Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HZ.MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.) MUHABBETLE İTAAT (1 Kullanıcı)

yakal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
69
Tepki puanı
0
Puanları
0
Muhabbet-i Rasûlullah’ı yaşamayanlar, gerçek muhabbetin tadını alamazlar. Bezm-i Alem Valide Sultan, Cenab-ı Hakk’ın, bu alimi nur-i Muhammedi muhabbeti sebebiyle yarattığını ne güzel ifade eder:

Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl...

Muhabbetin derecesi, eserinde tecelli eder. Peygamber Efendimiz’e olan muhabbetimiz, sünnet-i seniyyenin ruhaniyeti ile yaşayabildiğimiz nisbettedir. Bir insan, Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeye tabi olmadan, Gönlü Rasûlullah Efendimiz’in (sav) rûhaniyetiyle dolmadan ve O’nun örnek hayatıyla istikametlenmeden kamil bir mü’min olamaz.

Bugün nail olduğumuz iman topluluğu, asr-ı saadetin kudsi mirasının bereketidir. Bizler, artık sahibi olma imkanına sahip değiliz. Ancak ayet-i kerimede buyruldu üzere “onlara güzellikle tabi olan” mü’minlerden olup Hak Teala’nın rızasına nail olma imkanımız bakidir. Allah ve Rasûlü’ne olan muhabbetimizi bütün fani muhabbetlerin üstünde tutmalı ve son nefesimize kadar bunu devam ettirme vecdi içinde olmalıyız.

Allah Rasûlü – sallâllâhu aleyhi ve selem-; Nebi, Rasûl, Habibullah, Fahr-i Alem, Resûl-i Ekrem gibi hürmetkar ve muhabbet dolu ifadelerle yad edilmeli, ism-i şerifi her zikredildiği anda O’na tam bir teslimiyetle salat-u selam getirilmelidir. (s.a.v) Bir mü’min kulun gönlü, Rasûlullah –sallâllâhu aleyhi ve selem-‘e ne kadar muhabbetle dolarsa, o kadar azab-ı ilahiden uzaklaşmış olur. Bu, Cenab-ı Hakk’ın yüce vaadidir. Ayet-i kerimede buyurur : “(Ey Rasûlüm!) Sen onların içinde iken Allah, onlara azab edecek değildir!..” (el-Enfal, 33)

Gönüller muhabbet-i Rasûllah’ta ne mertebeye vasıl olursa, dünyada nail olunacak huzur ve saadet; ahrette ulaşılacak makam, o nisbette yüce olur. Hazret-i Peygamber –sallâllâhu aleyhi ve selem-, yaratılıştaki fani muhabbetleri tekamül ettirerek ulvileştiren ilahi muhabbetin tecelli merkezidir.

Muhakkak ki mü’min, Rasûllah –sallâllâhu aleyhi ve selem- karşısında ilahi ürperişlerini ve bediî duygularını hissettiği, ruhunu nefsaniyete ait bütün çizgi ve görüntülerden boşalttığı vakit, O’nunla aynileşme, O’nun muhabbetinden hisse alma yolundadır. (s.a.v)

Hazret-i Mevlana –kuddise sirruh- buyurur: “İki dünya bir gnül için yaratılmıştır! Sen olmasaydın, Sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım!.. ifadesinin manasını iyi düşünün!..

Önceleri bir Hıristiyan iken, hakikat-i Muhammediyye’yi idrakin hazzına ererek gözü yaşlı, gönlü duygulu bir mü’min ve bağrı yanık bir Peygamber aşığı haline gelen Yaman Dede Allah Rasûlü’ne olan hasretini ne güzel ifade eder :

Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam,
Yanardağlar yanar bağrımda Ummanlarda nem duymam,
Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam,
Cemalinle ferah-nak et ki yandım ya Rasûlallah!..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt