Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ibadet Demek Bütün Yaşayişda Kulluk Demektir (1 Kullanıcı)

osmanyusuf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2007
Mesajlar
387
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
İBADET DEMEK BÜTÜN YAŞAYIŞDA KULLUK DEMEKTİR
Mesele böyle değildir, mesele şöyledir. Hak Teâla'nın sizi iba*det için yarattığı, ibadet şudur ki, sizi yarattıktan sonra size hüküm*ler vermiştir, bu hükümler sizin bildiğiniz ibadetten başka şeylerdir. Siz bütün yaşayışınız boyunca Hak Teâla'nın emirlerine Hükümlerine, bildirdiklerine bağlı bulunacaksınız. Hiçbir zaman başı boş olamaya*caksınız. İstediğinizi yapamayacaksınız, bildiğinizi okuyamayacaksı*nız. Her hareketinizi Hak Teâla'nın kararlaştırmış olduğu şekle ve öl*çülere göre ayarlayacaksınız. Bütün işleriniz, bütün davranışlarınız.

Hak Teâla'nın size göstermiş olduğu usule uyacaktır. Böyle yaptınız mıydı, sizin yaşayışınız kendisinden, bütünüyle ibadet olur. Yaşadığı*nız zaman, uyumanız bile ibadet olur, uyanmanız ibadettir. Yemeniz ibadettir, içmeniz ibadettir, yürümeniz, gezip dolaşmanız, konuşma*nız ibadettir. Hattâ karınızın yanına gitmek, çocuğunuzu sevmek dahi ibadettir. Hani siz dünya işleri dediğiniz bu işlerin hepsi de din işi olur, İbadet otur. Şimdi siz yapacağınız her işi Hak Teâla'nın karar*laştırdığı ölçüler dahilinde yaparsanız yaşayışınızda, attığınız her adımda, şunu düşünecek ki, Hak Teâla'nın bildirdiğine göre, caiz olan nedir, caiz olmayan nedir? Helâl nedir? Haram nedir? Farz nedir? Men edilmiş bulunanlar neler? Ne gibi davranırsa Allahü Teâla'nın rızasını elde eder? Nasıl davranırsa Hak Teâla'nın rızasızlığı ortaya çıkar? Meselâ siz, günlük geçiminizi temin etmek için işe girişiyorsu*nuz. Elinize öyle fırsatlar geçiyor ki, kolaylıkla kâfi miktar bol bol ha*ram mal da para da kazanabilirsiniz. Fakat sizin içinizde Allah kor*kusu, Allah'ı düşünmek varsa, bu haram parayı bu haram malı al*mazsınız, el dahi sürmezsiniz yiyeceğiniz helâl ekmeği düşünür, aza, kâni olursunuz. İşle sizin bu şekilde ekmek parası kazanmanız iba*dettir. Kazandığınız para ile ekmek aldınız, koltuğunuzun altına kıs*tırıp, evinize getirdiniz, karınızla çoluğunuzla çocuğunuzla, diğer hak sahiblerinin ele haklarını verip, birlikte yediniz bu sizin için bir ibadet*tir, bunun ecr sevabı vardır. Bu ecir bu sevap da sizindir. Gelelim başka bir misale. Siz sokakla gidiyorsunuz, Sokak ortasında herhangi düşüncesiz birisi bir taş fırlatıp atmıştır yahut da halkı rahatsız eden, çalı çırpı çor çöp dökmüşlerdir, siz de Allah kulları oradan geçerken sıkıntıya düşmesinler diye bu taşı oradan kaldırır yahut da çör çöpü temizlerseniz bu da yine ibadettir. Siz yine herhangi bir hastanın zi*yaretine gidiyorsunuz, yahut her hangi bir hastaya bir hizmette bulu*nuyorsunuz, bu da yine ibadettir. Yolda bakıyorsunuz bir kimse var*dır, gözü görmez, bu kimsenin elini tutup, yolun öteki taralına geçi*riyorsunuz, bu da yine bir ibadettir. Herhangi bir felâketzedeye yardım, ibadettir. Konuşurken görüşürken, yalan söylemekten, şunu bunu ayıp*lamaktan, gıybet etmekten, iftira almaktan, şunu bunu dilinizle in*citmekten, şunun bunun kalbini kırmaktan sakınıyorsanız, Allah'ı dü*şünerek Allah’tan korkarak, böyle yapıyorsanız, bu da ibadettir. O zaman sizin konuştuğunuz da hep ibadettir.

Buna göre demek ki, Hak Teâla indinde asıl ibadet, insan kendi kendisini anladığı dakikadan ölünceye kadar hem Hak Teâla'nın hü*kümlerince yaşayışını devam edecek ve onun emri ile yürüyüp gide*cek. Bu ibadet için herhangi bir şekilde vakit tayin edilmiş değildir. Bu ibadet her zaman içindir. Bu ibadet herhangi bir muayyen şekil yoktur. Her şekilde her iş ibadet olabilir. Yukarıda verdiğimiz misal gibi, siz demiyorsunuz ki, ben falan vakit Allah kuluyum, falan vakit Allah kulu değilim. Yine demiyorsunuz ki, falan vakit Allah'a ibadet vaktidir,falan vakit ise ibadet vakti değildir.

Kardeşlerim, şimdi siz ibadetin ne olduğunu anlamış oldunuz, şu*nu da anlamış oldunuz ki, ibadetin muayyen bir vakti ve zamanı yok*tur, yaşayış boyunca her hal ü kârda Allah'a kuliuk etmenin adına iba*det derler. Şimdi siz kalkıp da sonra bilirsiniz ki, madem ki ibadet bu*dur, öyle ise şu namaz, şu oruç, şu hacc ve saire, nelerdir? Onun da cevabı şöyle: Allah'ın sizler için farz kıldığı bu ibadetlerden maksat, dediğimiz bu büyük ibadet için sizi hazırlamaktır. Bu ibadetler hazırlık ibadetlerdir. Hani sizin hayatınız, yaşayışınız boyunca devam edecek olan ibadetlere hazır olasınız. Daimi ibadet halinde olmak için hazırlanasınız. Siz günde beş kere namaz kılarken hep Allah kulu ol*duğunuzu hatırlarsınız. Hatırlayasınız diye Allahu Teâla size beş vakit namazı farz kılmıştır. Size senede bir ay oruc farz olmuştur, bu da sizi yine kulluk etmeğe hazırlamak içindir. Defalarca size zekât verme*nizi hatırlatmıştır, hatırlatmıştır ki, siz kazanmış bulundunuz mal sizin değildir, Hak Teâla atiye kabilinden sizlere ihsan eylemiştir. Bunun için siz sizin olmayan bu malı istediğiniz gibi harcayamazsınız.

Kendi nefis isteklerinize sarf edemezsiniz Kendi sahibi*nizin, Malikinizin hakkını vermelisiniz. Hac'da ise, Allah'a karşı muhabbet Allah'a karşı sevgi, gönüllerde öyle yerleşir ki, bir kere yer-leşti miydi, bütün ömür boyunca bunun tesiri gönüllerden silinmez, çık*maz. Bu hazırlık İbadetlerinden sonra, eğer siz öteki büyük ibadet İçin ehliyet kesb ettiniz miydi, yaşayışınızı Allah'ın istediği şekle koydunuz muydu, o zaman sizin her hareketiniz, her işiniz ibadet olur. Elbette şuna do şüphe yok ki, böyle olmakla beraber, namaz yine namazdır. oruç yine oruçdur, zekât yine zekâttır, hacc da hacc. Şimdi, içimizde bu niyet olmaksızın namaz kılsak, boyuna eğilip kalksak, oruç tutup hep aç kalsak susuz kalsak, Hac'a gitsek, Hac merasimini eda eyle*sek, zekâtımızı ödesek, yine bir faidesi olamayacaktır. Namazımızın boşuna eğilip kalkmaktan başka bir şey ifade etmeyecektir. Bu zahi*ri ibadetler için bir misal verelim. Bir vücud vardır, bu vücudun içinde ruh da vardır, gidiyor, geliyor, yürüyor, geliyor, konuşuyor ve saire. O zaman bu demek bir canlı insandır. Fakat bu vücudun içinde ruh yoksa, yerinden kıpırdıyorsa, demek ki ölü bir cesed, bir cenazedir. Ölü cesedin da, cenazenin de elleri olur, ayakları olur gözleri ağzı bur*nu olur ama ruhu olmaz. Siz de bunun gibi bir şeyi çamurdan da ya*pabilirsiniz. Bu şekilde namazın erkanı tam olmazsa erkanı ile kılın*mazsa orucun şartları doğru dürüst olmadan tutulursa, bu namazın bu oruç ve benzerlerinden maksat Allah'a bağlanmaktır. Allah muhabbetti ve Allah korkusunun kalblere yerleşmesidir. Allah'a karşı bağlı*lık vefakârlık olmadan kılınan namaz da oruç da benzerleri de ruhu bulunmayan bir cesedden başka bir şey değildir.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
içimizde bu niyet olmaksızın namaz kılsak, boyuna eğilip kalksak, oruç tutup hep aç kalsak susuz kalsak, Hac'a gitsek, Hac merasimini eda eyle*sek, zekâtımızı ödesek, yine bir faidesi olamayacaktır. Namazımızın boşuna eğilip kalkmaktan başka bir şey ifade etmeyecektir.

_______selamün aleyküm
emeginize saglık mevla razı olsun inşallah
faydalı bir paylaşım kalplerimize tesir etmesi duası ile
rabimize emanet olunuz
selam ve dua ile_______
 

osmanyusuf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2007
Mesajlar
387
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Yaplımak istenilen şey Haktan gelini duyurabilmak olmalı tabiki ..

Vealeykümselamverahmetullahveberakatühü
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt