nihalim
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 3 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,593
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
- Konum
- *meftun*
- Web Sitesi
- www.hatim-online.com
Hicaz pirlerinin Cüneyd i Bağdadi' ye gönderdiği mektup:
‘’Ruh kalpte, kalp bedende hapis…
Madem ruh zindanını hissetti ve sende kalbinle, kalbinden, kalbin sırlarına doğru yola çıktın;
Bilesin ki
Yol erine durmak yoktur.
Ehil olanlar aldanmışlığa inanır
Onlar;
Aşka kalp olan maşuklardır.
Aşk ile can eşiğinden geçmeyi
Ruhu üns nazarıyla, kalbi hayretle görmeyi;
Ölümü muhabbetle benimseyip
Dirilişi lütf ile gerçekleştirmeyi bilenlerdir.
Ey yolcu!
Ölmeden önce öl
Mezarını kaz.
Sur’unu duy.
Mahşerine uyan…
Gözlerindeki perde kalktı mı?
Terazini kurdun mu?
Sırat’ını adımladın mı?
Kitabını gördün mü?
Can fanusunda bu rüyayı tekrar etmeye bak
Bedenini dalgalara bırak. Bırak, adı aşk olan umman seni öldürsün ve kıyısına taşısın.
Ölümden sakınma kendini.
Belkıs gibi adım atmaya korkma, boğulurum sanma.
Orası billur bir zemindir; su değil gerçekte hilafetin tahtıdır. Aradığın asli makamın o kıyıdadır.
-sen bundan gaflette idin! Biz senden perdeyi kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir’ ayetince, benlikten kurtulmaya, ölmeye bak.
İlahi varlığına kavuşmak için, beşeri varlığından kurtulmalısın.
Bunun için yapman gereken yok olup doğmaktır.
Yok ol ve doğ, yok ol ve doğ, yok ol ve doğ…
Ancak bunu tekrarladıkça yol alabilir ve kıyıya erişirsin.
İşte sana verilmiş sağ tarafındaki nur; onunla gözüne ufuk çiz…
İşte hizmetine verilmiş melekler; onlarla ebediliğe yoldaş ol…
İşte kalbin senin için seçilmiş ayna; orada hakikatini gör…
Öyleyse niyet et
Ve sebat ile ümit var ol.
Kalbin perdesiz,
Gayretin mübarek ola’’
alıntı
‘’Ruh kalpte, kalp bedende hapis…
Madem ruh zindanını hissetti ve sende kalbinle, kalbinden, kalbin sırlarına doğru yola çıktın;
Bilesin ki
Yol erine durmak yoktur.
Ehil olanlar aldanmışlığa inanır
Onlar;
Aşka kalp olan maşuklardır.
Aşk ile can eşiğinden geçmeyi
Ruhu üns nazarıyla, kalbi hayretle görmeyi;
Ölümü muhabbetle benimseyip
Dirilişi lütf ile gerçekleştirmeyi bilenlerdir.
Ey yolcu!
Ölmeden önce öl
Mezarını kaz.
Sur’unu duy.
Mahşerine uyan…
Gözlerindeki perde kalktı mı?
Terazini kurdun mu?
Sırat’ını adımladın mı?
Kitabını gördün mü?
Can fanusunda bu rüyayı tekrar etmeye bak
Bedenini dalgalara bırak. Bırak, adı aşk olan umman seni öldürsün ve kıyısına taşısın.
Ölümden sakınma kendini.
Belkıs gibi adım atmaya korkma, boğulurum sanma.
Orası billur bir zemindir; su değil gerçekte hilafetin tahtıdır. Aradığın asli makamın o kıyıdadır.
-sen bundan gaflette idin! Biz senden perdeyi kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir’ ayetince, benlikten kurtulmaya, ölmeye bak.
İlahi varlığına kavuşmak için, beşeri varlığından kurtulmalısın.
Bunun için yapman gereken yok olup doğmaktır.
Yok ol ve doğ, yok ol ve doğ, yok ol ve doğ…
Ancak bunu tekrarladıkça yol alabilir ve kıyıya erişirsin.
İşte sana verilmiş sağ tarafındaki nur; onunla gözüne ufuk çiz…
İşte hizmetine verilmiş melekler; onlarla ebediliğe yoldaş ol…
İşte kalbin senin için seçilmiş ayna; orada hakikatini gör…
Öyleyse niyet et
Ve sebat ile ümit var ol.
Kalbin perdesiz,
Gayretin mübarek ola’’
alıntı