Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Bilmem ki
Ruhum niye hicrana meyleder
Kalbim hüzün için can çeker,
Hislerim niçin derbeder
Nereye baksam bir hazan var,
Sararan yapraklar ayaklar altında yar,
Ümit ne vakit biter
Artık
Sazendede çalmaz oldu
Tambur nedense
Hayli vakittir susturuldu
Gün içinde ki umutlar
Gecede kayboldu,
Gözler uykusuz, sine susuz,
Düşler sahipsiz kaldı
Hangi
Mevtanın elini tutsam
Kapanmış gözlerine bakıp,
Mazisini ansam
Solgun teni,
Soğumuş bedeni,
İbret sunan o an ki cazibesi
Kim bilir nerde kaldı,
Ukde ah uzardı
Müezzin
Yüksek nida ile bağırır
Hoparlör olduğu halde
Sağır olan mı vardır,
Evet, zan için haktır
Sessizlik ve sükûnet vakti
Kimler için hakikattir,
Yoksa ders almak
Avam için zarureti icap mıdır?
Kabir açılır
Açan görevli
Ne kadar farkındadır
Hocalar
Adet olduğu üzere
Yasin-i şerif okurlar,
Dinleyenler anlamazlar
Aslında canlılar için
Okunması gereken süre ve ayetler
Son vazife diye mezarlarda yapılır
Mevtanın
Ruhuna gitmesi adına
Yemek faslına başlanır
Nasıl bir adet ve anlayıştır ki
İbret ve ders
İzan ve kalplerden çıkmıştır
Günü birlik sohbet veya taziye için
Gereken edep sıralamasında
Kur’an tilavetine başlanmıştır
Mustafa CİLASUN