Es-selemu aleyküm kardeşler…..
Malumunuz beşeri hayatın her safhasında insanlar bir takım farklılıklar ile birbirlerinden üstün kılınmışlardır….
"Kimisi amin,kimisi memur……kimisi işçi-kimisi iş veren……kimisi patron-kimisi eleman" olmak üzere….
Ve bazen insanların isyanlarıyla karşılaşırız….”neden ben patron değilim…neden ben iş veren değilim….neden ben ağa değilim….neden ben amir değilim de işçiyim,memurum, vs….” İnsan devamlı, kendisinin “HİZMET EDEN DEĞİLDE,HİZMET EDİLEN” olmasını ister..ve bu durum zoruna gider insanın….insan olmamız hasebiyle beklide bizimde bu duyguları ve düşünceleri yaşadığımız olmuştur….veya hala böyle düşünyor olabiliriz…
Ama şunuda göz önünde bulundurmalıyız ki; eğer “iş verenin yanında-işçi, amirin yanında-memur, ustanın yanında-çırak” olmasaydı işler nasıl yürüyecekti….***eğer herkes iş veren olsaydı, bu işleri kim yapacak?tı…herkes kendiişini yapacaktı değimli…buda mümkün olmayan bişey malumunuz….şayet böyle bişey olsaydı; dünyanın dengesi bozulur,her şey düzensiz olurdu…beri hayat iflas eder….hayat dururdu…..onun içindir ki; rabbimiz bir denge ile yaratmıştır dunyayı ve insnalığı….hemde müthiş bir denge….ve bunu ebedi rehberimiz kur’an da zikretmiş bize… bakınız;
- Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. (zuhruf 32)
evet, rabbimiz hiç bişey unutmamış her şeyi zikretmiş bize…hidayetimiz ve hayatımız için ne gerekyorsa…şükürler olsun ona..ve bize düşen;
eğer böyle düşünyor isek, rabbimizin bu ayeti ve hükmü ile bize düşene razı olmalı(kanaatkar) ve isyan çukuruna düşmemeliyiz..bu güzel ayeti kerimeyi unutmamalı ve hayatımıza nakşetmeliyiz inşallah….fi emenilleh….
Malumunuz beşeri hayatın her safhasında insanlar bir takım farklılıklar ile birbirlerinden üstün kılınmışlardır….
"Kimisi amin,kimisi memur……kimisi işçi-kimisi iş veren……kimisi patron-kimisi eleman" olmak üzere….
Ve bazen insanların isyanlarıyla karşılaşırız….”neden ben patron değilim…neden ben iş veren değilim….neden ben ağa değilim….neden ben amir değilim de işçiyim,memurum, vs….” İnsan devamlı, kendisinin “HİZMET EDEN DEĞİLDE,HİZMET EDİLEN” olmasını ister..ve bu durum zoruna gider insanın….insan olmamız hasebiyle beklide bizimde bu duyguları ve düşünceleri yaşadığımız olmuştur….veya hala böyle düşünyor olabiliriz…
Ama şunuda göz önünde bulundurmalıyız ki; eğer “iş verenin yanında-işçi, amirin yanında-memur, ustanın yanında-çırak” olmasaydı işler nasıl yürüyecekti….***eğer herkes iş veren olsaydı, bu işleri kim yapacak?tı…herkes kendiişini yapacaktı değimli…buda mümkün olmayan bişey malumunuz….şayet böyle bişey olsaydı; dünyanın dengesi bozulur,her şey düzensiz olurdu…beri hayat iflas eder….hayat dururdu…..onun içindir ki; rabbimiz bir denge ile yaratmıştır dunyayı ve insnalığı….hemde müthiş bir denge….ve bunu ebedi rehberimiz kur’an da zikretmiş bize… bakınız;
- Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. (zuhruf 32)
evet, rabbimiz hiç bişey unutmamış her şeyi zikretmiş bize…hidayetimiz ve hayatımız için ne gerekyorsa…şükürler olsun ona..ve bize düşen;
eğer böyle düşünyor isek, rabbimizin bu ayeti ve hükmü ile bize düşene razı olmalı(kanaatkar) ve isyan çukuruna düşmemeliyiz..bu güzel ayeti kerimeyi unutmamalı ve hayatımıza nakşetmeliyiz inşallah….fi emenilleh….
