Biraz tuhaf bir başlık olsa da vakıa bu.
İslamî kaynaklarda şöyle yazılıdır:
Allah katındaki yüce mansibini görünce Hz. İsa (as) cenabı hakka bu kadar yüce bir mansip/makam sahibi olan bir peygambere, yani Hz. Muhammet’e (as) ümmet olmak için izin ister. Allah da onun bu isteğini kabul eder ve kıyamet sabahına kadar Hz. İsa’nın (as) ömrünü uzatır.
Yaratılmışın ömrünü uzatıp kısaltmak Allah’ın yedi kudretinde/kudret elindedir.
Ömrün uzaması ile “ölümsüzlük” da apayrı şeyledir.
Hz. İsa’nın kıyamette tekrar yeryüzüne inecek olması onun ölümsüz olduğu anlamına gelmez.
Peki Hz. İsa’nın (as) hayran kaldığı Hz. Muhammed’in (as) durumu nedir bugün?
Şöyle ifade edeyim yada; Dünyanın Hz. İsa’yı (as) beklediğini söyleyenler, bunun derken neyi savunuyor?
Şunu diyorlar; Hz. İsa (as) yeryüzüne inecek ve Hıristiyanlığı mutasaffi/tortulardan arınmış hale getirecek. İslam’a gerek kalmayacak. Ve tabi ki Hz. Muhammet’e (as) da.
Bugün, özellikle de şu efsunlu “Dinlerarsı Diyalog” serüveninden sonra zihinlere kazınmak istenen şey bu.
Çeşitli vesilelerle dile getirmeye çalıştım.
Bizim inandığımız İsa (as) ile Hıristiyanlığın inandığı İsa aynı İsa değildir.
Biz kul–peygamber–fani İsa’ya (as) inanırız.
Onlarsa Tanrı–ilah–Allah’ın oğlu İsa’ya inanırlar.
Kur’an’da, geçen ve “Hıristiyanlara laneti” içeren onlarca ayet, hep İsa (as) konusundaki bu yanlış anlayışlar ve inanışlar yüzündendir.
Hatta, ehl–i kitabın Hz. İsa hakkında söyledikleri cenabı hakkın öyle zoruna gidiyor ki, Yüce Allah bu iddiayı “dağlar paramparça yapacak” şiddette bir iftira olduğunu söylüyor.
Bu süreç hem İslam’ın hem de Hz. Muhammed’in (as) önünü kesme sürecidir.
Elimde iki akademisyen tarafından kaleme alınan ve Türkçe–İngilizce yayımlanan bir kitap var.
Size bu kitaptan bir pasaj sunacağım. Okuyun bakalım ne anlayacaksınız?
Sonu o paragrafı son birkaç yılda “diyalog” ekseninde oluşan binlerce paragraflarla da mukayese ederek de okuyun.
Sonra da indirin Hz. İsa’yı (as) ve kaldırın “alemlere rahmet” Hz. Muhammed’i (as) alemden. Tabi ki dünya barışı için bunu yapın.
İşte o paragraf:
“Cenab–ı Allah Kur’an’da kullarının farklı şeriatler (Musevilik, İsevilik ve İslam şeriatleri gibi) üzerine hareket etmelerinde birbirleriyle kavgayı değil sevgiyi öngördüğünü, bu şeriatlere tabi kullarının (Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar gibi) iyilikte birbirleriyle yarış etmelerini murat ettiğini söylemektedir. Binaenaleyh hiçbir ümmetin bir diğerinin imanını sulandırmaya kalkışmadan (Hıristiyan misyonerleri gibi), kendi imanî gerçeklerini yakalayıp insanlara hizmette yarış etmelerinin idrakine ermeleri ve yaratanına kulluk etmenin huzûr ve sükununa erişmeleri en akıllı yol olmak gerektir.”
Paragraf bitttiii.
Ne anladınız bu ifadelerden?
Benim için Anadolu’da insanlara “lise mezunu biri, koskoca hocaefendiyi nasıl anlasın, atıp tutuyor işte –hocaefendi Sorbon mezunu–” deyip dolaşanlar varmış, arkadaşlar söyledi.
Bu iki yazarın birer prof. olduğunu da söyleyeyim.
Böyle devam ederse çok daha tuhaf paragraflar okuyacaksınız, hazırlıklı olun.
İslamî kaynaklarda şöyle yazılıdır:
Allah katındaki yüce mansibini görünce Hz. İsa (as) cenabı hakka bu kadar yüce bir mansip/makam sahibi olan bir peygambere, yani Hz. Muhammet’e (as) ümmet olmak için izin ister. Allah da onun bu isteğini kabul eder ve kıyamet sabahına kadar Hz. İsa’nın (as) ömrünü uzatır.
Yaratılmışın ömrünü uzatıp kısaltmak Allah’ın yedi kudretinde/kudret elindedir.
Ömrün uzaması ile “ölümsüzlük” da apayrı şeyledir.
Hz. İsa’nın kıyamette tekrar yeryüzüne inecek olması onun ölümsüz olduğu anlamına gelmez.
Peki Hz. İsa’nın (as) hayran kaldığı Hz. Muhammed’in (as) durumu nedir bugün?
Şöyle ifade edeyim yada; Dünyanın Hz. İsa’yı (as) beklediğini söyleyenler, bunun derken neyi savunuyor?
Şunu diyorlar; Hz. İsa (as) yeryüzüne inecek ve Hıristiyanlığı mutasaffi/tortulardan arınmış hale getirecek. İslam’a gerek kalmayacak. Ve tabi ki Hz. Muhammet’e (as) da.
Bugün, özellikle de şu efsunlu “Dinlerarsı Diyalog” serüveninden sonra zihinlere kazınmak istenen şey bu.
Çeşitli vesilelerle dile getirmeye çalıştım.
Bizim inandığımız İsa (as) ile Hıristiyanlığın inandığı İsa aynı İsa değildir.
Biz kul–peygamber–fani İsa’ya (as) inanırız.
Onlarsa Tanrı–ilah–Allah’ın oğlu İsa’ya inanırlar.
Kur’an’da, geçen ve “Hıristiyanlara laneti” içeren onlarca ayet, hep İsa (as) konusundaki bu yanlış anlayışlar ve inanışlar yüzündendir.
Hatta, ehl–i kitabın Hz. İsa hakkında söyledikleri cenabı hakkın öyle zoruna gidiyor ki, Yüce Allah bu iddiayı “dağlar paramparça yapacak” şiddette bir iftira olduğunu söylüyor.
Bu süreç hem İslam’ın hem de Hz. Muhammed’in (as) önünü kesme sürecidir.
Elimde iki akademisyen tarafından kaleme alınan ve Türkçe–İngilizce yayımlanan bir kitap var.
Size bu kitaptan bir pasaj sunacağım. Okuyun bakalım ne anlayacaksınız?
Sonu o paragrafı son birkaç yılda “diyalog” ekseninde oluşan binlerce paragraflarla da mukayese ederek de okuyun.
Sonra da indirin Hz. İsa’yı (as) ve kaldırın “alemlere rahmet” Hz. Muhammed’i (as) alemden. Tabi ki dünya barışı için bunu yapın.
İşte o paragraf:
“Cenab–ı Allah Kur’an’da kullarının farklı şeriatler (Musevilik, İsevilik ve İslam şeriatleri gibi) üzerine hareket etmelerinde birbirleriyle kavgayı değil sevgiyi öngördüğünü, bu şeriatlere tabi kullarının (Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar gibi) iyilikte birbirleriyle yarış etmelerini murat ettiğini söylemektedir. Binaenaleyh hiçbir ümmetin bir diğerinin imanını sulandırmaya kalkışmadan (Hıristiyan misyonerleri gibi), kendi imanî gerçeklerini yakalayıp insanlara hizmette yarış etmelerinin idrakine ermeleri ve yaratanına kulluk etmenin huzûr ve sükununa erişmeleri en akıllı yol olmak gerektir.”
Paragraf bitttiii.
Ne anladınız bu ifadelerden?
Benim için Anadolu’da insanlara “lise mezunu biri, koskoca hocaefendiyi nasıl anlasın, atıp tutuyor işte –hocaefendi Sorbon mezunu–” deyip dolaşanlar varmış, arkadaşlar söyledi.
Bu iki yazarın birer prof. olduğunu da söyleyeyim.
Böyle devam ederse çok daha tuhaf paragraflar okuyacaksınız, hazırlıklı olun.