Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Huzura nasıl kavuşulur? (1 Kullanıcı)

kardelen2670

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2006
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Huzura nasıl kavuşulur?

MUSTAFA NUTKU
İnsanların büyük ekseriyeti bir tatminsizlik içindedir. Fakiri, zengini, genci, ihtiyarı, zayıfı , şişmanı, tahsillisi, tahsilsizi, erkeği, kadını, uzunu, kısası farketmiyor... Ekseriyetle herkes, kendine verilen nimetlere karşı “şükür”de noksanlık ve nimette kendisinden daha yüksek olanlara bakarak üzerindeki nimetlerin kadrini bilmekten uzak bir hâl içindedir. Halbuki, insanın nimette kendinden aşağı olanlara bakarak haline şükretmesi; takvâda ise kendinden yukarıda olanlara bakarak onlar gibi olmaya çalışması icap eder. İslâmî ölçü bu olmasına rağmen, bu ölçüyle yaşamaya muvaffak olabilenlerin sayısı diğerlerine göre çok azdır.
Tatminsizliğin en önemli sebebi ise, Allah’ın (cc) zikrini ihmal etmektir. Rabbimiz Ra’d Suresi’nde buna şöyle dikkat çekiyor: “Onlar (Allah’a yönelenler), iman eden ve Allah’ı anmakla kalpleri huzura kavuşan kimselerdir. Haberiniz olsun ki kalpler, ancak Allah’ı zikirle huzura kavuşur.” (28’inci ayet).

Allah’ı tevbe, istiğfar ve tevhid ile anmanın yanında en büyük zikir Kur’an’dır ki, bu zikir de hem okumakla, hem de ona uymakla olur. O zaman fikir, gönül ve hayat huzura erişir. Aksi halde, kalp ve hayat huzursuzluklardan kurtulamaz.

Huzura kavuşmakla ilgili olarak, Kur’an âyetlerinden ve hadislerden süzülmüş manâları araştırıp, ruhumuza emdirmekte fayda vardır:

“Allah’ı tanımayanın, başında dünya dolusu belâ vardır; Allah’ı tanıyanın dünyası nurla ve manevî sürurla (sevinçle) doludur.” (Lem’alar).

“Her kim fâni hayatı kendine esas maksat yapsa, zahiren bir cennet içinde olsa da, mânen cehennemdedir. Ve her kim, bâkî hayata ciddî olarak yönelmiş ise, hem dünya hem de âhiret saadetine mazhardır. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da, dünyasını Cennet’in bekleme salonu hükmünde gördüğünden, hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder.” (Sözler)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt