurdu. Kendisini bir dahâ göremediler. Aradan uzun seneler geçti. Hakîkaten Abdülkâdir-i Geylânî “kuddise sirruh”, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yetişti. Zamânında bulunan Evliyânın en üstünü, baş tâcı oldu. Öyle yüksek derece ve makâmlara kavuştu ki, insanlardan ve yüksek zâtlardan herkes gelerek, mübârek sohbetlerinden istifâde ederlerdi. Bir gün yüksek bir kürsüde oturuyor vaaz ediyordu. Buyurdu ki: “Benim ayağım, bütün Evliyânın boyunları üzerindedir.” Zamânında bulunan bütün Evliyâ, onun kendilerinden çok yüksek olduğunu bilirler ve üstünlüğü karşısında hürmette kusûr etmezler idi. Bunlar meydâna çıktıkça, Hâce Yûsuf-i Hemedânî hazretlerinin senelerce önce kerâmet olarak haber verdiği hâller anlaşılmış oldu. İbn-üs-Sakkâ’ya gelince, o Yûsuf-i Hemedânî hazretleri ile aralarında geçen o hâdiseden sonra, şer’î ilimlerle meşgûl oldu. Çok güzel konuşurdu. Şöhreti zamânın sultânına ulaştı. O da bunu elçi olarak Bizansa gönderdi. Hıristiyânlar buna çok alâka gösterdiler. Nihâyet, onların yalanlarına aldanarak Hıristiyân oldu. Bu hâdiseyi anlatan zât diyor ki: “Bir gün onu gördüm. Hastaydı. Ölmek üzereydi. Ben yüzünü kıbleye döndürdüm. O başka tarafa çevirdi. Tekrâr kıbleye döndürdüm. O tekrâr başka tarafa çevirdi ve böylece öldü.”
Ebu Sa’id Abdüllah da diyor ki: “Ben Şâma geldim. Bazı vazîfelerde bulundum. Çeşitli sıkıntılar ile hayâtım geçti. Yûsüf-i Hemedânî hazretlerinin, her üçümüz hakkında da söylediği aynen meydâna geldi.”

(El-Meşrevü’r-Revî) kitabının sahibi olan Cemâleddîn Muhammed bin Ebî Bekr el-Hadramî eş-Şâfi’î buyuruyor ki: “Bu menkıbe, rivâyet edenlerin çokluğu sebebiyle lafızları değişik olsa bile, manâ yönünden tevâtür hâlini almış bir menkıbedir. Allahü teâlâ’nın Evliyâsını inkâr etmeye cüret edenler, neûzü billâh, İbn-üs-Sakkâ’nın durumuna düşmekten çok korkmalıdır.

İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkânın, sonunda böyle sonsuz bir felâkete düşmesinin sebebinin, Evliyâ hakkında edepsizlik yapması olduğu (Behcet-ül-Musannîfe)de Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken zikr edilmektedir.
HUZUR PINARI - İslamiyet, İslam Dini, Ehl-i Sünnet İtikadı, İlmihal, Kitaplar...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkânın, sonunda böyle sonsuz bir felâkete düşmesinin sebebinin, Evliyâ hakkında edepsizlik yapması olduğu (Behcet-ül-Musannîfe)de Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken zikr edilmektedir.

B)

Cenab-ı Hak cümlemizi mufaza buyursun. Allahü teala razı olsun abicim. Dualarınızı eksik eylemeyin inşallahü teala..Selametle kalınız.
 

mehmdd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
allah razı olsun emeğine eline saglık
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkânın, sonunda böyle sonsuz bir felâkete düşmesinin sebebinin, Evliyâ hakkında edepsizlik yapması olduğu (Behcet-ül-Musannîfe)de Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken zikr edilmektedir.

B)

Cenab-ı Hak cümlemizi mufaza buyursun. Allahü teala razı olsun abicim. Dualarınızı eksik eylemeyin inşallahü teala..Selametle kalınız.

Amiin ablacım amin.Cenab-ı Hak muhafaza buyursun.
 

EL-CAMİ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2008
Mesajlar
186
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
mektubat kardeşim çok güzel olmuş ellerine şağlık
 

burak_55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2009
Mesajlar
352
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Allah razı olsun kardeşim.güzel bir paylaşım.emeğine sağlık.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Selamünaleyküm değerli kardeşim;

Hayırlı bir paylaşımdı her zaman olduğu gibi,ALLAH celle celaluh razı olsun inşaALLAH.Selam ve yürekten samimi dua'larımla selametle kal kardeşim.

İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkânın, sonunda böyle sonsuz bir felâkete düşmesinin sebebinin, Evliyâ hakkında edepsizlik yapması olduğu (Behcet-ül-Musannîfe)de Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken zikr edilmektedir.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Allah razı olsun kardeşim.güzel bir paylaşım.emeğine sağlık.

Amin kardeşim saolasın.Doğru yolda olanlara ve Muhammed Mustafânın aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât izinde gidenlere Allahü teâlâ selâmet versin!
Fârisî beyt tercemesi:

Elbet bulunur, bir güzellik çirkinde;
İnci gibi görünür dişler, zencîde.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Selamünaleyküm değerli kardeşim;

Hayırlı bir paylaşımdı her zaman olduğu gibi,ALLAH celle celaluh razı olsun inşaALLAH.Selam ve yürekten samimi dua'larımla selametle kal kardeşim.

İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkânın, sonunda böyle sonsuz bir felâkete düşmesinin sebebinin, Evliyâ hakkında edepsizlik yapması olduğu (Behcet-ül-Musannîfe)de Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken zikr edilmektedir.

Aleyküm Selam KAAN abicim Estağfirullah.Cenab-ı Mevla cümlemizden razı olsun.Dualar müşterek bizde dualarını istirham ediyoruz abicim.İnşallahü teala son nefeste iman selameti ihsan olunur da ebedi ayrılık olmayan yerde görüşürüz.Selametle kal.
Arabî mısra tercemesi:

Ni'mete kavuşanlara âfiyet olsun!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt