Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HZ.SÜMEYYE (1 Kullanıcı)

politrade

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2006
Mesajlar
307
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hz. Selman’ın yolu Mekke’ye düşer bir gün. Hz. Sümeyye ile evlendirilir. İkisi de fakir bir hayatın, tahammülü zor koşulları içerisinde mütevazı bir hayat sürerken,Allah onlara yeni bir nur yolladı;Hz. Ammar...

Hiç kimsenin doğumu ve yaşadığı mekânlar tesadüfi ve sıradan değildir. Asr-ı Saadetteki insanlar nur üzerine nur yağar gibi özenle seçilmişti adeta. Bir gün sohbet sırasında Rasul: “Ya Ali,Ya Ammar,Ya Selman sizi cennet hasretle bekliyor“ buyurdu. Cennetin özlemle beklediği insan olmak en özel olmaktır.

Ammar, yani Sümeyye ve Selman’ın oğulları delikanlı olup Rasul ile tanışınca ve İslam ile şereflenince,
Peygamberimiz yeni inen Tekvir Suresi’nin ilk gelen 15 Ayetini okudu ve “Ya Ammar bunları anne ve babana mutlaka oku” emrini verdi.

İsterseniz, hep beraber Tekvir suresinin ilk 15’ e kadar olan ayetlerini bir hatırlayalım.

1-Güneşin ışınları dürüldüğü zaman
2-Yıldızlar döküldüğü zaman
3-Dağlar yürütüldüğü zaman
4-Gebe develer sahipsiz bırakıldığı zaman
5-Vahşi hayvanlar toplatıldıkları zaman
6-Denizler ateşle kaynatıldığı zaman
7-Ruhlar bedenlerle birleştirildiği zaman
8-Diri diri gömülen kız
9-“Hangi suçtan dolayı öldürüldü”diye sorulduğu zaman
10-Amel defterleri neşredildiği zaman
11-Gök perdesi kalktığı zaman
12-Cehennem alevlendiği zaman
13-Cennet yakınlaştırıldığı zaman
14-Kişi ne hazırladığını çok iyi bilir.

Evladının Eğittiği Ebeveyn;

Hepimizin yaşamına İslam çeşitli vesilelerle girmiştir. Kimimiz yaşadığı bir ölümle ibret alıp,kimi gördüğü bir rüya ile,kimi araştırarak,kimi evladından,kimi bir büyüğünden,kimi bir kazadan,bir acıdan,kimide Hz. Yasir ailesi gibi evlatlarından.....

Anne-Baba her zaman evladını eğitmez. Evladın anne babayı yetiştirdiği çok görülmüştür. İşte Ammar yedinci Erkek Müslüman olarak yaptığı ilk tebliğini ailesine bildirmiştir. Sümeyye de hanımlardan yedinci Müslüman olarak geçmiştir İslam Tarihine.

Ayetler çarptı sanki Sümeyye’yi.Diri diri gömülen kızın hesabını sorulacağı bir gün anlatılıyordu. Tüm haksızlıkların,intikamının alınacağı,büyük farz edilen her şeyin yüce yaratıcının bir eseri olduğu ve bitmeye mahkum olduğu vardı ayette. Bazen kelimelere dökemeseniz de doğru olan şeyi kalbiniz size anlatır.
Okumamıştı,yazmamıştı ama kalbi “doğru olan bu tereddüt etme “diye ona fısıldadı. Kapılıverdi Kur’an’ın rüzgârına ve “EVET” dedi.”La ilahe illallah Muhammedün Rasulallah”
Dilinden çıkan kalbine indi.Sonra da tüm hücrelerine kök saldı iman.

Hayatı hep bir tas çorba ile geçmiş bir aileydi onlar. Yanında katık olmazdı çoğu zaman. Zenginlerin evine işçi olarak giderlerdi. İslam’a “evet”dedikleri ve bu zengin müşrikler tarafından duyulduğu anda;önce alay,ardından yüklü para teklifleri geldi. Umursamadılar. Şaşırmıştı müşrikler. Sırtlarına giyecek,evlerine eşya,sofralarına katık teklif ediyorlardı ve bu insanlar gözlerini kırpmadan “HAYIR” diyordu.

O halde tek yol kalmıştı. Ezmek....
İşkencenin en ağırını denemek. Böylece içlerindeki tüm vahşeti deneyecekleri bir denek,diğerlerine gözdağı verecekleri bir imkan doğacaktı.

İşkencenin mimarı Ebu Cehil’di. Rasule en büyük kini besleyen,adını duymaya bile tahammül edemeyen Cehil...

İşkence Anı;

Zaten zayıf ve biçare olan aile toparlanarak ****ürüldü sıcak çöle. Her birini diğerinden biraz öteye bağladılar.Sıcaktı.Sümeyye’nin işkencedeki nasibi, gergiydi.Sırt üstü yatırdılar.İki kolunu ve bacağını iplerle gerdiler.Başladılar kollarından ve bacaklarından çekmeye.Bu sırada az ilerisinde oğluna ve eşine kırbaçlarla vurmaya çoktan başlamışlardı.Ebu Cehil her bir santim ayırışında gergiyi soruyordu”vazgeçiyor musun?”diye.Tek cevap çıkıyordu “La ilahe illallah Muhammedün Rasulullah”

Sağ kolunu söktüler. Kolunu mafsalından ayırdılar. Bunları tek evlatları Ammar da seyrediyordu. Ağlamaktan ıslanmıştı üzerindeki gömlek. Şoktaydı herkes. Acıya dayanmak mümkün değildi.”Tamam çözün, imanını inkâr edecek” dediler. O yine kelime-i tevhid getirdi. Sonra gergiye yeniden aldılar ve sol kolu da söküldü. İki omuzdan sökülmenin maddi ızdırabı içinde kıvranan Sümeyye’yi büyük bir yılışıkla seyreden Ebu Cehil ”hadi bakalım şimdi de mi vazgeçmeyeceksin?” dediğinde, acıyla haykıran Sümeyye şunları söyledi”La ilahe illallah Muhammedün Rasulullah. Allah belanı versin, hain! ..”

Şok olan Ebu Cehil, hançerini çıkardı ve sapladı Sümeyye’nin vücuduna...Ve ilk İslam kanı orada aktı. İlk şehide orada verildi. İlk cennet yolcusu bir kadın oldu. Kâfirin zulmü ebter (soyu kesik) kalmaya mahkumdur. Çünki Sümeyye “evet” dememiştir ona. Şehidler hep derler “Ya Rabbi binlerce can ver bize ve biz binlerce kez onu senin yolunca verelim” diye. Ne bir pişmanlık, ne vazgeçiş. Sözüne sadık kalmak bu olsa gerek... Çünki yazar Mustafa İslamoğlu’nun da dediği gibi onlar iki dünyanın da insanıydılar. Ölüme havlu attırdılar. Ölümü öldürdüler.

Kaç Dünyalısınız?

Ölümünü bir hamayil (muska) gibi göğsünde taşıyan, onunla tanış olan, biliş olan, dost olan İslam insanıyla; onu hayatından uzaklaştırmak isteyen, fakat bunu beceremeyince onu görmezden gelen, yok sayan modern birey arasındaki fark, sadece nicelik farkı mıdır?

Hayır, elbette nitelik farkıdır ve bu farkın temeli, "tek dünyalı" olmakla, "iki dünyalı" olmak arasındaki farktır. Tek dünyalılar için ölüm bir bitiş, bir son gibi algılanır. İki dünyalılar için ölüm, doğum kadar doğal ve tabii bir 'geçiş' noktasıdır.

Tek dünyalılar, hayatlarında yaptıklarının hesabını veremedikleri zaman, veremedikleri için ölüme sığınırlar; iki dünyalılar hayatlarının hesabını vermek için ölüme hazırlanır ve giderken "er-Rafiku'l-a'lâ" (Yüce Dost'a!...) diyerek giderler.

Tek dünyalılar için ölüm bir 'kaçış', iki dünyalılar için ölüm bir 'kavuşma'dır. Tek dünyalılar, yatırımlarını hep dünyaya yaptıkları için ölüm deyince gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi olur ve yüzlerinde korkunun rengini görürsünüz; onları ölüme razı eden tek şey 'dünyalarının yıkılması' dır. İki dünyalılarsa yatırımlarını orantısını kurarak iki dünyanın ikisine birlikte yaparlar ve bu nedenle de onları 'ölüm'le korkutamazsınız. Onları ölümle korkutmaya kalkanlar, hep ölüm karşısında titreyen tek dünyalı zavallılardır. Kendileri için geçerli olanın iki dünyalılar için de geçerli olduğu vehmine kapıldıkları için, kişilik satın almak için pazarlık yaparlar. Ruhunu satanların tümü tek dünyalıdır; hiçbir iki dünyalı, Allah'ın kendisine teklif ettiğinden aşağısına razı olmaz; onun içinde kula kul olmaz ve satın alınamazdırlar. (İslamoğlu-Makaleler)

Sümeyye gibi aşı olamasa da,Ammar gibi anacığı gözlerinin önünde katledilse de, Esma gibi evladının cesedine bakıp “işte en büyük hatip”diye haykırsa da ,Şems gibi gülümseyerek eceline gitse de,Amine gibi hasetle kavrulsa da,siz onları vazgeçiremezsiniz. Ve satın alamazsınız.

Ya bizim tükettiğimiz imanımız,söz verip de bozduğumuz yeminlerimiz,dönekliklerimiz?
Aynı sözü söylemedik mi bizde “La ilahe illaallah” derken.?
Söyledik, yazdık ama kalbe indiremedik.

Biz de söz vermedik mi? Canımızdan,malımızdan,çocuklarımızdan daha çok sevmeye Rasulü....

O halde biz nerede hata yaptık....?
 

hilal76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
461
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: HZ.SÜMEYYE

Paylaştığın için sağol ALLAH razı olsun
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
Sümeyye gibi aşı olamasa da,Ammar gibi anacığı gözlerinin önünde katledilse de, Esma gibi evladının cesedine bakıp “işte en büyük hatip”diye haykırsa da ,Şems gibi gülümseyerek eceline gitse de,Amine gibi hasetle kavrulsa da,siz onları vazgeçiremezsiniz. Ve satın alamazsınız.

Ya bizim tükettiğimiz imanımız,söz verip de bozduğumuz yeminlerimiz,dönekliklerimiz?
Aynı sözü söylemedik mi bizde “La ilahe illaallah” derken.?
Söyledik, yazdık ama kalbe indiremedik.

Biz de söz vermedik mi? Canımızdan,malımızdan,çocuklarımızdan daha çok sevmeye Rasulü....

O halde biz nerede hata yaptık....?

allah razı olsun..


Sümeyye!..
Ammarın annesi Sümeyye!..
Yasirin sevgili eşi Sümeyye!..
Müminlerin cefakar annesi Sümeyye!..
Ve...
Ve İslamın ilk şehidi Sümeyye!..

Son mübarek dinin, son mübarek Peygamber'in aleyhisselatu veselam ilk şehidi...

Evet!..
Evet, türlü işkencelerden sonra Ebu Cehilin kalbine sapladığı mızrak ile şehadet şerbetini içen Sümeyye!..

Kocası Yasir ve iki oğlu ile günlerce işkenceye maruz kalan Sümeyye!..

O, müşriklerden işkence gördü.

Ebu Cehil tarafından da şehid edildi.
Kızgın Mekke kumlarının üzerine yatırılıp işkence edilen...
El ve ayaklarına dört deve bağlanan ve develer dört ayrı istikamete doğru sürülerek kolları ve bacakları un ufak edilen...
Lat, Menat ve Uzza putlarına imana davet edilen kadın Sümeyye!..
Allah celle celaluhu ve Rasul'une aleyhisselatu vesselam olan imanından canı pahasına vazgeçmeyen...
Ölümü sevgiliye kavuşmak istercesine severek karşılayan...
Dünya ve dünyadaki nimetleri bir çırpıda reddeden...

Küfür nizamının yıkılışını kanı ile çabuklaştıran...
Ve bütün müminlerin annesi olma şerefine nail olan o güzel anne Sümeyye!..
Ebu Cehiller, Ebu Lehebler yine iş başındalar.
Bu kez Sümeyyenin kızlarına musallat oldular.
Zaten Sümeyye anne ta o gün bunları bizlere vermişti.
Gördüğü işkenceler ile... Akıtılan kanları ile... Ve verdiği canı ile anlatmıştı bize.


"Kızlarıma sahip çıkın" demişti. "Sahip çıkın benim davamın takipçisi kızlarıma!"..
Oğullarım Ammar ve Abdullah bana sahip çıktılar.
Benimle beraber aynı zulüm ve işkenceleri metanetle karşıladılar.
Siz de kızlarıma sahip çıkın diye haykırmıştı.


Dün Sümeyyeler bedel ödediler.

Bugün de kızları bedel ödüyorlar.


Günümüzün Ebu Cehilleri onları bir bir katlediyorlar!
Yani günümüzün Ebu Cehilleri!..
Sümeyyenin kızları yerlerde sürükleniyor.
Otobüslerle toplanıp dağ başına atılıyorlar.

İdam ile yargılanıyorlar. Hapsediliyorlar. Üzerlerine panzerler sürülüyor. Pompalı tüfeklerle katlediliyorlar.
Fakat Sümeyyenin oğulları ortalıkta gözükmüyorlar nedense!
Neredesiniz ey Sümeyyenin oğuları?


Nerelere kayboldunuz?
Nazar mı değdi sizlere?
Hangi delikte Allah'ın celle celaluhu vaadini bekliyorsunuz?
Çıksanıza ortaya! Korkmayın!.. İman edin!..
Allah celle celaluhu herşeyden daha büyük ve güçlüdür. Çıkın ortaya artık! Çıkın!..

İman tazeleyin ve Sümeyyenin oğullarına yaraşır bir biçimde zulme karşı durun!..
Yılmayın.. Ürkmeyin... Dağılmayın...
Eğer Allah celle celaluhu'ya inanıyorsanız, siz üstünsünüzdür.
Korkaklık ederek zalimleri üstün hale getirmeyin!
Size sesleniyorum anne ve babalar!..
Okulun önünde kızlarını döverek başlarını açtıran anne ve babalar...

Kızlarını eve hapsedip, günde üç öğün dayak atan anne ve babalar...


Kızların namusuna tabelleş olan cebi dolu kodamanlar... Ben sana yardım ederim diyerek, sahte bir nikah ile kız çocukların namusuna tebelleş olan ve üç gün sonra da kapı dışarı eden dini bütün adamlar!...


Kızlarının davasına sahip çıkmayan anne ve babalar...
Söyler misiniz, siz kimsiniz?
Sizler kimin oğulları ve kızlarısınız?
Sümeyyenin mi, yoksa Ebu Cehilin mi?


Yoooo!.. Sizler asla Sümeyyenin kızları ve oğulları olamazsınız!
Çünkü o sütü bozuk kız ve oğlanlar doğurmadı.
Asla!.. Asla!.. Asla!..
O haramzade çocuklar edinmedi!
Sümeyyenin kızlarına zulmedenler!..
Sizler, olsa olsa Ebu Cehilin çocukları olabilirsiniz.
Yanılıyor muyum acaba?..


Hadi, hayır bizler Ebu Cehilin oğulları ve kızları değiliz deyin! Diyemezsiniz... Aslınızı inkar edemezsiniz...

Ebu Cehilin izinde olmaktan vazgeçemezsiniz...
Ey Sümeyyenin elleri öpülesi kızları!..
Sizlere de yalvarıyorum! Siz de sahip olduğunuz iffet, namus ve şerefinize halel getirmeyin!
Eğer kendinize sahip çıkmazsanız, bu Sümeyye annenin davasına ihanet olur. Huzur-u İlâhide sizlerden şikayetçi olur...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt