
Hoşgeldin EFENDİM
Efendim
Sen ki
sevgililer sevgilisi
Sen ki
o
on sekiz bin alemin efendisisin
Sen ki
sevgililer sevgilisi
Sen ki
o
on sekiz bin alemin efendisisin
Sen ki, habib-i kibriya
Sen ki
uğruna kainatın yaratıldığı
o
tek sevgilisin
Sen ki
uğruna kainatın yaratıldığı
o
tek sevgilisin
Sen ki
fahr-i alem Muhammet Mustafa’ sın
Sen ki
o
en sevgiliden bize yadigar kalansın
fahr-i alem Muhammet Mustafa’ sın
Sen ki
o
en sevgiliden bize yadigar kalansın
Sen ki
o, aciz kulların ümit kapısı
Sen ki
günahkar ümmetinin
mağfiret sancağısın
o, aciz kulların ümit kapısı
Sen ki
günahkar ümmetinin
mağfiret sancağısın
Efendim
Sen ki
kurak topraklara yağan yağmur
Sen ki
zifiri karanlıkları nurunla aydınlatan ışıksın
Sen ki
kurak topraklara yağan yağmur
Sen ki
zifiri karanlıkları nurunla aydınlatan ışıksın
Asırlar öncesinde
kutlu bir müjdeyle gelmiştin bize
İnanıyor
ve şehadet ediyoruz ki
senin teşrifinle birlikte aydınlandı,
o gün
o zifiri karanlıklar
Seninle birlikte nura gark oldu
nurunu kaybetmiş
o
ruhsuz kalabalıklar
kutlu bir müjdeyle gelmiştin bize
İnanıyor
ve şehadet ediyoruz ki
senin teşrifinle birlikte aydınlandı,
o gün
o zifiri karanlıklar
Seninle birlikte nura gark oldu
nurunu kaybetmiş
o
ruhsuz kalabalıklar
Efendim
Gelişinle birlikte aydınlandı
milyonlarca yıllık, o köhne saray
Seninle şenlendi
ruhlara çöken o izbe yalnızlık
Seninle huzura erdi o
on sekiz bin alem
ve seninle anladı
eşref-i mahlukat olduğunu
aslını unutan o köhne alem
Gelişinle birlikte aydınlandı
milyonlarca yıllık, o köhne saray
Seninle şenlendi
ruhlara çöken o izbe yalnızlık
Seninle huzura erdi o
on sekiz bin alem
ve seninle anladı
eşref-i mahlukat olduğunu
aslını unutan o köhne alem
Efendim
Sen ki
o en sevgili nezdinde
en çok sevilensin
Sen ki
o, kutlu menzile giden yolda
yalın ayak yola düşen
en kutlu yolcu sensin
Sen ki
o en sevgili nezdinde
en çok sevilensin
Sen ki
o, kutlu menzile giden yolda
yalın ayak yola düşen
en kutlu yolcu sensin
Efendim
Yokluğunda
nifak tohumları ektiler
fitne düşürdüler ümmetinin arasına
Ya Nebi
unutuldu vasiyetin
unutuldu ardından o kutsal emanetin
o ahlak, din ve iman
çirkefe bulaştı gün be gün sensizlikte dünya
Anladılar seni
anladılar senin o mümtaz değerini
Anladı seni çirkefe batan o Mecusi
Anladı seni tam anlamıyla Putperesti
Anladı seni Yahudi
Anladı seni Hristiyan
Affet bizi
ey alemlere rahmet olan
Affet bizi ya resul
bir biz kaldık yeryüzünde
seni
anlaması gerektiği gibi anlamayan
Yokluğunda
nifak tohumları ektiler
fitne düşürdüler ümmetinin arasına
Ya Nebi
unutuldu vasiyetin
unutuldu ardından o kutsal emanetin
o ahlak, din ve iman
çirkefe bulaştı gün be gün sensizlikte dünya
Anladılar seni
anladılar senin o mümtaz değerini
Anladı seni çirkefe batan o Mecusi
Anladı seni tam anlamıyla Putperesti
Anladı seni Yahudi
Anladı seni Hristiyan
Affet bizi
ey alemlere rahmet olan
Affet bizi ya resul
bir biz kaldık yeryüzünde
seni
anlaması gerektiği gibi anlamayan
İşte
bu sebeptendir ki ey resul
Seninle cihana hükmeden
o ümmetin
zulüm altında inliyor şimdi,
Hicran rüzgarları esiyor bak,
seni unutan,
o, ümmetinin ardından,
şarkdan ve garpdan,
Şimdi bin pişman,
seni,
anlaması gerektiği gibi anlamayan,
bu sebeptendir ki ey resul
Seninle cihana hükmeden
o ümmetin
zulüm altında inliyor şimdi,
Hicran rüzgarları esiyor bak,
seni unutan,
o, ümmetinin ardından,
şarkdan ve garpdan,
Şimdi bin pişman,
seni,
anlaması gerektiği gibi anlamayan,
Efendim
Sen yoksun
şimdi ardında güllerin yasta
bülbüllerinse firari
Mevsimse
bu hep Sonbahar
Kim bilir, bir daha ne zaman yeniden yaşanır
Asırlar öncesinde
seninle ilk kez yaşanan
o
ilk
ilkbahar
Bir zamanlar ki
o, nurdan pınarların aktığı
o, nurlu ırmaklar
Şimdi kimbilir
ne zaman
ve kiminle
Yıllardır
o
küs kaldıkları denize yeniden
yeniden
sensiz de akacaklar
Sen yoksun
şimdi ardında güllerin yasta
bülbüllerinse firari
Mevsimse
bu hep Sonbahar
Kim bilir, bir daha ne zaman yeniden yaşanır
Asırlar öncesinde
seninle ilk kez yaşanan
o
ilk
ilkbahar
Bir zamanlar ki
o, nurdan pınarların aktığı
o, nurlu ırmaklar
Şimdi kimbilir
ne zaman
ve kiminle
Yıllardır
o
küs kaldıkları denize yeniden
yeniden
sensiz de akacaklar
Efendim,
sen yoksun,
Şimdi, sana meftun
güllerin de yok artık,
Baykuşlara kaldı şimdi
o, şen gülistan
Ardında bir o yaşlı bağban kaldı
bir de ben
Döküp te
hicran gözyaşlarını ardından
Herdem
seninle ağlayıp
herdem
seninle inleyen
sen yoksun,
Şimdi, sana meftun
güllerin de yok artık,
Baykuşlara kaldı şimdi
o, şen gülistan
Ardında bir o yaşlı bağban kaldı
bir de ben
Döküp te
hicran gözyaşlarını ardından
Herdem
seninle ağlayıp
herdem
seninle inleyen
Efendim
Sen yoktun
kopardılar yokluğunda
sana meftun o gülleri hoyratça dalından
Bülbüller
demir kafeslere kondu
Bilemediler kİ
o kafesler ümmetine
altından zindan
Çekildi bir gece yarısı
zindanda
o hileli kura
Bülbüle zindan düştü
baykuşa sensiz vatan
Sen yoktun
kopardılar yokluğunda
sana meftun o gülleri hoyratça dalından
Bülbüller
demir kafeslere kondu
Bilemediler kİ
o kafesler ümmetine
altından zindan
Çekildi bir gece yarısı
zindanda
o hileli kura
Bülbüle zindan düştü
baykuşa sensiz vatan
Efendim,
sen yoktun,
o,
ümmetim, ümmetim diyen,
feryadın da yoktu,
Yokluğunda,
kalplere kilit vurulmuş,
kulakları da pas tutmuştu,
Affet bizi ya resulullah,
belli ki,
unuttular seni,
o gaflet uykusuna dalanlar,
…Belli ki,
unutturdular,
yıllardır bizi,
o, gaflet uykusuna salanlar,
sen yoktun,
o,
ümmetim, ümmetim diyen,
feryadın da yoktu,
Yokluğunda,
kalplere kilit vurulmuş,
kulakları da pas tutmuştu,
Affet bizi ya resulullah,
belli ki,
unuttular seni,
o gaflet uykusuna dalanlar,
…Belli ki,
unutturdular,
yıllardır bizi,
o, gaflet uykusuna salanlar,
_________________