gül-muhammed
Kayıtlı Kullanıcı


Ebu’d-Derda, Ebu Ümame, Eska oğlu Vasile ve Enes bin Malik’ten
şöyle rivayet edilmiştir: “Biz bir gün dini bir konuda tartışma yaparken,
Resulullah (S.A.V) yanımıza geldi. Bize, öyle fena öfkelenmişti ki,
böylesine hiç öfkelenmemişti. Sonra biz tartışmamıza devam ettik bunun
üzerine Resulullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Yavaş olun Ey Muhammed
Ümmeti! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldular. Bırakın
münakaşayı, iyiliği yoktur. Bırakın tartışmayı, zira mü’min tartışmaz.
Vazgeçin tartışmadan, çünkü tartışan kişi tamamen ziyandadır.
Terkedin münakaşayı, münakaşa edene kıyamet gününde şefaat etmem.
Terkedin münakaşayı, zira ben haklı olduğu halde tartışmayı bırakan
kimseye cennetin kenarlarında, ortalarında ve yüksek yerlerinde üç köşk
verileceğine kefilim. Vazgeçin tartışmadan, çünkü putlara tapmaktan
sonra Rabbimin bana ilk yasak ettiği şey tartışmadır.” (Taberani)
Mücadele ve münakaşadan kötü ahlaklar meydana gelir, Mücadele kendi
arkadaşına galip gelmek amacı ile yapılır. Dostlar arasındaki kin ateşini
körükleyen münakaşadır. Münakaşa, karşıdaki insanı cahil yerine
koymak, sen bilmezsin, ben bilirim demektir. Münakaşa, dostların
azalmasına, hasımların çoğalmasına sebep olur. Münakaşa, kendisinin
akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü ispata çalışmaktır. Bu ise karşıdakini
cehalet ve ahmaklıkla itham etmektir.

