Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Huzur Eczanesi..! (1 Kullanıcı)

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
B)B)


Bu yazımızda, Kur'an mucizelerinin en muhteşemlerinden birini daha gözler önüne sereceğiz. Asr (Asr) sûresinin mânâsından anlıyoruz ki: iman etmeyen, güzel davranmayan, hak ve sabır meziyetlerini taşımayan herkes hüsrandadır. Yâni çıkmaza girmiş, yıkılmış ve perişan olmuştur.





Bu muhteşem Kur'an hükmünü açıklamadan önce,NEFS bilgilerini açıklamaya çalışan psikoloji ve tıbbî psikolojinin çok önemli tesbitlerini özetlemek istiyorum.
İnsanların davranışlarına ve moral yapılarına tesir eden faktör. Freud'un saçma sapan teorisi yüzünden uzun yıllar cinsî arzular olarak kabul edildi. Son 25 yıldır insanlarda en tesirli duygunun korku olduğu tartışmasız kabul ediliyor. Korku, insan yapısında o kadar önemlidir ki, biyolojik birçok düzensizlikler, kesinlikle korku ve buna bağlı evhamdan doğmaktadır.





Bunun en iyi örneğinin doğum olayında görmek mümkündür. Şehirli kadınların kırsal bölgelerde yaşayanlara nazaran daha zor doğum yaptıklarının ve doğum sırasında çeşitli problemlerle karşılaştıklarını herkes bilir. Tıp, eski yıllarda bu olayı, şehir dışında yaşayan kadınlarının daha idmanlı olduğuna bağlıyordu.
Son on yılda doğum olayının çift yönlü (anne ve çocuk) bir kompitür düzeniyle yürüdüğü tesbit edildi. Doğumda anne ve çocuk, tıpta uçakların otomatik inişe geçmesi gibi, bir kompitür merkez tarafından yönetilir. Bu sistemi bozan en önemli yanlışlık, korku duygusudur.





Şehirli kadınlar, diğer bölgelerde yaşayan kadınlara nazaran daha cesaretsiz olduklarından zor doğum yapar ve doğum sırasında pek çok problem çıkarırlar.
İnsanın günlük hayatında bu örnek ibret vericidir. Hayatta karşılaştığımız bütün olaylara karşı belli bir tevekküle sahip değilsek, dayanılmaz bir gelecek korkusuna kapılırız. Bu duygu bizde panik doğurur ki, bunalımların gizli sebebi bu paniktir.
İnançsız insan için iki büyük korku vardır: Biri ölüp yok olma korkusu, diğeri de gelecek endişesi. İşte bu iki korku olayı, bütün insanları sarar ve dayanılmaz ateşlerin pençesine atar. Çeşitli ruhî bunalımlara ve maddî hastalıklara (mide ülseri, kalp damarı spazmları, felçler hatta kanser...) sebep olur.





Ölüm ve gelecek korkusunun perişan ettiği ansan ne yapar? Ya alkolün ve beyaz zehrin pençesine düşer, ya sonu gelmez bir vahşete teslim olur ya da cinnet perdelerinde yan deli halde dolaşır durur.




Korku duygusunun tersi, güven duygusudur. Bu duygu mutlaka inanca bağlı olarak gelişir. İnanmayan insan, sahte güven duygularının peşinde koşar. Meselâ servet peşinde giderek korkudan kurtulmak ister. Şuur altında hiç bir şeye güvenilmeyeceği yazılı olduğundan daima hüsrandadır.
Güvenden mahrum insanın alkole, beyaz zehire, cinnete ve vahşete koşması, sonucu değiştirmemekte ve onun perişaniyetini giderememektedir.





İslâm'da alkollü içkilerin yasaklanmasındaki temel sebep bu noktaya dayanır. inanan ve Allah'a güvenen insanın alkolde teselli araması abestir. İnanmayan insan ise, hüsran ateşini serinletmek veya söndürmek için alkole sarılır.
İnsan yapısına tesir eden ikinci önemli duygu, kin ve nefrettir. Bu duygu, ihtiras duyguları hâlinde insana yansıdığında, hüsran ateşi âdeta körüklenir. Kin ve ihtirasın sebebi, güzel davranma (sâlih ameller) nimetine kavuşamamaktır. Asr sûresinin üçüncü âyetinde "İnsanlar ve güzel davrananlar hüsranda değildir." ifadesindeki mûcizevi hikmet, bu geçeğe 15 asır önce ışık tutmuştur.





Son yılların en büyük ilmî tesbitlerinden biri, insan vücudundaki hissî tesirleri kompitürüze eden sistemdir. 30 yıldır beynin alt bölümündeki Hypotalamus bölgenin bitki sinir sistemleri ile olan alâkası biliniyordu. Ancak duygularını, insanın maddî ve ruhî yapısına nasıl yansıdığı, ayrıntıları ile ortaya koyamamıştı.




Son yıllarda yapılan araştırmalar, streslerin yani ruhî baskıların bedene yansıma mekanizmasını açıklığa kavuşturdu. Bu ilmi tesbit kısaca şudur:
İnsanın moral ve bedeni yapısını, büyük bir ölçüde hormon sistemi tanzim eder. Damarların açılmasından tutunuz iştaha kadar bir çok hayâti faaliyet, hormon sisteminin kontrolü altındadır. Hormon sistemi derinin tazeliği ve zindeliğinden savunma sistemine kadar birçok olayları düzenleyen çok sayıdaki iç salgı bezlerinden kuruludur.





Bu salgı bezlerini, beynin alt yüzüne yapışık bulunan hipofiz salgı bezi, merkezi otoritesiyle yürütür. Bu salgı bezinin sap kısmı, beyinden gelen damarlarla birlikte özel bir zarla sarılıdır. Beyin zarı dediğimiz meneks zarının bir uzantısı olan ve hipofizi kavrayan bu zar, açılıp kapanma kabiliyetine sahiptir. Hipofiz sapındaki bu zar büzülürse, damarları daraltır. Ve hipofiz salgı bezinin salgıları, vücuda daha az giderek hormon faaliyetleri zaafa uğrar. Heyecanla gelen iktidarsızlık, bunun en iyi örneğidir. Bu zar genişler ve hormonlar daha bol akar. Bunun en iyi örneği de, moral yüksekliği ve hastalıkların iyileşmesidir. Hipofiz güçlü salgı verdikçe; timüs savunma salgısı artar ve vücudun direnci kuvvetlenir.





Yapılan araştırmalar; kin, nefret, ihtiras ve korku gibi duyguların Hypotalamustaki bu merkez aracılığı ile hormon sistemini kıstığını, güven ve sevgi duygularının bu merkez aracılığı ile hormon sistemlerini daha berrak ve hızlı çalıştırdığını ortaya koymuştur.
Bu ilmî tesbitin arkasında yatan müthiş gerçeği farkettiniz mi?
Evet, Allah insan vücudunun çalışmasındaki muhteşem mekanizmayı iman ve güzel davranışlar kanununa göre ayarlamıştır. Bunun daha açık tarifi ise, insan biyolojisinin baştan sona harika bir kompitür sistemi olduğu ve bu sistemin programındaki temel kanunun, iman ve ahlâka göre ayarlandığıdır.





İnançsızlıktan doğan korku ve ona bağlı kin ve ihtiraslarla dolu insan, kendi hayat sistemini adeta tersine akıtmaya çalışmaktadır.
İşte sûre-i asrın ikinci âyeti, bizce bu gerçeği haber vermektedir.
Yüce Yaratıcı: "Ey insanoğlu! Ben sizi iman etmeniz ve ahlâklı olmanız için programladım, aksine davranırsanız hüsrandasınız.." buyuruyor.





Cenab-ı Hak Hypotalamusa, oradan hipofiz sapına ve oradaki zar biçimi devrelere kadar bütün hormon sistemini öyle mükemmel bir şekilde kompitürüze etmiştir ki...
Sevgi dolu yüce Rabbimize güven dolu duygularla yaşarsak, bu devre sağlıklı çalışır. Damarlar genişler, organlar ve dokular iyi beslenir. Korunma sistemi tam randımanla yürür.




Eğer korkular, endişeler, kin ve ihtiraslar içinde iseniz vay hâlinize! Hüsrandasınız!
Ne alkol, ne beyaz zehir, ne vahşi ihtiraslar, ne de cinnet, çıkmaz sokaktan sizi geri çeviremez.
İnsan biyolojisi, inkâr bunalımlarına kırmızı kart gösteriyor. Âyetlerinin güzelliğine doyum olmayan yüce Kur'an, bu sırrı 15 asır önce akıllara durgunluk veren bir mesajla dile getiriyor.




İmansızlık hüsrandır, çıkmaz sokaktır.
İman'a ahlâka (sâlih ameller), hak ve sabra dönünüz!..
Yine aynı sûrenin mûcize reçetesine bakınız.
Ey insanoğlu, hüsranda isen ve çıkmaz sokakta kıvranıyorsan, bunun ilâcı: İman, ahlâk ve hak üzre sabırdır. Yâni bir ölçüde tevekkül.




Ah, eczanelerde tevekkül satılabilse de, insanlar kuyruğa girip kapışsalar! Ancak şurası iyi bilinmelidir ki, bu reçete, yalnız İslâm eczanesinde yapılmakta ve huzur veren ilaçlar, yine yalnız o eczanede bulunmaktadır.
Çıkmaz sokakta hüsran ateşi ile yaptığını sezen herkes, er geç bu eczaneye koşacaktır.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
selamun aleykum.
Rabbimiz razı olsun inşaallah.
çok faydalı bir paylaşım...tefekkür ve inceleme boyutuyla bize sunulmuş...
bizler bir yerimiz ağrıdığında, bedenimize bir şey olduğunda nasıl özen gösterip gerçek merkezine, hastanelere eczanelere gidiyorsak, hüsrana düşüp sevgi ve güvenden uzak kalmanın acıları içinde kıvrandığımızda, bizi yaratan, bizi bizden iyi bilen Rabbimize, O'nun kalbe yerleştirdiği imana koşmalıyız, müracaat etmeliyiz.. bu ise , her an O'nun merhametine muhtaç bizler olarak bir kereye mahsus olamaz...
övülmeye en layık olan Rabbe,
"insan"a güvenen ve ona kaldıracağından fazlasını yüklemeyen Allah'a emanet olun...
hayırlı cumalar
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
selamun aleykum.
Rabbimiz razı olsun inşaallah.
çok faydalı bir paylaşım...tefekkür ve inceleme boyutuyla bize sunulmuş...
bizler bir yerimiz ağrıdığında, bedenimize bir şey olduğunda nasıl özen gösterip gerçek merkezine, hastanelere eczanelere gidiyorsak, hüsrana düşüp sevgi ve güvenden uzak kalmanın acıları içinde kıvrandığımızda, bizi yaratan, bizi bizden iyi bilen Rabbimize, O'nun kalbe yerleştirdiği imana koşmalıyız, müracaat etmeliyiz.. bu ise , her an O'nun merhametine muhtaç bizler olarak bir kereye mahsus olamaz...
övülmeye en layık olan Rabbe,
"insan"a güvenen ve ona kaldıracağından fazlasını yüklemeyen Allah'a emanet olun...
hayırlı cumalar





Aleyküm Selam Kardeşim

Amin Ecmain Cümlemizden İnşaallah
Katkı ve Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederim
Allah'a Emanet Olunuz
Selam ve Dua İle...
 

hafizkiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
1,923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Konum
manevi iklimden selamlar
esselamü aleyküm emeğinize sağlık olsun inşALLAH
uzun lafın kısası:
UTANMIYOSAN İSTEDİĞİNİ YAP


CAHİL KİMSEYLE UĞRAŞMAK ÇOK ZOR
ALLAH HİDAYETE ERDİRSİN....
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
.

selamün aleyküm kardeşim

çok güzel anlatmışsınız , elinize sağlık

Asrı Saadet döneminde sahabeler birbirleriyle karşılaştıklarında

ve ayrılırken Asr suresi okurlarmış

ikindi namazına da Asr diyorlar...

Allaha C.c emanet olun...
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
.

selamün aleyküm kardeşim

çok güzel anlatmışsınız , elinize sağlık

Asrı Saadet döneminde sahabeler birbirleriyle karşılaştıklarında

ve ayrılırken Asr suresi okurlarmış

ikindi namazına da Asr diyorlar...

Allaha C.c emanet olun...



Aleyküm Selam Kardeşim
Allah'a Emanet Olunuz
Selam ve Dua ile

 

fatmana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
1,902
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamün aleyküm değerli resulaydın abi...emeğine sağlık çok anlamlıydı.. ALLAH(C.C)A EMANET OL....HAYIRL GÜNLER
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Rahmet Eczanesi'nde:
Ağrı kesici TESBİHATLAR...
Kul hakkını hatırlatıcı UYARI HAPLARI...
Tedavi edici Hadis ve Sünnet SERUMLARI.....
Tefekkür ANTİBİYOTİKLERİ....
Tevbe İĞNELERİ.....
İlim GÖZLÜKLERİ...........


Evet kardeşlerim tüm bunları Kuran-ı Kerim'den okuyabilir ve ne işe yaradıklarını çözebiliriz....Bu rahmet eczanesi nerede mi?....Hemen söyleyeyim Yalnız ücretlidir...Ücreti : ABDEST ALMAKTIR..Bunu yaptıktan sonra tüm bu ilaçlara ulaşabilir ve Ruhumuzun gıdasını, verir, tedavisini yapabiliriz....Abdest alıp gezinin...Karşınıza çıkan ilk eczane....RAHMET ECZANESİ'DİR......

alıntı
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm Değerli Abimiz.
Rahman c.c sizden ebeden razı ve memnun olsun, emeklerinizi tesirli ve ecirli kılsın inşallah..Gerçeklerin yine çok boyutlu değerlendirildiği, faydalı ve düşünmeye sevk eden bir çalışma paylaşmışsınız..Rahman c.c, asırlar öncesinden :''İman edin!'' diye buyururken, şüphesiz ki bunda insan için gerek bedeni, gerek maddi ve gerekse de manevi boyutta faydaların, hikmetlerin, devasa getirilerin olduğunu da bildirmiş oluyordu..Ben bu bilimsel kanıtları da okuyunca, şu kanaate varıyorum : Bilim, bugün İslam'ı doğrular nitelikte..İslam paranoyasının bir sebebi de bu olsa gerek..Çünkü İslam ile bilimi her fırsatta çatışır gibi göstermeye çalışmak ve ikisinin bir arada olmayacağını savunmak, gerçek korkanların yüzyıllardır izlediği bir metot...Bugün birçok hastalıklar, müslüman kişilerde görülmüyor bile..Hristiyan ve Yahudilerde olduklarını, Müslümanlarda ise görülme riskinin binde ....... olduğunu söylerler..İnsanın kendine güveninin, sağlığının, sıhhatinin temelinde her daim iman yatar..Eğer ki iman bir bünyede, kalbe ve beyne gerektiği şekilde nüfuz edebilmişse, o beden hem bedenen, hem zihnen, hem de kalben zorluklara v.s'lere daha dayanıklıdır demektir..Kısacası hastalıkların sebebi bile, hastalığın adı ne olursa olsun, imana veya imansızlığa bağlanabilir..İman ve sabır bu yüzden cevherdir, bu yüzden bir hazinedir, bu yüzden kalbin nükleer güçleridir..Sabrı ve Hakkı tavsiye edenler de bu yüzden kurtulmuşlar, bu yüzden eczanelerde bulunmayan ''HUZUR REÇETESİ''nin sırrına vakıf olmuşlardır.Rabbimize emanet olunuz inşallah..Selam ve Dua ile.

 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
"Ey insanoğlu! Ben sizi iman etmeniz ve ahlâklı olmanız için programladım, aksine davranırsanız hüsrandasınız.."

Selamun aleykum resul abi.çok güzel bir yazı.Bende dahil olmak üzere en büyük zaafımız stres neyazıkki..Aslı hanım çalıştığım yerde müşteri yöneticisi.annesi kanser hastası ama.hastaneye yatmıyor öleceksem evinde öleyim diyormuş.Kendini salmış bibakıma.Ama hayata sarılsa,ailesini düşünse,iman oluşsa belki daha farklı olur.Lakin bende hasta olsam düşünemiyorum kendimi.rabbim korusun cümlemizi.

Emeğinize sağlık
 
A

Arzu_76

selamün aleyküm

Rabbim razı olsun her zaman ki gibi bizi paylaşımlarınızla bilgilendirdiniz.

Rabbim razı olsun sizden

Dua ile inşallah
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
selamünaleyküm değerli abim.ALLAH celle celalühu razı olsun.idrak edenlerden olmak duası ve ümidi ile selametle.

Ah, eczanelerde tevekkül satılabilse de, insanlar kuyruğa girip kapışsalar! Ancak şurası iyi bilinmelidir ki, bu reçete, yalnız İslâm eczanesinde yapılmakta ve huzur veren ilaçlar, yine yalnız o eczanede bulunmaktadır.
Çıkmaz sokakta hüsran ateşi ile yaptığını sezen herkes, er geç bu eczaneye koşacaktır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt