gula islam
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 9 Şub 2009
- Mesajlar
- 53
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Web Sitesi
- www.zeyneb1985.spaces.live.com
Hoş geldin
Hoş geldin güzel insan, bizim fakir gönülhaneye
Kusura bakma etraf biraz tozlanmış, biraz dağılmış,
kırılıp dökülmüş her şey ama hemen temizlerim senin için
Uzun zamandır gelip giden yoktu buraya
Son tarumar edilişinden beri ben de pek gelmedim
Hem dostlar aldırmazmış böyle şeylere
Gel! Gel otur şöyle!
Burası özel dostlar için, orayı ancak sen görebileceğinden
başkası kırıp dökemez ve kirletemez
Orası dost makamıdır, ancak senin tasarrufundadır ve
istemedikçe de kimse seni oradan çıkaramaz
Sahi! Ne ikram edeyim sana?
Aslında sana layık pek bir şey kalmış olmasa da; yıllanmış
özlemlerimin yanında, üzerine sevgi kırıntıları ekilmiş sıcak
bir yürek çorbası içmeye ne dersin? Hem de biraz sohbet
ederiz, kim bilir belki arka bahçede yetiştirdiğim nadide
güllerimi gösteririm sana Çok defa fırtına ve ayazlara maruz
kalsalar da hala yaşayanlar da var elbet Onları her gece göz
yaşlarımla suluyorum ve çile ile gübreliyorum Bak! Bir tane de
senin için ekelim şuraya Şu kar beyazı olanlardan Yüreğin gibi
temiz, yüzün gibi pak olanlardan Ama onu sen sulayıp
besleyeceksin anlaştık mı?
Açılan her gonca için bir iyilik yapalım şu dünyaya Hani şu
gül kokusundan mahrum ve nasipsiz dünyaya Gönül evimizin
dostluk pencerelerini açıp Muhammedi kokular gönderelim
zakkum ağaçları arasında kavrulan yüreklere Rahman ve
Rahim olanın adıyla
Beyaz güllerimizin üzerinde uçuşan kelebeklerden selam
gönderirim sana Eğer bir gün solarsa ak güllerimiz anlarım ki
ayrılık vakti gelmişİki damla gözyaşı ve bir fatiha ile gönlüne
düşer, yolumuza devam ederimta ki sonsuzluk bahçelerinde
buluşuncaya dek
Hoş geldin güzel insan, bizim fakir gönülhaneye
Kusura bakma etraf biraz tozlanmış, biraz dağılmış,
kırılıp dökülmüş her şey ama hemen temizlerim senin için
Uzun zamandır gelip giden yoktu buraya
Son tarumar edilişinden beri ben de pek gelmedim
Hem dostlar aldırmazmış böyle şeylere
Gel! Gel otur şöyle!
Burası özel dostlar için, orayı ancak sen görebileceğinden
başkası kırıp dökemez ve kirletemez
Orası dost makamıdır, ancak senin tasarrufundadır ve
istemedikçe de kimse seni oradan çıkaramaz
Sahi! Ne ikram edeyim sana?
Aslında sana layık pek bir şey kalmış olmasa da; yıllanmış
özlemlerimin yanında, üzerine sevgi kırıntıları ekilmiş sıcak
bir yürek çorbası içmeye ne dersin? Hem de biraz sohbet
ederiz, kim bilir belki arka bahçede yetiştirdiğim nadide
güllerimi gösteririm sana Çok defa fırtına ve ayazlara maruz
kalsalar da hala yaşayanlar da var elbet Onları her gece göz
yaşlarımla suluyorum ve çile ile gübreliyorum Bak! Bir tane de
senin için ekelim şuraya Şu kar beyazı olanlardan Yüreğin gibi
temiz, yüzün gibi pak olanlardan Ama onu sen sulayıp
besleyeceksin anlaştık mı?
Açılan her gonca için bir iyilik yapalım şu dünyaya Hani şu
gül kokusundan mahrum ve nasipsiz dünyaya Gönül evimizin
dostluk pencerelerini açıp Muhammedi kokular gönderelim
zakkum ağaçları arasında kavrulan yüreklere Rahman ve
Rahim olanın adıyla
Beyaz güllerimizin üzerinde uçuşan kelebeklerden selam
gönderirim sana Eğer bir gün solarsa ak güllerimiz anlarım ki
ayrılık vakti gelmişİki damla gözyaşı ve bir fatiha ile gönlüne
düşer, yolumuza devam ederimta ki sonsuzluk bahçelerinde
buluşuncaya dek