Sana bu mektubu bir gece yarısı karanlık evimin sokağa bakan penceresinden gözyaşlarımdan utanarak ve aşk kelimesinin telaffuzundan sakınarak kaleme alıyorum.kimbilir belki sana ulaşır bu mektubum.satırlarım ne şikayet kastı taşıyor nede istek...
Ben dualarımda bil sadece senin ismin dudaklarımdan sakınsın diye adını zikrederim.senden birşeyler istemek için nekadar uzağındayız.ellerimizin parçalanarak önümüze akmaması senin merhametinden olmalı.yoksa ne EBU CEHİL ler yaşatıyordu içimizde bilirsin.ama yinede sen sırtını bize dönmezsin biliriz.
Halımızı arzetmek isterdim ama utancım bunu engelliyor.dünyanın dört bir yanındakı mılyarlarca ümmet keyfetmekten ve aşk katletmekten başka bir uğraşa sahip değil,AFFET!
Sana çıkan tüm yolların gerisinde hep kendimizden dışarı doğru yol alıp senı karşı tepelerin arkasına hapsetmenın utancı boynumuza paslı urganlarla asıldı.şimdi ufukları gözleyip ay saatlerini dilimize dolayıp sana türküler yapıyoruz,yemen türküleri gibi..EFENDİM...AFFET!
Ben dualarımda bil sadece senin ismin dudaklarımdan sakınsın diye adını zikrederim.senden birşeyler istemek için nekadar uzağındayız.ellerimizin parçalanarak önümüze akmaması senin merhametinden olmalı.yoksa ne EBU CEHİL ler yaşatıyordu içimizde bilirsin.ama yinede sen sırtını bize dönmezsin biliriz.
Halımızı arzetmek isterdim ama utancım bunu engelliyor.dünyanın dört bir yanındakı mılyarlarca ümmet keyfetmekten ve aşk katletmekten başka bir uğraşa sahip değil,AFFET!
Sana çıkan tüm yolların gerisinde hep kendimizden dışarı doğru yol alıp senı karşı tepelerin arkasına hapsetmenın utancı boynumuza paslı urganlarla asıldı.şimdi ufukları gözleyip ay saatlerini dilimize dolayıp sana türküler yapıyoruz,yemen türküleri gibi..EFENDİM...AFFET!