s.a.olayı eminim hepiniz biliyorsunuzdur.agos gazetesi genel müdürü hrant dink trabzonlu 17 yaşındaki OGÜN SAMAST tarafından öldürüldü.benim kafamı karıştıran şey OGÜN SAMAST ya da onu bu işe azmettirenlerin amacı ne olabilir.sonuçta her ne kadar ermeni de olsa türk lere düşman değildi ve hiç bir zaman da türkiyeye zarar vercek bişi yapmadı bildiğim kadarıyla.lütfen bu konuda yorum yaparmısınz.sizce bu cinayetin amacı neydi.(bu arada ufak bir not tv de OGÜN SAMASTında ermeni kökenli olduğu söylendi..)şimdiden teşekkürler..
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
hrant dink cinayeti hakkında (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan enise karadeniz
- Başlangıç tarihi
RE: hrant dink cinayeti hakkında
güzel kardeşim olayları araştırsan ve bir birine bağlasan anlarsın...mesela ogün denilen şahıs ne kadar çabuk bulundu babası ihbar etsede bu kadar çabuk bulunması dikkat çekmiyor mu...
biraz düşün bulursun...denklem çok basit.ve inan onu öldüren türklük için öldürmemiştir....
selametle
güzel kardeşim olayları araştırsan ve bir birine bağlasan anlarsın...mesela ogün denilen şahıs ne kadar çabuk bulundu babası ihbar etsede bu kadar çabuk bulunması dikkat çekmiyor mu...
biraz düşün bulursun...denklem çok basit.ve inan onu öldüren türklük için öldürmemiştir....
selametle
RE: hrant dink cinayeti hakkında
ben bunun arkasında masonik bir teşkilatlanma olan lions ve rotary kulüplerinden çıkmış biri olduğuna inanıyorum öldüren kişinin. amaç türkiyeyi, içteki azınlıklarla karşı karşıya getirmek, azınlıkları kışkırtıp müslümanlarla karşı karşıya getirmek.. yaklaşan abd-iran savaşının arefesinde, türkiye ve iranın ortak komşusu olan ermenistanla türkiyeyi karşı karşıya getirmek.. ve de karışan ırak çamuruna türkiyeyi de sokmak.... ben bu işte amerika ve israilin olduğunu düşünüyorum.. her pislikte nasıl bunların imzası varsa 17 yaşındaki bir çocuğu da ayartmakta zorlanmayacaklarına inanıyorum..
bir de abnin azınlıklara müdahale etmesine daha da zemin hazırlayacak bu olay.. özetle abd-israil ve ab şer üçgeninin işine yaradı bu olay
ben bunun arkasında masonik bir teşkilatlanma olan lions ve rotary kulüplerinden çıkmış biri olduğuna inanıyorum öldüren kişinin. amaç türkiyeyi, içteki azınlıklarla karşı karşıya getirmek, azınlıkları kışkırtıp müslümanlarla karşı karşıya getirmek.. yaklaşan abd-iran savaşının arefesinde, türkiye ve iranın ortak komşusu olan ermenistanla türkiyeyi karşı karşıya getirmek.. ve de karışan ırak çamuruna türkiyeyi de sokmak.... ben bu işte amerika ve israilin olduğunu düşünüyorum.. her pislikte nasıl bunların imzası varsa 17 yaşındaki bir çocuğu da ayartmakta zorlanmayacaklarına inanıyorum..
bir de abnin azınlıklara müdahale etmesine daha da zemin hazırlayacak bu olay.. özetle abd-israil ve ab şer üçgeninin işine yaradı bu olay
Hrant Dink üzerinden Emperyalist Saldırı
Ahmed Birgivi
Hrant Dink Kim? Hrant Dink eskimiş ayakkabısıyla yaşamaya tenezzül edebilen sade bir insan. Kendi çıkardığı Agos gazetesinde, Türkiye’deki Ermenilerin dertlerini yazan tabii bu arada 1915 Ermeni techirinde yaşanan kimi vahşet, kimi dram olan acılardan da tarih dersi almış bir şahsiyet. Bundan dolayıdır ki, belki de Ermeni halkının yeniden uluslar arası emperyalizmim maşası olmaması için çırpınan ve bu uğurda Ermeni diasporasının şimşeklerinin üzerine çeken basit ama kişilikti. Hrant Dink Türk-Ermeni münakaşalarında birçok kez bir arabulucunu görevini üstlenmiş ve gerek Türk ve gerekse Ermeni aydınlarının Ermeni. Buraya kadar gayet tabii bir akış içinde gelişen hadiseler, Uluslar arası Haçlı-Siyonist emperyalizmin bir maşası olarak görev alan,“dün de, emperyalizme uşaklık ettikleri için hem Müslüman Türk ve Kürt halkının acı çekmesine ve hem de Ermeni halkının acı çekmesine sebeb olan, dolayısıyla da bugün, “Ermeni soykırımı” diye tabir ettikleri hadiselerden en az yarı yarıya mesul olan diaspora Ermenilerinin, bu faaliyetlerini alenen ve azıtarak yürütmelerinin neticesi olarak, 75 milyonluk Müslüman Anadolu halkında bir infiale yol açmış haldeler.
Bugün CIA-MOSSAD’ın kucağında yaşayan Ilımlı hırıstiyan diyologçusunun gazetesinde, adını Türkçe yazmaktan utanan ve ılımlı diolog başının bir bağlısıyla evlenmiş olan “Elif Shafak” namlı liberal yosmanın “Baba ve piç” romanında, Türklerle ilgili aşağılayıcı ifadelerini de emperyalizmi bir psikolojik silahı olarak görmekteyiz. Ermenilerin ve özellikle de Diapora Ermenilerinin soykırım diye bir dertleri varsa, önce bir zahmet, bolluk içinde yaşadıkları ABD’deki Yahudi Rothschilds ve Sabetaycı Yahudi dönmelerinden hesap sorsunlar. Tabii Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde 30 yıl boyunca işledikleri katliamların da bir hesabını vererek! Osmanlı Ermenilere millet-î sadıka yani sadık millet demişti. Ama bu sadık millet, önceleri, Doğu’da Osmanlı’ya ilk ihanet eden ve onca katliamı işleyen, ardından da, Sabetaycı idaresindeki İttihat ve Terakki’ye komitacılık ruhunu aşılayan bir ihanet şebekesine dönmüştür. Sonraları kanlı bıçaklı olacak olan bu iki güruh, Sultan 2. Abdulhamid’i devirerek, Osmanlı’yı yıkmak için az uğraşmadılar. O Sultan Abdulhamid Han’dır ki, Doğudaki Ermeni çetelerine karşı Hacı Musa Bey önderliğinde Müslüman Kürtlerden müteşekkil “Hamidîye Alayları”nı kurarken, Bu olaylarla hiç ilgisi olmayan Batıdaki Ermenilere ise, Yahudilerin imparatorluk üzerindeki tersini kırmaları için yol vermiştir.
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun büyük dedesi olan Hacı Musa Bey’in Ermenilerin, Doğu Anadolu’daki katliamlarını ve bölgenin bir Ermenistan olmasını rolünü Ermeniler şöyle anlatır: “Doğu Anadolu’daki Ermenileri durduran Hacı Musa Bey olmuştur. Kaynak ise “http://ermeni.org/turkce/vkayutyun.php?tp=ea&lng=tr&nmb=1” sitesidir.
Şunu apaçık ifade edelim ki, Müslüman Türk milleti Ermenilere soykırım tatbik etmemiştir. Çıfıt Yahudi ile Ermeni Taşnak komitacıları arasındaki parsa savaşından Müslüman Türk milleti sorumlu değildir. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak!
Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni, 1923 yılında Romanya’nın Başkenti Bükreş’te, Ermeni meselesinin de ele alındığı Taşnak Parti Konferansı’nda neleri açıkça itiraf etmiş: “İtilaf devletleri bizi hep Anadolu'da bir Ermenistan hayaliyle kandırdı. Bu boş hayale kapılarak Taşnak çeteleri kurup, 7 cephede savaşan Osmanlı ordularına silah ve mühimmat götüren birliklere saldırdık. Sonuçta İtilaf devletleri verdiği sözü tutmadı. Biz de Osmanlı'ya ihanetimizin bedelini tehcir ile ödedik. Böyle yapmasaydık belki de bu tehcir olayı başımıza gelmezdi”... Osmanlı'dan, Akdeniz'e uzanan bir Ermenistan talep ettik. Derhal gönüllü birlikleri oluşturduk, Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. İsyanımızın temelinde İtilaf Devletlerinin bize vadettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği göremedik. (Türk hava Kurumu yayınları, Rusça’dan tercüme)
Hrant Dink eski ayakkabısıyla belki Kaçaznuni kadar olamazdı ama, günümüzdeki emperyalist rüzgâra kendince karşı gelmeye çalışıyordu. Bunun için de Ermeni halkının bir kez daha “emperyalizm tarafından aldatılarak maşa hâline getirilmesini” önlemek için çaba sarfediyordu. Hele ki, dolar bağımlısı olmuş ve dünkü TAŞNAK’ın uzantısı olan, Ermenistan açlıktan kırılırken, beş kuruş yardım etmeyip, sadece uluslar arası arenada Anadolu’dan toprak koparmak için, bahse değer gören diaspora Ermenilerinin gemi azıya aldığı günümüzde.
Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra, Türk halkındaki AB ve ABD düşmanlığının yüksekliğinden panikleyen, küresel emperyalizmin köpekleri, bu düşmanlığı törpülemek için, bu eylemi bulunmaz bir fırsat bilerek, hem de kendi politikalarına temelden zıt olan bir adamın cesedi üzerinden strateji uygulamaya ve psikolojik baskı uygulamaya girişmiş hâlde.... “Hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hran’tız” gibi ucube sloganlarla Müslüman Türk milleti üzerinde psikolojik harbe kalkışan bu Batı emperyalizminin içimizdeki uzantıları şunu iyi bilsinler ki, bugünlerde gerçekleştirdiğiniz medya fırtınası etkisini çok kısa bir süre içerisinde tesirini kaybetmekle kalmayıp, sessiz bir hâlde bekleyen milyonlarca Müslümanı da tetikleyecektir. Mâlum etki tepki meselesi. Hiçbir Müslüman Ermeni değildir ve hiçbir Müslüman Hrant Dink değildir. Bu propagandanız, çok yakında sizlere bir fırtına şeklinde geri dönecektir. Bakın Hrant Dink gibi, sade bir insan bile, günümüzdeki kaostan dolayı hedef haline gelebilmiştir. İslâm-Türk milliyetçisi bir yazarımızın belirttiği gibi “Sevr hikayelerinin ayyuka çıktığı bu demlerde, artık hiç kimse vatanı kurtarmak derdinde olan insanlardan ‘bir Erzurum Kongresi yada bir Sivas Kongresi’ beklemesin!” Müslüman Türk milleti artık kurtuluşun, “kongrelerle değil, kendinden zuhur diyalektiği çerçevesinde, kendini feda etmekle” gerçekleşeceğine inanmıştır. Bugün belki de bir kazaya kurşununa kurban gitmiş olan Hrant Dink’in ölümüyle görülmüştür ki, kaos döneminde neleri nasıl söyleyeceğiniz çok önemlidir. Mâlum “kurt dumanlı havayı severmiş”. “Yalnız Kurtlara” yem olmamak için, dumanlı havada konuşmamak gerekir. Bizim gözümüz; ABD’nin Irak ve Afganistan’da AB’nin ise, Kıbrıs ve Ege kıt’a sahanlığında düşmanlığının iyice sırıtmasıyla birlikte, emperyalist niyetlerini halkımızdan çekindikleri için eskisi gibi açıkça ifade edemeyen ve efendileri çöktüğü için sesleri eskisi kadar gür çıkmayan, içimizdeki yerli işbirlikçilerin, bir matem, bir yas hadisesini, psikolojik harbe dönüştürenlerin üzerindedir.