Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hiç Böyle Evlenme Olayı Duydunuz mu? (1 Kullanıcı)

cavusoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hiç Böyle Evlenme Olayı Duydunuz mu?
Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite
alanlar vardı. Dedi ki:

– Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir?

– Asla!

– O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor?
-Amir bin Veheb’in evine git ve “Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti” de.

Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır.

Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder:
– Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini?
Efendimiz ’in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullah’tan özür dile ve beni o gence nikâhla.
Resûlullah’ın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum.

Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler:
– Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. şu anda
nikahlısıdır.

Efendimizin gence emri:

– Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe.

– Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!..

– öyle ise Ali’ye, Osman’a, Abdurrahman bin Avf’a git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler.
Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu
tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir
âdeta...

Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet,
evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir:
Ey kendini Allah’a asker bilen Müslümanlar!

Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada!
Düşman ani baskın yapacak!

şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi
bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için
lazım olan silahını da tamamlamıştır...
Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır.

– Bu genç, herhalde Bahreyn’den gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam:

– Sen Saad mısın? buyurur.

– Evet, deyince de dua eder:

– Ceddine saadetler!..
Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes
cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola
püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. şehitler tespit edilirken,
bir ses:

– Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit!

Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar:

– Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim!
Bir hayret nidası daha:

– Allahü Ekber!

Sonra döner, oradakilere hitap eder:

– Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki:

– Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü!

Ve hayret nidaları birbirini takip eder:

– Allahü Ekber! Allahü Ekber!..
 

uyan_ey_gozlerim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Mar 2008
Mesajlar
54
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
müthiş bir olay...Rabbim bizide O'na layık kullarından eylesin....
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah Razı olsun.Rabbim onlardan eylesin bizleri.
 

daru'ul tuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 May 2009
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hiç Böyle Evlenme Olayı Duydunuz mu?
Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite
alanlar vardı. Dedi ki:

– Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir?

– Asla!

– O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor?
-Amir bin Veheb’in evine git ve “Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti” de.

Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır.

Baba kızgın, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kızcağız babasını ikaz eder:
– Babacığım, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayı Rabbimin emretmediğini?
Efendimiz ’in o emri tebliğ buyurmadığını? Hemen git, Resûlullah’tan özür dile ve beni o gence nikâhla.
Resûlullah’ın uygun bulduğunu ben de uygun bulurum.

Kızının ikazıyla mescide koşan baba özür diler:
– Söylediğinin doğru olup olmadığını bilmiyordum. Demek ki doğruymuş. Kızımı verdim. şu anda
nikahlısıdır.

Efendimizin gence emri:

– Git, evini hazırla, aile oturacak şekilde döşe.

– Benim ev döşeyecek tek dirhemim bile yok!..

– öyle ise Ali’ye, Osman’a, Abdurrahman bin Avf’a git. Onlar sana ikişer yüz dirhem versinler.
Uçarcasına gider. Onların her biri, emredilenden fazla yardımda bulunurlar ve sıra çarşının yolunu
tutmaya gelmiştir. Bir ev hazırlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir
âdeta...

Çarşı yolunda hızla giderken kulağına bir ses gelir. önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet,
evet yanlış anlamamıştır, doğrudur. Ses herkese ilan etmektedir:
Ey kendini Allah’a asker bilen Müslümanlar!

Derhal atınıza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dışında beklemektedir. Siz böyle gün için varsınız dünyada!
Düşman ani baskın yapacak!

şimdi ne olacak?.. Cihada mı gitsin, evlenmeye mi?.. Yönünü hemen değiştirir, demirciler çarşısına gider. İlk işi
bir kılıç, sonra bir zırh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranın hepsini de harcamıştır. Ama cihad için
lazım olan silahını da tamamlamıştır...
Sıçradığı atının üzerinde kuş gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karışır.

– Bu genç, herhalde Bahreyn’den gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlığını fark eden Resûlullah Aleyhisselam:

– Sen Saad mısın? buyurur.

– Evet, deyince de dua eder:

– Ceddine saadetler!..
Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düşmanla müthiş bir savaş başlar... Herkes
cesaretle ileri atılır. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atılır; saldırdığı tarafın adamlarını sağa sola
püskürtür. Neden sonra meydan sakinleşir, düşman kaçmış, müşrikler yok olmuşlardır. şehitler tespit edilirken,
bir ses:

– Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da şehit!

Efendimiz onun cesedi başına gelir, mahzun şekilde bakar:

– Seni Havz-ı Kevserimin başında bekleyeceğim!
Bir hayret nidası daha:

– Allahü Ekber!

Sonra döner, oradakilere hitap eder:

– Kılıcını, mızrağını ve atını alın, kendisini gönüllü olarak isteyen kızcağıza verin. Babasına da deyin ki:

– Kızını vermekte tereddüt ettiğin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyık gördü!

Ve hayret nidaları birbirini takip eder:

– Allahü Ekber! Allahü Ekber!..

allah onlardan razı olsun.sizden de.çok manidar ahh adımlarımız onların yoluna uydursun rabbim.
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
S.A.RABBİM yüzümüzü değil kalbimizi karartmasın inşaallah.İmanımızı gür,amelimizi salih eylesin.(amin)
paylaşımızız için ALLAH razı olsun.
selam ve dua ile.......
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Çok güzel bir kıssa..
Allah razı olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt