mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Burhaneddin Eğridirî, Anadolu velîlerindendir. 1562’de Eğridir’de vefat etti.
Bir gün biri geldi bu zata.
- Hocam, bir nasihatinizi alayım dedim.
Buyurdu ki:
- Sana, Hz. Ömer’in bir nasihatini söyleyeyem mi?
- Çok sevinirim.
- O büyük zat, sahabeye buyurmuş ki, “Üç şeyi yaparsanız mahvolursunuz”.
Eshab-ı kiram sormuş:
- Yâ Ömer nedir onlar?
Buyurmuş ki:
- Biri, Eshap olmak şerefinden daha üstün bir şeref ararsanız. İkincisi, dini, dünya
menfaatlerine alet ederseniz. Üçüncüsü de, dünya için dünyalık isterseniz.
Kimseyi ayıplama!
Bir gün de nasihat isteyen birine buyurdu ki:
- Kimseyi ayıplama kardeşim.
Adam arzetti.
- Ama hocam öyle şeyler oluyor ki, ayıplamamak elde değil.
- Olsun, yine de ayıplama.
Ve izah etti:
- Çünkü bir kimse, bir Müslümanı, tövbe ettiği bir kusurundan dolayı ayıplarsa, o kimse,
bu kusuru işlemeden ölmez.
Adamın hayretine gitti.
- Öyle mi hocam?
- Elbette. Ayıplayacaksan kendini ayıpla.
- Kendimi mi?
- Evet. Yani nefsini.
O senin düşmanındır
O senin en büyük düşmanındır. Seni Cehenneme sokmak için uğraşıyor.
***
Bir gün de bir sevdiği geldi bu zata.
- Hocam, bana bir akıl verin.
- Hayrola, n’oldu?
- Bazıları beni çekemiyor. Bir zarar yapmak için fırsat kolluyorlar. Ne yapayım?
Buyurdu ki:
- Koruyucu sebeplere yapış. Ama asıl koruyucu Allahü tealadır.
- Amenna.
- Allahü teala bir insanı korursa, bütün dünya bir araya gelse, ona birşey yapamazlar.
Ve ekledi:
- Amaa, Allahü teala korumazsa, bütün dünya bir araya gelse, bir sivri sinekten bile
koruyamazlar.
Yazar Adı: Abdüllatif Uyan (Türkiye gazetesi)
Bir gün biri geldi bu zata.
- Hocam, bir nasihatinizi alayım dedim.
Buyurdu ki:
- Sana, Hz. Ömer’in bir nasihatini söyleyeyem mi?
- Çok sevinirim.
- O büyük zat, sahabeye buyurmuş ki, “Üç şeyi yaparsanız mahvolursunuz”.
Eshab-ı kiram sormuş:
- Yâ Ömer nedir onlar?
Buyurmuş ki:
- Biri, Eshap olmak şerefinden daha üstün bir şeref ararsanız. İkincisi, dini, dünya
menfaatlerine alet ederseniz. Üçüncüsü de, dünya için dünyalık isterseniz.
Kimseyi ayıplama!
Bir gün de nasihat isteyen birine buyurdu ki:
- Kimseyi ayıplama kardeşim.
Adam arzetti.
- Ama hocam öyle şeyler oluyor ki, ayıplamamak elde değil.
- Olsun, yine de ayıplama.
Ve izah etti:
- Çünkü bir kimse, bir Müslümanı, tövbe ettiği bir kusurundan dolayı ayıplarsa, o kimse,
bu kusuru işlemeden ölmez.
Adamın hayretine gitti.
- Öyle mi hocam?
- Elbette. Ayıplayacaksan kendini ayıpla.
- Kendimi mi?
- Evet. Yani nefsini.
O senin düşmanındır
O senin en büyük düşmanındır. Seni Cehenneme sokmak için uğraşıyor.
***
Bir gün de bir sevdiği geldi bu zata.
- Hocam, bana bir akıl verin.
- Hayrola, n’oldu?
- Bazıları beni çekemiyor. Bir zarar yapmak için fırsat kolluyorlar. Ne yapayım?
Buyurdu ki:
- Koruyucu sebeplere yapış. Ama asıl koruyucu Allahü tealadır.
- Amenna.
- Allahü teala bir insanı korursa, bütün dünya bir araya gelse, ona birşey yapamazlar.
Ve ekledi:
- Amaa, Allahü teala korumazsa, bütün dünya bir araya gelse, bir sivri sinekten bile
koruyamazlar.
Yazar Adı: Abdüllatif Uyan (Türkiye gazetesi)