“İsa Mesih’in müjdesini hiç duymamış olanlara ulaştırmak için.”
İsa Peygamberden yüzyıllar sonra papazların yazdıkları asılsız–astarsız hikayelere, uydurmalara bir kalem çekip direkt Kur’an–ı Kerim’e baktığımızda, Hz. İsa’nın müjdesinin Hz. Muhammed (sav) olduğunu görüyoruz ve bin yıldır Müslüman Türk milleti o müjdeyi, yani Hz. Muhammed Mustafa’yı baştacı etmiştir ve etmektedir. Dolayısıyla “müjdeyi duymayanlara duyurmak için geldik Anadolu’nun muhtelif yerlerinde kiliseler kurduk” demek, yalanın, yalancılığın, saçmalığın ve küstahlığın ta kendisidir.
Buyurun Saf suresi ayet 8:
“Bir vakit Meryem oğlu İsa şöyle demişti: Ey İsrailoğulları! Ben size gönderilen Allah’ın peygamberiyim. Benden önceki Tevrat’ı tasdik edici ve Benden sonra gelecek bir Peygamberin müjdecisi olarak geldim ki, O peygamberin ismi Ahmed (Muhammed’dir).’ Fakat sonra da İsa onlara mucizelerle gelince ‘bu apaçık bir sihirdir’ dediler”.
Ayet–i kerimeden gayet net bir şekilde anlaşıldığı gibi Hz. İsa kendinden sonra gelecek Son Peygamberin müjdecisi olarak gönderildiğini ifade ediyor. Dolayısıyla O’nun müjdesi Ahir Zaman Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’dir.
Haçlıların birer öncü kuvvet olarak ülkemize geldiklerini ve herhangi bir tarihte başlattıkları kanlı seferlerine üsler oluşturmaya çalıştıklarını “müjde” kelimesi ile örtmektedirler. Yakın tarihte verdiğimiz İstiklal mücadelemizde kiliselerin cephanelik olarak kullanıldığının canlı şahitleri var hâlâ aramızda. Güya İsa Mesih’in müjdesini yaymaya geldiklerini söyleyen o papazların da şövalyelerine komutanlık yapıp sivil halkı diri diri yaktırdıklarının belgeleri de ortada.
Bizim insanımıza düşen şudur; ‘Mesih’in müjdesi’ diye karşısına dikilerin sahtekarlara “O’nun müjdesi Hz. Muhammed (sav)’dır. Her ikisi de başımızın tacıdır” deyip kapısından kovmaktır. “Hakiki İsevilik, nurlu Hıristiyanlar, ahir zamanda İslamiyet’le omuz omuza gelecek olan Hıristiyanlık” gibi şok iddialar var
İsa Peygamberden yüzyıllar sonra papazların yazdıkları asılsız–astarsız hikayelere, uydurmalara bir kalem çekip direkt Kur’an–ı Kerim’e baktığımızda, Hz. İsa’nın müjdesinin Hz. Muhammed (sav) olduğunu görüyoruz ve bin yıldır Müslüman Türk milleti o müjdeyi, yani Hz. Muhammed Mustafa’yı baştacı etmiştir ve etmektedir. Dolayısıyla “müjdeyi duymayanlara duyurmak için geldik Anadolu’nun muhtelif yerlerinde kiliseler kurduk” demek, yalanın, yalancılığın, saçmalığın ve küstahlığın ta kendisidir.
Buyurun Saf suresi ayet 8:
“Bir vakit Meryem oğlu İsa şöyle demişti: Ey İsrailoğulları! Ben size gönderilen Allah’ın peygamberiyim. Benden önceki Tevrat’ı tasdik edici ve Benden sonra gelecek bir Peygamberin müjdecisi olarak geldim ki, O peygamberin ismi Ahmed (Muhammed’dir).’ Fakat sonra da İsa onlara mucizelerle gelince ‘bu apaçık bir sihirdir’ dediler”.
Ayet–i kerimeden gayet net bir şekilde anlaşıldığı gibi Hz. İsa kendinden sonra gelecek Son Peygamberin müjdecisi olarak gönderildiğini ifade ediyor. Dolayısıyla O’nun müjdesi Ahir Zaman Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’dir.
Haçlıların birer öncü kuvvet olarak ülkemize geldiklerini ve herhangi bir tarihte başlattıkları kanlı seferlerine üsler oluşturmaya çalıştıklarını “müjde” kelimesi ile örtmektedirler. Yakın tarihte verdiğimiz İstiklal mücadelemizde kiliselerin cephanelik olarak kullanıldığının canlı şahitleri var hâlâ aramızda. Güya İsa Mesih’in müjdesini yaymaya geldiklerini söyleyen o papazların da şövalyelerine komutanlık yapıp sivil halkı diri diri yaktırdıklarının belgeleri de ortada.
Bizim insanımıza düşen şudur; ‘Mesih’in müjdesi’ diye karşısına dikilerin sahtekarlara “O’nun müjdesi Hz. Muhammed (sav)’dır. Her ikisi de başımızın tacıdır” deyip kapısından kovmaktır. “Hakiki İsevilik, nurlu Hıristiyanlar, ahir zamanda İslamiyet’le omuz omuza gelecek olan Hıristiyanlık” gibi şok iddialar var